Görünüşü hüzünlü ve yorgundu. Gençliğinde genelevlerden çıkmadığı söylenir. Nora’ya yazdığı bir mektupta kendisini kıskanç, yalnız, tatminsiz ve kibirli bir adam olarak betimlemişti. Kardeşi Stanislaus’a mektubunda şöyle yazar: “İnsanlara entelektüel zevk ve manevi neşe/tatmin veriyorum. Böylece zihinsel, ahlaki ve manevi anlamda […]
Füsun Kavrakoğlu
Okudum, çalıştım, gezdim,
okumaya devam ettim.
Aslında konu öğrenmekti.
Zamanla öğrenip paylaşmak oldu.
Paylaşımlar ilgi görünce yazılar devam etti.
İşte böyle oldu BÜ ve İTÜ ile başlayan serüvenin sonu.