7 Mayıs 1999’da savaşta yıkılan Bektaşi Tekkesi, 7 Mayıs 2006 tarihinde yeniden hizmete girebilmiş. Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Yakova.
Hacı Bektaş Veli (1210-1271) adına kurulan, Balım Sultan (1457-1517) tarafından bir kurum niteliği kazanan Bektaşilik ile Yesevilik arasındaki ilişki tartışma konusudur. Bazıları Bektaşiliğin Yesevilik’ten geldiğini, Nakşilik gibi onun bir kolu olduğunu söylerken bazıları, Hacı Bektaş Veli’nin Anadolu’ya gelip Baba İshak’la tanıştıktan sonra görüşlerinin değiştiğini ve Bektaşiliğin bağımsız bir tarikat olduğunu söylerler. Bektaşiliğin başlangıçta tamamen Sünni bir yol izlediği, sonradan yol değiştirdiği öne sürülür. İlahileri, Yeseviler’de olduğu gibi halk vezni ve lisanıyla, sade bir Türkçe ile yazılmıştır.
Balım Sultan’dan sonra kardeşi Kalender Çelebi’nin, Kanuni Sultan Süleyman devrinde bir Babai isyanı tertiplemesi ve yakalanarak öldürülmesi sebebiyle Hacı Bektaş Tekkesi bir müddet manevi nüfuzunu kaybetmiştir.
Bektaşilik, yeniçeri ocağının tarikatı olduğundan, Sultan II. Mahmut yeniçeri ocağını kaldırdığı zaman (1826) Bektaşiliği de yasaklamış, Bektaşi babalarının bir kısmını astırmış, bir kısmını da sürgüne göndermiştir. Jön Türkler hareketinde Bektaşi dervişlerin rolü olduğu, Bektaşilerin Fransız Mason locaları ile ilişkisi olduğu iddialar arasındadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde tekkelerin kapatılmasından ve tarikatların ilgasından sonra (4 Eylül 1925) Bektaşilik, bir meşrep, bir cemaat ve baskı grubu olarak varlığını sürdürmüştür. Bektaşilerin, milliyetçilik duygusuna sahip liberaller olduğu düşünülür.
Bektaşi dedesi, kötü davranışı cezalandırmak için kulaktaki küpeyi çeker alır. Yaramaz adamlara kulağı kesik denmesi buradan gelir.
Tekkede asılı olan 1790-1994 yılları arasındaki Bektaşi Babaları’nın adları ve fotoğrafları. Tekkede Şemseddin Sami (Sami Fraşeri – 1850-1904) ve kardeşleri Abdul ve Naim’in de fotoğrafları vardı. Şemseddin Sami, Arnavut asıllı bir Osmanlı yazarıdır. İlk Türkçe roman olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat‘ın, ilk Türkçe ansiklopedi olan Kamus-ül Alam‘ın ve modern anlamdaki ilk geniş kapsamlı Türkçe sözlük olan Kamus-ı Türki‘nin yazarıdır. Şemseddin Sami’nin tekkede fotoğrafına ilaveten bir de büstü vardı. Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Yakova.
En yaygın tarikatlardan biri olan Halvetiye, Sünni bir tarikattır. Tarikat Ruşeniye, Cemaliye, Ahmediye ve Şemsiye adlı dört kola ayrılmış, bu kollardan da pek çok şubeler çıkmıştır. Halvetiliğin şubeleri arasında sadece Gülşeniler, Mevlevilik ve Melamiliğe biraz meyillidir. Zikir esnasında diz çöküp kıbleye karşı otururlar, her çeşit dünyevi düşünceyi zihinlerinden silerek Allah’ı düşünürler. Halveti tekkesinde zikir sesli yapılır. Halvetiye ile Cerrahiye kardeş tarikatlardır. Prizren’de bizi konuk eden tekkenin 17. yüzyılda açılmış.
Prizren’de Halveti Tekkesinin giriş kapısı. Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu