Seksenli yılların sonuna doğru, ABD’li siyaset bilimci Joseph Nye, yumuşak güç (soft power) kavramını gündeme getirdi. Yumuşak güç, karşı tarafın fikirlerini ve eylemlerini silahlı güç kullanmadan kendi lehine değiştirebilme kabiliyetini ifade ediyordu. Nye daha sonra literatüre akıllı güç kavramını kazandırdı. Akıllı güç ise yumuşak gücü iyi bir strateji ile eş zamanlı kullanarak etkisini artırmak demekti.
Rusya’nın Siber Mücahitlerle Sınavı, M. Serdar Kuzuloğlu, Oksijen, 11-17 Mart 2022.
Asya devletlerinde en sık görülen özellik “yeni” ya da “sömürgecilik sonrası” ülkeleri temsil etme duygusudur. Hepsi güçlü bir ulusal kimlik iddiasında bulunarak, sömürge mirasının üstesinden gelmeyi amaçlamaktadır. Her biri tarihsel yolculuklarından farklı dersler çıkartmalarına rağmen, hepsi doğaya aykırı Batı istilasının ardından, dünya düzeninin yeniden dengeye oturmakta olduğu inancını paylaşmaktadır. Üst düzey yetkilileri temel çıkarlardan söz ettikleri zaman, çoğu farklı kültürel geleneği akına getirir ve farklı altın çağları idealize eder. Dolayısıyla, Asya’nın örgütlenmesi doğası gereği dünya düzenine karşı bir meydan okuma oluşturur. Burada gelişmiş düzen mekanizmalarını bir sistem olarak güç dengesinden çok, başlıca ülkelerin kendi ulusal çıkarlarına dair algıları ve bu çıkarların peşinden koşmaları şekillendirmiştir.
Dünya Düzeni, Henry Kissenger, Boyner Yayınları, 2016. Sayfa 234, 235.
Batılı devletlerin Çin’de yaptığı gibi kültürel yoldan ülkeye sızıp ekonomik kazancın yolunu açmak ve kültürlerinin temelini sarsarak ülkenin ağırlık merkezini kaybettirmek etkili sömürgecilik yollarından en başta gelenidir diyebiliriz.
Ülkelerin Tarihleri, Der.: Peter Furtado, YKY, 2022. Sayfa 66.
Hollanda’nın altın çağı olarak bilinen 1609-1712 yılları arası Felemenkler, Avrupa’nın en yüksek refah düzeyine sahiplerdi. Afrika ve Asya’daki sömürge topraklarında kazanılan servet bu zenginliğin nedeniydi. 1640’larda sadece 20 yıl gibi kısa bir süre zarfında 1,3 milyon tablo üretildi ve yüksek fiyatlardan satıldı.
Tablodaki Kadın, Asuman Kafaoğlu-Büke, Epsilon Yayınevi, 2022. Sayfa 131.
Leave A Reply