- Vezüv Yanardağı’nın MS 79 yılında patlaması sonucunda Pompei ve Herculaneum gibi çevre yerleşimleri kaplayan küller, pek çok nesne ile birlikte türlü besin maddelerinin kusursuz denebilecek şekilde korunmasını sağlamıştır. Mimari buluntular içerisindeki yemek odası, mutfak, fırın, yağhane, şaraphane lokanta birimleri ile pişmiş toprak, maden ve camdan yapılmış sofra ve mutfak kapları yiyecek ve içeceklere dair ipuçları verir.
- Beslenme konusuna ışık tutan bir başka kaynak ise duvar resimleri, vazo resimleri, mozaikler, mezar kabartmaları gibi sanat eserleridir.

Üstte Pompei antik kentinden, altta ise Herculaneum’dan ayaküstü yemek yenen yerlerden birer görüntü yer alıyor. Romalılar bu mekanları thermopolium diye adlandırıyorlarmış. Özellikle liman kentlerinde bu mekanlardan pek çok olabiliyormuş. Buralarda sıcak ve soğuk içecekler, tuzlu balık, pişmiş peynir, bakliyat ve ekmek gibi yiyecek ve içecekler satılırmış. Tezgahlar genelde mermer olur, malzemenin konduğu kaplara dolia adı verilirmiş. Kirli tabaklar duvarlardaki mermer raflara konurmuş. Bazılarında bir depo alanı ve müşterilerin oturarak yiyip içebilecekleri bölümler de olabilirmiş.
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu, 2019.
Yararlanılan Kaynaklar
Antik Dönemde Beslenme, İnci Delemen, Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, 2003.
Herculaneum Reconstructed, Maria Antonietta, Lozzi Bonaventura, Archeo Libri.
Leave A Reply