Son Alman İmparatoru (Kaiser) ve Prusya Kralı II. Wilhelm döneminde (1888-1918) benimsenen sömürgeci dış politikaya Weltpolitik adı verilir (1).
“Kolektif suçluluk duygusu hakkında Güney Afrikalıların İngilizlerden öğrenecekleri bir iki numara olabilir. İngilizler sömürgeci atalarıyla bağlarını kopardıklarını ilan ediverdiler. İmparatorluk uzun yıllar önce lağvedildi, diyorlar, kendimizi neden sorumlu hissedecekmişiz? Ayrıca İmparatorluğu Victoryenler yönetiyordu, koyu giysili somurtkan, soğuk insanlar; biz onlardan çok farklıyız.” (2).

2022 yılında Art Basel Miami Beach’te sergilenmiş olan Suchitra Mattai’nin Sömürgecilik ve Gelenekler adlı yerleştirmesinde sariler ile başka malzemelerin (analog Bollywood film ruloları, cam kırıkları gibi) bir araya getirilmiş. Hindistan’a ait bu materyaller birbirine dikilerek ülkenin sömürge geçmişini düşündürmek gayesiyle geleneksel Avrupa tarzı halılar oluşturulmuş (3).
Fotoğraf: Zarastro Art
İngiltere köleliği kaldırdıktan sonra tazminat ödemişti. Ama köleleştirilmiş insanlara değil köle ticareti yapan İngilizlere ‘mal kaybını’ telafi etmek için para vermişti (4).
İngiltere 1840’lardan itibaren Hindistan’da İlhak doktrinini uygulamıştır. Doctrine of lapse, bir idarecinin ehil varisi olmaksızın ölmesi halinde topraklarının İngiliz yönetimine geçmesi manasına gelmektedir (5).
18. yüzyılın başında Hindistan dünya ticaretinin %23’ünü oluşturuyordu ki bu, Avrupa’nın tamamınınkine eşitti. Babürlü İmparatoru Evrengzib’in hazinesinin sadece vergilerden 100 milyon sterlin elde ettiği 1700 senesinde bu rakam %27 idi. İngilizler Hindistan’dan ayrılırken bu oran %3’e düşmüştü. İngiltere’nin 200 senelik yükselişi Hindistan’ın talan etmesiyle mümkün olmuştu (6).
İngilizlerin Hindistan’ı tekstilde saf dışı bırakmaları modern dünyadaki büyük sanayisizleştirme hareketinin ilk örneğidir. Bengalli dokumacılar asırlar boyunca dünyanın en çok talep gören kumaşlarını üretmişlerdir. Bengal kumaşlarının ihracat meblağı 1750’lerde yıllık 16 milyon rupi idi. Aynı dönemde Avrupalıların Hindistan’a yaptıkları ihracatın hacmi ise 5 ila 6 milyon rupi civarındaydı. Bengal’den yapılan yıllık ipek ihracatı 1750’lere kadar 6,5 milyon rupi tutarındaydı. İngilizler diğer yabancı alıcıları pazardan çıkartmış ve Doğu Hindistan Kumpanyası’nı tekel yapmışlardı. Böylece Hint kumaşlarının ihracat pazarını yok etmişlerdi. Hint kumaşları, rekabet edemeyecekleri kadar ucuzdu. Kumpanya’nın askerleri Bengalli dokumacıların tezgahlarını dağıtmış, zanaatlarını icra edememeleri için baş parmaklarını kırdırmıştı (7).
Hint tekstilinin gümrük vergileri %70-80 dolaylarına çıkartılarak İngiltere’ye kumaş ihraç edilmesi imkansız hale getirilmişti. Böylece Hint kumaşı artık ucuz olmaktan çıkmıştı. Buharla çalışan fabrikalarda üretilmiş İngiliz kumaşları Hindistan pazarına sokuluyordu. Hindistanlılar ise İngiliz mallarına gümrük uygulayamıyorlardı zira limanlar ve hükümet İngilizlerin kontrolündeydi. 18. yüzyılın başında Hindistan dünya tekstil ticaretinde %25’lik paya sahipti. Fakat bu pay elinden alınmıştı. Hindistan’da üretilen pamuğun çoğu da İngiltere’ye gönderiliyordu. İmparatorluğu haklı görenler Hindistan’daki tekstilin İngiltere’nin kasıtlı politikaları sonucu değil, İngiliz Sanayi Devrimi’nin makinaları yüzünden yok olduğunu savunmaktadırlar (8).
Hindistan İngiliz mallarının başlıca ithalatçısı olmuştu. İngiliz malları için Hindistan’da hiçbir gümrük vergisi yoktu (9).
Doğu Hindistan Kumpanyası, Hindistan tarihinde ilk defa topraksız ve geleneksel yaşam kaynağından mahrum bırakılmış köylüler ortaya çıkarmıştı. Hindistan’ın geçmişindeki hükümdarları idarelerinin para ihtiyacını vergi toplayarak değil bölgesel ve küresel ticaret ağları kurarak karşılamışlardı (10).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Kral, İmparator, Çar, Catrine Clay, Pan Yayıncılık, 2021. Sayfa 260.
(2) Kötü Bir Yılın Güncesi, M. Coetzee, Can Yayınları, 2009. Sayfa 52.
(3) Zarastro Art The Weekly
(4) Utanç İmparatorluğu, Shashi Tharoor, Kronik Kitap, 2023. Sayfa 21.
(5) A.g.e., sayfa 28.
(6) A.g.e., sayfa 29.
(7) A.g.e., sayfa 33.
(8) A.g.e., sayfa 34, 35.
(9) A.g.e., sayfa 36.
(10)A.g.e., sayfa 37.
Leave A Reply