- Kökeni, Yunan bereket ve şarap tanrısı Dionysos için yapılan şenlikler. Bu şenliklerde tiyatro yarışmarı da yapılırdı.
- Trajedi Yunanca “keçi şarkısı” anlamına geliyor. Nedenleri:
- Oyuncular keçi postu giyerdi,
- Yarışmada birinci olan yazara ödül olarak keçi verilirdi,
- Törenlerin sonunda keçi kurban edilirdi.
- Trajedi, bir kahramanın yaşadığı kederli ya da korkunç olayları ve kahramanın kaçınılmaz yenilgisini ciddi ve yüceltilmiş bir dille anlatan sahne yapıtıdır.
- Bütün kederli ve umutsuz durumlar “trajik” sayılır.
- Trajedi, yenilgi ve ölümün kaçınılmazlığı temasını işler.
- Üslubu ağır ve yücedir.
- Ciddiyet, trajedinin ayırıcı özelliğidir.
- Bir kişinin başına gelse bile temelde tüm topluluğu ilgilendiren genel bir durumu anlatır.
- MÖ 6. yüzyılda doğduğu düşünülür.
- Trajedi kadrosu başlangıçta yalnız korodan oluşurdu.
- İlk büyük trajedi yazarı Aiskylos tiyatroda diyaloğu başlattı. En önemli eserinin Zincire Vurulmuş Prometeus olduğu düşünülür. Aiskylos’un kahramanları içsel zenginlik kazanırlar, olgunlaşır ve kendi özel durumlarının üstüne çıkarlar.
- Trajedi şu soruları sorar:
- İnsan acı çekmeye yazgılı mıdır?
- Çekilen acıların nedenleri kişinin kendi davranışları mıdır, yoksa tanrıların buyruğu ya da rastlantı gibi dışsal etkenler mi vardır?
- Tanrısal adalet niçin bireylerin, iyi ve kahraman insanların yok edilmesi pahasına gerçekleşmektedir?
- Homeros’a göre bireyin davranışları geleneğin ve tanrı buyruğunun ürünüdür.
- Trajedi insanı bir “iç insan” olarak kavrayan, psikolojiyi eylemden bağımsız olarak işleyen ilk edebi türdür.
- En büyük trajedi yazarı olarak kabul edilen Sofokles çözümsüzlüğü bütün keskinliği ile verir. En önemli eseri Kral Oidipus’tur. Kahramanları sonuçta kendilerini yıkıma götüren özgür ve rastlantısal davranışlarını sonuna değin sürdürürler. Eserleri, insan yaşamında kaçınılmaz bir olumsuzluk olduğunu gösterir. Freud’un başlıca esin kaynaklarından biri olmuştur. Oyunlarında tanrıların adaleti ve ahlaki ölçüleri sorgulanmaz.
- Yunan trajedisinin bir başka büyük ismi Euripides’tir. Onun eserlerinde tanrılar ahlaksızdır. Kahramanları, çözümsüzlüğün altında ezilirler; hiçbiri bir olgunlaşma, aydınlanma deneyi yaşamaz.
- Platon, türün olanaklarını denetleme, bir sınır koyma isteği taşır. Platon trajedi yazarlarının yapıtlarını sahnelemeden önce yöneticilerden onay almaları gerektiğini savunur. Trajedinin kökenindeki Dionysos ayinlerine ait taşkınlığın, var olan kurumları zayıflatacağından kaygılanır. İlk sansür önerisi böylece tarihe geçer.
- Trajedinin ilk kuramcısı Aristoteles’e göre, en trajik eserler Euripides’in eserleridir. Platon’un aksine ahlaki belirsizliğin trajedinin özü olduğunu düşünür. Ona göre, trajedi kahramanı erdemli ya da erdemsiz biri değil, ikisi arasında biridir ve kötü olduğu için değil, kişiliğindeki bir kusur yüzünden yıkıma sürüklenir; trajedinin arındırıcı gücü vardır. İyi bir trajedi seyircilerin duygularında arınmaya yol açar (katharsis). Aristo’nun trajedi kuramı karakteri değil, olay örgüsünü temel alır. Aristo’nun Üç Birlik Kuramı tiyatroda zaman, mekan ve eylemde birlik kuralını getirir. Kastedilen, oyunun tek bir yerde, bir günde geçmesi ve tek bir olayla sınırlı olmasıdır.
Aiskylos, Aristoteles, Cüneyt Gökçer, Dionysos, Euripides, Freud, Homeros, Kral Oidipus, Platon, Sofokles, Trajedi, trajik, Üç Birlik Kuramı, Zincire Vurulmuş Prometeus
Leave A Reply