MÖ 3000-1200
- Ağırlıklı olarak Mısır’dan altın, tahıl, fildişi gibi lüks mallar; Levant Bölgesi’nden kereste, Kıbrıs’tan bakır, Ege ve Anadolu’dan gümüş, kurşun, şarap ve zeytinyağı piyasaya sürülürdü. İhracı yapılan kumaşların büyük bölümü Güney Mezopotamya’da üretiliyordu. Girit, ticaret ağına kundura ve silah sağlıyordu. Frit, fayans, cam, taş ve deniz kabukları gibi birçok farklı malzeme ile işlenen boncukların ticaret ağı içerisinde daima önemli bir payı olmuştur.
- Tüccarların, elçilerin, sanatkarların, doktorların, kahinlerin, büyücülerin uluslararası trafiği ile Doğu Akdeniz globalleşmiş; tek bir sanat eseri üzerinde Mısır, Mezopotamya ve Ege’ye has motifler bir arada yer alır olmuştur.
- Para ekonomisi öncesinde değer saptama aracı altın ve gümüştü. Değiş tokuş sistemi denizaşırı ticaretin itici gücünü oluştururdu.
- MÖ 1330’larda Kaş yakınlarındaki Uluburun’da batan ve bu nedenle Uluburun adı verilen gemi, bir Geç Tunç Çağı ticaret gemisidir. Hangi ülkeye ait olduğu tespit edilememiştir. Geminin yükü, 10 ton bakır, 1 ton kalay, cam, fayans, yüzden fazla Kenan amforası içinde tütsü malzemesi olarak reçine, fildişi, su aygırı dişleri, gümüş ve altından yapılma lüks ürünler, Baltık Denizi kehribarı, devekuşu yumurtaları, Afrika abanozu ve çanak çömlekten oluşmaktaydı. O dönemde fildişi, abanoz, devekuşu yumurtası ve maymun gibi canlı hayvanlar Doğu Akdeniz Bölgesi saraylarına lüks malzeme olarak gönderilmekteydi. Ham bakır, kulpları sayesinde kolay taşınabilen öküzgönü külçeler halinde; bakır, kalay ve cam gibi hammaddeler külçeler halinde; reçine, yağ, şarap, tahıl ve baharat küp ve amforalarda nakledilirdi.
- Gemi olasılıkla bir Doğu Akdeniz limanından hareket etmiş ve batı istikametinde seyretmekteyken Uluburun kayalıklarında tüm yüküyle sulara gömülmüştü. Uluburun gemisi, MÖ 14. yüzyılda seyir halindeyken Hitit İmparatorluğu en geniş sınırlarına ulaşmıştı.
- Limanlardaki yazıhanelerde, mallar teslim alınır, kaydedilir, tartılır ve bedelleri ödenirdi.
- Bu dönemde Orta Akdeniz’de de düzenli bir alış veriş, dolayısıyla bir ilişki sistemi doğmuştu. Bu iletişim ve geniş alışveriş yelpazesi ile bir Akdeniz Birliği / bir yaşam birliği doğmuştu. Bölgedeki güçlü devletlerin politik denetimi altında, iyi oturmuş bir alışveriş ağı yaratılmıştı.
- MÖ 16. yüzyıldan itibaren Orta Akdeniz’de etkin olan Mikenler, 14. ve 13. yüzyıllarda Aşağı İtalya’ya, Sicilya’ya ve Sardinya’ya yaygın biçimde keramik satmaktaydılar. Pazarın en batı noktası Endülüs’tü.
- Sistem, Geç Tunç Çağı’nın sonunda, yani MÖ 12. yüzyılda çökmüştür. Deniz ticareti, sonraki yüzyıllarda Fenikeliler ve Yunanlılar tarafından canlandırıldı. Ortaçağ’da İpek ve Baharat Yolları açıldığında da Akdeniz ticareti önemini korumaya devam etti. Ta ki, Ortaçağ’ın sonunda okyanus yolları açılana kadar. O zaman artık, dünyada ticaretin en yoğun yapıldığı bölge değildi.
TUNÇ ÇAĞI’NDA TİCARİ HAYAT İçin Yararlanılan Kaynaklar
Geç Tunç Çağında Küreselleşme, Prof. Dr. Ünsal Yalçın, Aktüel Arkeoloji, Mayıs-Haziran 2013.
MÖ 2. Binde Ticaretin İşleyişi, Emre Kuruçayırlı, Aktüel Arkeoloji, Mayıs-Haziran 2013.
Hitit Devletinde Ticaret, Dr. Metin Alparslan, Aktüel Arkeoloji, Mayıs-Haziran 2013.
Krallar ve Tüccarlar Kenti Alalakh, Dr. Murat Akar, Aktüel Arkeoloji, Mayıs-Haziran 2013.
Ege Bölgesi’nde Ticaret, D. Sıla Mangaloğlu-Votruba, Aktüel Arkeoloji, Mayıs-Haziran 2013.
Afrika abanozu, Aktüel Arkeoloji, altın, baharat, Baltık Denizi, Baltık Denizi kehribarı, çanak, çömlek, D. Sıla Mangaloğlu-Votruba, devekuşu yumurtaları, Dr. Metin Alparslan, Dr. Murat Akar, Ege Bölgesi’nde Ticaret, Emre Kuruçayırlı, fildişi, Geç Tunç Çağı, Geç Tunç Çağında Küreselleşme, Gemi, Girit, Güney Mezopotamya, Hitit Devletinde Ticaret, Hitit İmparatorluğu, Krallar ve Tüccarlar Kenti Alalakh, Mikenler, Mısır ticaret gemisi, MÖ 2. Binde Ticaretin İşleyişi, Prof. Dr. Ünsal Yalçın, reçine, şarap, tahıl, Ticaret, Uluburun, yağ
Leave A Reply