- Tur Abdin, Süryani Ortodoks Kilisesi için ruhani bir merkezdir. Tur Abdin, Tanrı’nın Hizmetkarları Dağı demektir.
- Tur Abdin, kuzeyde ve doğuda Dicle Nehri, güneyde Suriye sınırıyla çevrilmiş, Cizre’den Mardin’e uzanan bölgedir. Hasankeyf, Mardin, Dara, Nusaybin ve Cizre bölgeyi çevreleyen yerleşimlerdir. Midyat bölgenin merkezidir. Eskiden İpek Yolu üzerinde büyük bir şehir ve ticaret merkezi olan Nusaybin, eski adı ile Nisibis/Nisip, MS 363’ten itibaren Roma –Pers sınırında imiş, bugün de Türkiye-Suriye sınırında yer almaktadır. Sınırın iki yanında, dikenli tellerle çevrili bir no man’s land uzanmaktadır.
- İlk keşişlerin 3. yüzyıldan itibaren Mısır ve Suriye’den Tur Abdin’e doğru yola koyuldukları düşünülüyor.
- Bölge, Nisip’ten başlayarak 4. yüzyılın ortalarında, Mor Yakub’un Nisip piskoposluğu sırasında Hıristiyanlaşır.
- Tur Abdin platosunun yüksekliği 1200-1500 metre arasında değişir.
- Bölgenin tarihi, Pavel Dolukhanov’a göre MÖ 4. binyıldan geriye gider. Bölgede milattan önce hüküm sürenler şunlar olmuştur:
*MÖ 4. binyılın ikinci yarısında Sümer-Akad uygarlığı,
*MÖ 3. binyılda Hurri-Mitanni Krallığı,
*MÖ 14. yüzyılda Hititler,
*MÖ 7. yüzyılda Asur hakimiyeti,
*MÖ 6. yüzyılda Persler,
*MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender,
*MÖ 4.-2. yüzyılda Selevkos Hanedanlığı,
*MÖ 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu.
- Tur Abdin, 7. yüzyılda Arapların, 9. yüzyılda Kürtlerin, 12. yüzyılda Türklerin, 13. ve 14. yüzyıllarda da Moğolların saldırı ve işgallerine uğramıştır.
- Geçmişteki çalkantılı zamanlar kilise ve manastırların mimarisindeki burçlar ve sur benzeri duvarlarda kendini göstermektedir.
- Ortadoğu’da Süryaniceyi ayin dili olarak kullanmanın dışında, günlük dil olarak da kullananlar Tur Abdin Hıristiyanlarıdır.
- Klasik Süryani yazısının Rönesans’ı 11. yüzyılda Tur Abdin’de doğmuştur.
- Tur Abdin’deki manastırlarda üçer tane kilise vardır. Ana kilise, duanın yapıldığı kilisedir.
- Süryaniler için en önemli kurum kilisedir. Kilise, ibadetin yanı sıra eğitimin yapıldığı, cemaatin toplandığı yerdir. Kültürün devamlılığı, bu yapıların varlığıyla mümkündür.
- Kilisenin en kutsal objelerini içeren, ayin eşyalarının durduğu nişlere kduşkudşin denir. Gökyüzünü simgelemek için üst tarafı yarım kubbe şeklindedir. Renk ve şekil itibariyle çok çeşitlidirler. Önünde İncil’i taşıyan ambon vardır.
- Patrik tahtı kırmızıdır ve Tur Abdin’de yalnızca Deyrü’z-Zafaran’da, ana kilise Mor Hanonyo’da bulunur.
- Süryani dini mimarisinde beşik, çapraz ve manastır tonozları görülür. Kubbe de yaygın bir örtü sistemidir.
- Yapı malzemesi olarak taşın yanı sıra tuğla da kullanılır. Değişmeli taş ve tuğla örgülü duvarlar sık kullanılır. Taş olarak en çok, bölgede yaygın olarak bulunan kireç taşı kullanılır. Süryani taş ve gümüş işçiliği meşhurdur.
- Kilise ve manastırlarda, kara iklimine karşı bir önlem olarak, revaklara çok sık rastlanır.
- Manastırlar, birtakım şeylerin üretilip satıldığı; eğitim, disiplin, ekonomi ve yardımlaşma gibi işlevlerin bir araya geldiği yerlerdir. Hastaların tedavi ve bakımı, yolculara ev sahipliği, ölülerin gömülmesi ve anılması da işlevleri arasındadır. Bugün manastırların gelirlerinin çoğu yurtdışında yaşayan cemaatin bağışlarından sağlanmaktadır. Manastırların sebze, meyve, asma yetiştirdikleri geniş bahçeleri vardır. Bu ürünler manastır sakinleri içindir, dışarıya satılmaz. Mor Gabriel ve Deyrü’z-Zafaran’da, törenlerde içilmek üzere şarap üretilir. Manastır, Ortaçağ’da olduğu gibi bir çalışma ve üretim yeridir. Kadınlar ekmek yapar, erkekler tarlaya gider.. Manastırların bir köşesinde dua evi vardır. Vaftiz törenleri genellikle manastırda yapılır.
- Süryani kültürü temel olarak tarım ve manastır kültürü olmaya devam ediyor. Manastırlarda ve tarlalarda aynı ilahiler söyleniyor. Kilisede ve evde duvarları aynı imajlar süslüyor.
- Süryaniler, kurtuluşu simgeleyen komünyon ekmeğinin yapımında maya kullanmazlar.
- Doğu’da papazlar, en kadim geleneğe göre, keşişler ya da belli bir olgunluk gösteren ve kendisinde ışık görülen evli erkeklerden seçilir.
- Süryaniler, üçer saat ara ile günde yedi kere ibadet ederlerdi. Bugün bu sayı üçe inmiştir.
- Dua sırasında inananlar yüzlerini doğuya çevirirler.
- Keşişler kural olarak et yemez.
- Toplu dua büyük önem taşır. Her Pazar, Çarşamba ve Cuma günleri Kutsal Kurbono (Eucharist, ekmek ve şarabın kutsanıp, İsa’nın ızdırabı ve ölümünün anıldığı tören)kutlanır.
- İbadet mekanında üç bölüm vardır: kutsal mihrap bölümü, ruhanilere ait bölüm ve cemaatin dua yeri. Mihrap bölümü bir perde ile dua bölümünden ayrılır. Ruhanilere ait odalar mihrabın iki yanında yer alır. Mihrap bölümü insanın başının, ruhanilere ait odalar iki elin, cemaat bölümü ise insanın göğüs ve ayaklarının ifadesidir.
- Ayin usullerinin öğrenimi çocukluktan başlar.
- Başları örtülü genç kızlar, delikanlılardan oluşan koronun sorduğu sorulara cevap verir, böylece koroların diyaloğu gerçekleşir.
- Süryani ayin usulleri ilk cemaatin anısını canlı tutar. Ayinlerde dualar iki koro tarafından söylenir, buhurdanlık sallanır, tören alayı, yeri öpme törenleri gerçekleştirilir. Ayine katılanlar, Hz. İsa’nın kanını simgeleyen kutsal sayılan şarabı paylaşırlar.
- Süryaniler, Büyük Perhiz döneminde çok sıkı bir perhize girerler.
- Paskalya çok önemlidir, “bayramların bayramı”dır. Noel’den daha coşkulu kutlanır. Paskalya aynı zamanda vaftiz olma bayramıdır. Türkiye dışında yaşayan pek çok Süryani, çocuklarını vaftiz için Tur Abdin’e getirir. Suya daldırma yoluyla vaftiz edildikten sonra konfirmasyon, ardından da komünyon ayini gelir. Şeytan kovma duaları yapılır, çocuk uzlaşma, aydınlanma ve kutsama simgesi olan kutsal yağla yağlanır.
- Hıristiyan Doğu’da kutsal sanatlar çok sıkı dini kurallar çerçevesinde icra edilir.
- Istavroz, Süryaniler için, İsa’nın kişiliğinin temel bütünlüğüdür.
- Dua kitabı, inananlar ve din adamları için büyük bir saygı nesnesidir. Keşişler ona yaklaşmadan önce ellerini törensel bir şekilde temizler.
MERYEMANA MANASTIRI
- Hah’taki Meryemana Kilisesi “Tur Abdin’in incisi” diye anılır. Bu kilisenin Beytüllahim’den dönen Müneccim Krallar’dan biri tarafından kurulduğuna inanılır. Kubbesinin alt kısmı 7. yüzyıla tarihlenir. Giriş kapısı ve frizlerin 740 yılında yapıldığı tespit edilmiş. Ama sütun başlıklarının ve sahındaki nişlerin bir yüzyıl daha eski olduğu sanılıyor. Çatıdaki kiremitler, 1907’de yerlerini kesme taşlara bırakmış. 1939’da çan kulesi ilave edilmiş. Hıristiyan çoğunluğa sahip son köylerden biri olan Hah’ta yaşayanlar, manastıra gelip burada çalışıyor ve günde üç kez ibadette bulunuyor. Meryemana Manastırı yüzyıllar boyunca, önemli bir piskoposluk, hatta bütün bölgenin Metropolit merkezi olmuştur.
MOR YAKUP MANASTIRI
- Mor Yakup Manastırı, 5. yüzyıl başında, bir Zerdüşt tapınağının olduğu yere, Amid’den (Diyarbakır) gelen ve on bir öğrencisiyle 421’de şehit olan Mısırlı keşiş Mor Yakub tarafından kurulmuştur. Mimarisi geç Roma dönemi yapılarından örnek alınmıştır. Civardaki harabeler Hıristiyanlık öncesi döneme ait olabilir. Yapının 8. yüzyılda elden geçirildiği kesindir. Söve üstbaşlığı bir haçla süslenmiştir. Kapı bu şekliyle Tanrı’nın Krallığı’na girişi işaret eder. Mor Yakub dini mimarideki özgün Süryani tarzını yansıtan bir örnektir. Yanlamasına dizilmiş tuğlalarla kaplı beşiktonoz tavanı, Doğu’daki bu türün tek örneği imiş. Bu düzgün karelerin merkezinde, üzerine haç nakşedilmiş bir köşe taşının desteklediği üçgenler görülüyor. Tapınağın ana kapısının yanında bulunan iki diyakoz kapısı ikonostatisi hatırlatıyor. Yalnız üst düzey din adamlarının bu kapıdan geçme hakkı vardır.
Kürt köylüler, Müslüman olmalarına rağmen, tarlaya gitmeden önce gelip burada dua ederler.
DEYR’UL-UMUR YA DA MOR GABRİEL MANASTIRI
- Deyr’ul-Umur ya da Mor Gabriel Manastırı, 397’de Samuel adlı bir çilekeş tarafından kurulmuş. Manastır 613’ten 1088’e kadar Tur Abdin metropolitlerine ev sahipliği yapmıştır, bugün de metropolit burada ikamet etmektedir ve bu nedenle manastırın özel bir önemi vardır. Bizans İmparatoru Arcadius binaların, sarnıçların yapım masrafını karşılamış ve ayinlerde kullanılmak üzere değerli kaplar ve tören giysileri bağışlamış. Bizans İmparatoru I. Anastasios da kilise inşaatını ve tapınağın mozaiklerini finanse etmiş. 512 yılına tarihlenen mozaikte, haddeden geçirilen on yedi kilo altın kullanılmış. Tur Abdin’de yalnızca Mor Gabriel’de bulunan mozaiklerin önemi büyüktür. Anasyasya Kilisesi’nin mozaikleri figürlere karşı tepkinin ilk örneklerindendir. Figürlere karşı tepki, İkonaklazm’dan önce de Mezopotamya’da yaygın bir durumdu. Bizanslılar ile Persler arasındaki savaşlar esnasında Tur Abdin savunmasız kalmıştır. Mor Gabriel Manastırı 570 yılında Persler tarafından yakılmıştır. Manastırın adı, 7. yüzyıldaki Arap fetihleri sırasında başrahip olan Gabriel’den gelmektedir. 19. yüzyılın ortalarına doğru hemen hemen metruk bir halde imiş. 1980’li yılların başında PKK’nın saldırısına maruz kalmış. 1991’de Irak’taki savaştan kaçan Müslüman ve Kürt yüzlerce aile burada misafir edilmiş. Manastırın yatılı öğrencileri var.
DEYRÜ’Z-ZAFARAN MANASTIRI
- 1293-1932 yılları arasında patriklik merkezi olmuş Deyrü’z-Zafaran, zeytinliklerin ve fıstık ağaçlarının arasında yer alır. Romalılar, imparatorluk sınırının en doğu noktasında, Perslerle olan sınırlarında bir kale inşa etmişler, manastırın anıtsal mimarisi de bu kaleden gelir. Kurucusu Mor Hananyo’dur. Mahzen mezarda görülen yapının temeli Roma döneminden. Ana kilise ve başpiskoposların ve piskoposların yattığı mozole 6. yüzyılın ilk yarısına uzanıyor. Süryani geleneğine göre patrikler koltuklarında oturur vaziyette, yan yana gömülürmüş. Arap etkisi, patrik kürsüsünün fildişi ve sedef kakmalarında görülüyor. Cephe 19. yüzyılda yenilenmiş. Piskoposlar Kurulu, yeni patriğin seçimini ve atanmasını ana kilisede gerçekleştirirmiş.
- Dünyada iki milyon, asıl yurtları Mezopotamya’da üç bin Süryani olduğu söyleniyor. Okuduğumuz rakamlar birbirini pek tutmuyor.
- Bugün Türkiye’de özellikle istanbul, Mardin, Diyarbakır, Gaziantep’te; Lübnan, Irak, Suriye, Ürdün, Mısır, İsveç başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkeleri ve ABD’de yaşayan Süryani gruplar vardır.
- Türkiye’de 17-25 bin Süryani yaşıyor. Süryani nüfusun çoğu (17-18 bin ??) İstanbul’da, en çok Bakırköy, Yeşilköy ve Florya’da yaşıyor.
- Azınlık olarak kabul edilmedikleri için okul açmalarına izin verilmeyen Süryaniler, Ankara 13. İdare Mahkemesi’nde açtıkları davayı kazandı. Milli Eğitim Bakanlığı da temyize gitmeyince Süryani okulu açılmasının önünde bir engel kalmadı. Süryani Ortodoks Anaokulu, 2014-2015 öğretim yılında, Bakırköy ya da Yeşilköy’de açılacak. 19. yüzyılda, Güneydoğu’da 29 tane Süryani okulu varmış. Son Süryani okulu 1928 yılında Metropolit Hanna Gandor’un ısrarlı talebi üzerine kapatılmış. Uzun süre kiliselerde gizli gizli sürdürülen Süryanice eğitim, artık resmen yakında başlayabilecek.
- Patrik Mar Ignatius Zakka Liwas’ın ölümü üzerine Mor Cyril Aphrem Karim, Suriye’deki güvenlik sorunu nedeniyle Lübnan’da toplanan, Sen Sinod Meclisi tarafından Mart 2014’te patrik seçilmiştir.
Yararlanılan Kaynaklar
- AnaBritanica Cilt 13, 20, 16.
- Süryaniler, Sebastien de Courtois, YKY, 2011.
- Süryaniler: İsa’nın Konuştuğu Dili Konuşanlar, Ayça Örer, Radikal Kitap, 22 Temmuz 2011.
- Türk Dış Politikası, Cilt 2, Baskın Oran, İletişim Yayınları, 2010.
- Tur Abdin, Elif Keser, Tarih Vakfı Yayını, 2002.
- Deyrulzafaran Manastırı’nın Tarihi, P. Gabriyel Akyüz, kendi yayını,1998.
- Mardin İli ve İlçelerindeki Kiliselerin ve Manastırların Tarihi, P. Gabriyel Akyüz, kendi yayını, 1998.
AnaBritanica, Anastasya Kilisesi, Ayça Örer, Baskın Oran, Büyük İskender, Cilt 2, Cizre, Dara, Deyr’ul-Umur, Deyrü’z-Zafaran, Deyrulzafaran Manastırı’nın Tarihi, Dicle Nehri, Elif Keser, Eucharist, Hasankeyf, İletişim Yayınları, Istavroz, Kilise, Klasik Süryani yazısı, Kutsal Kurbono, manastır, Mardin, Meryemana Manastırı., Metropolit Hanna Gandor, Mor Cyril Aphrem Karim, Mor Gabriel, Mor Gabriel Manastırı, Mor Grigoryos Melki Ürek, Mor Hananyo, Mor Hanonyo, Mor Yakub, Nusaybin, P. Gabriyel Akyüz, Patrik Mar Ignatius Zakka Liwas, Pavel Dolukhanov, Persler, Radikal Kitap, Roma İmparatorluğu, Sebastien de Courtois, Selevkos Hanedanlığı, Sen Sinod Meclisi, Suriye, Süryani Ortodoks Anaokulu, Süryani Ortodoks Kilisesi, Süryanice, Süryaniler, Süryaniler: İsa’nın Konuştuğu Dili Konuşanlar, Tarih Vakfı Yayını, Tur Abdin, Türk Dış Politikası, Vaftiz töreni
Leave A Reply