- Kitsch yoz beğeni, ucuzlatma, kişiliksizleştirme, kötü zevk, karşı sanat, karşı estetik, sanat tarihinde hiçbir estetik değere sahip olmayan veya beğenilmeyen imajlara veya objelere işaret etmek için kullanılan bir terim.
- Kitsch estetik düzeyi düşük sanat yapıtı değildir, sanatın yozlaşması da değildir. Başka bir kategoridir.
- Kitsch, ilk olarak 18. yüzyıl sonlarında Batı Avrupa’da beliren önemli toplumsal, kültürel, bilimsel ve teknolojik dönüşüm ve değişimlerle ortaya çıkmıştır. Sanat ve genel bireysel davranışlar alanında normlar yıkılmıştır ve normsuzluk zevk kavramının kökünü sarsmıştır. Zevk bireysel bir özellik değil, toplumsal nitelikte bir estetik normlar sistemidir. Dolayısıyla, sözkonusu normlar sistemini yıkan her gelişme kaçınılmaz olarak zevksizliği ve Kitsch’i doğurur. Gelenekten, eski normlar sisteminden kesin bir kopuş olan Fransız Devrimi sonrasında günlük 18. yüzyıl giysilerinin üzerine Antik Roma harmanileri sarınan burjuvaların davranışı Kitsch’tir.
-
14. Louis’in taçlı resmi Kitsch değilken, Ingres’in İmparator Napolyon tablosu Kitsch’tir. Devrim öncesindeki siyasal sistemin simgeleri, bu siyasal inanç sisteminin kesin yıkılışında sonra inanılırlıklarını yitirmişlerdir.
- Anlamlarından soyutlanmış simgelerden oluşan bir karışım Kitsch’tir.
- Farklı kültürlerin bileşenleri gelişigüzel biçimde yeni bir bütün oluşturduğunda bu Kitsch’tir.
- Kitsch, ayrıca, entellektüel ve yeni olmayan, içli, aşırı duygusal ve acıklı olan her şey için kullanılan bir kavram.
- Kitsch, tarihte aşina biçimler arar. İfadeyi abartmaya götürür.
- Geleneksel olarak Kitsch kelimesi süslü püslü, bayağı nesneleri veya basit ve anlamsız motifleri olan, seri üretilmiş ucuz resimleri tarif etmek için kullanılır.
- Oryantalizm en verimli kitsch üreticilerinden olmuştur.
-
Kitsch, toplumların gereksinimlerine, ekonomik ve sosyal yapıya, kültürel eğilimlere ve tarihsel birikime göre değiştiğinden, ürünleri de her toplumda farklılaşmaktadır.
- Başka bir Kitsch türü ise bir kültürel olgular kümesinin ithal edildiği ülkede yanlış anlaşılıp, yanlış anlamlandırılmasıyla ortaya çıkar.
- Az gelişmiş ülkeler hem kendi Kitsch’ini üretmekte, hem de gelişmiş ülke Kitsch’ini ithal etmektedir. Bu ikisinin karışımları da oluşmaktadır.
- Kitsch, toplumların geçiş dönemlerinde altın çağını yaşar.
- Türkiye’de 1950’ye kadar Kitsch mimari yoktur. 1950, Kitsch konusunda dönüm noktası olmuş, 80’lerde Kitsch ithalatı da başlamıştır. “Aksaray Barok” tarzı döşenmiş pek çok ev vardır.
- Geleneksel normlar yerine Batılı normları koymaktaki başarısızlık Türkiye’de etkili olmuştur. Batılı estetik normlar ile geleneksel normların kalıntıları süperpoze olmuşlar, mesela Kabe desenli duvar halıları doğmuştur. Tablo asma+dokuma yaygı asma+ dinsel inanç.
- Kitsch, iki geleneğe de tam anlamıyla ait olmayan, ama ikisinden de izler taşıyan bir karışımdır. Batı tarzı mobilyanın sedir konumunda dizilişi gibi. Çoksesli Türk sanat müziği gibi.
- Kültür bunalımı yaşayanlar “değişik” olanı istemektedirler. Hiçbir normun kapsamına girmeyen “değişik” ise olsa olsa Kitsch’tir.
- Abraham Moles, Kitsch‘i, “Sanat ile konformizmin arasında kalan geniş bölgede gerçekleşen ve yapay gereksinimlerin karşılığında ortaya çıkmış, yapay bir üretimdir “ diye tanımlar. Bu tanıma, transistörlü radyolu güneş gözlüğünü örnek verebiliriz.
- Kitsch, düz çizgiyi yadsır, biçimlerini eğriler üzerine inşa eder.
- Kitsch eşya ve insanda yüzeyler tıkabasa doludur.
- Malzeme olduğu gibi asla kabullenilmez, başka bir şeye benzetilmeye çalışılır.
- Kitsch sürekli biçimde gerçek sanat alanından beslenmekte, sanat yapıtlarının fabrikasyon Kitsch kopyaları yapılmakta, röprodüksiyon tablolar, alçıdan dökme “Venüs”ler evleri süslemektedir.
- Bir 16. yüzyıl İznik tabağı estetik yetkinliğin örneği olurken, günümüzde üretilmiş bezemeli anonim bir tabak Kitsch örneği olmaktadır.
“Sahici sahtelik” ten söz eder Moles. “Strauss’un müziğinde, Gaudi’nin yapılarında, Cocteau’da yanar söner kitsch ışıkları” diyor Enis Batur.
Bundan sonraki beş alıntı, Milan Kundera’nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği adlı romanından aktarılmaktadır.
“Kitsch, alışılmamış bir durumdan yola çıkamaz; kişilerin belleklerine kazımış oldukları temel imgelerden türemek zorundadır.”
“İnsanların yeryüzündeki kardeşliği ancak Kitsch temeli üzerine kurulabilir. Bunu en iyi bilen politikacılardır. Buldukları ilk çocuk ile poz verirler.”
“Gücü tek bir politik hareket eline geçirdiğinde kendimizi totaliter Kitsch’in ortasında buluruz.”
“Politik hareketler, politik Kitsch’i oluşturan düş, imge ya da sözcükler üzerinde yükselirler.”
“Kitsch’in kökeninde varoluşla kayıtsız şartsız uzlaşma yatar. Ama varoluşun temeli nedir? Tanrı, insanlık, kavga, aşk, kadın vs. görüşler değiştiğine göre çeşitli Kitsch’ler vardır.”
“Tarihsel birikimi sulandırıp günümüze aktarmak, tarihle bağlantı kurmak anlamına gelmez”, Heinrich Klotz.
“Kitsch,sanatta kötü olan her şeydir”, Herman Broch.
Tabii Kitsch’ten yana olanlar da var….
- Sanat dünyasında etik ve estetik olmayan için Kitsch kavramı kullanılır. Kitsch, saf inanç, beğeni, açık bir kalp veya özgünlük talep etmez. Uyandırdığı duygular özneldir, evrensel değil, kişiye özeldir. Kitsch, dünyevi ve süslüdür. Kitsch yaratılan değil üretilen şeydir. Dehanın ve ilhamın değil, çalışmanın ve zanaatın ürünüdür. Ahlaka ve beğeniye ilham vermez, izleyicisine yol göstermez. Kitsch sanata olan inancın bir ürünüdür.
- Sanat dünyasında etik ve estetik olmayan için Kitsch kavramı kullanılır. Kitsch, saf inanç, beğeni, açık bir kalp veya özgünlük talep etmez. Uyandırdığı duygular özneldir, evrensel değil, kişiye özeldir. Kitsch, dünyevi ve süslüdür. Kitsch yaratılan değil üretilen şeydir. Dehanın ve ilhamın değil, çalışmanın ve zanaatın ürünüdür. Ahlaka ve beğeniye ilham vermez, izleyicisine yol göstermez. Kitsch sanata olan inancın bir ürünüdür.
“Broch ve Adorno Kitsch’i kitle zihniyeti ile bir tutarlar. Ondan korkarlar çünkü insanları düşünmeye sevk etmeksizin etkilediğine inanırlar”, Sindre Mekjan.
“Kitsch fazlasıyla doğrudandır. Sanatçı güzelliği dolaylı bir biçimde ifade edecek yöntem kullanırken, Kitsch üreticisi dolaysız bir yol seçer”, Sindre Mekjan.
“Geleneğe saygı Kitsch’te devam eder….Kitsch geçmiş kültürlerde yaratılan şeyin en iyisini çalar”, Odd Nerdrum.
-
Kitsch’in aynı zamanda yüksek formları vardır. “Kitsch’te Wagner gibi, Çaykovski gibi dehalar vardır”, Odd Nerdrum.
Herşeyin taklidinin yapılması ile özgün üretimin ortadan kaybolması çok üzücü. Yeni kuşaklara da aktarılmakta olan toplumsal beğeni körlüğünü aşmak, yaratıcılığın öykünmecilik ve aktarımcılık dışında tutulabilmesi için sanat eğitiminin güçlendirilmesi gerekiyor.
Postmodernizmi, kitsch’i yasallaştırmakla suçlayanlar var. Ancak, Postmodernizm bloğumuzda ayrı bir dosya olarak işleneceğinden burada detaya girmiyoruz.
Yazımı konuya uygun bitirmek istiyorum: Arabamın arka camındaki başı sallanan arslan ile otoparktan çıkarken size sesleniyorum, “öptüm canım/öpüldünüz.”
Yararlanılan Kaynaklar
- Esmehan Aykol’un hazırladığı “Dört Yanım Kitsch Zulası” adlı yazı
- Uğur Tanyeli’nin, Aslolan ” Kitsch”tir yazısı
- Enis Batur’un, “ Kitsch Zevksizlik Estetiği ve Gündelik Yaşamın Eleştirisi” adlı yazısı
- Kerim Fersan’ın, “O” mu, Değil mi adlı yazısı
- Aykut Köksal’ın, “Kitsch’in Önlenemez Zorunluluğu” adlı yazısı
- Milan Kundera, Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği, İletişim Yayınları
- Odd Nerdrum et. al., Kitsch Üzerine, Mitos-Boyut Sanat Dizisi 1
9 Comments
Kitsch’i çabuk seçer ve algılarım . Ama tanımlanmasına dair hiç bu kadar açık, anlaşılır bir metin okumamıştım. Gerçekten teşekkürler ‘cnm’ öpüldünüz:))
Bir de merak ediyorum: Türkçe karşılığı var mı kitsch kavramının?
Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Türkçe karşılığı yok, Kiç deniyor.
Çok faydalandım, teşekkür ederim…
Bir iletisimci olarak kitschin yalnızca mimari bir kavrammis gibi yansıtılmasına tepkiliydim. Oysa kitsch, sizin de ayrıntısıyla degindiginiz gibi müzikten plastik sanatlara, reklamcılıktan toplumsal hayata, sinemadan gazete ve dergilere kadar pek çok alanda rastlanilan bir kavram… Kaynakçanizdan yazınızın teferruatli ve titiz bir arastirmanin ürünü olduğu aşikar… Takıldığım tek bir konu var ki; o da “postmodernizmi kitschi yasallastirmakla suçlayanlar var” cümlesi… Keşke bu mevzuyu burada acsaydınız. Zira ben de postmodernizmin, modernizm ondan kacip kurtulmaya calisirken kitsch gibi alt kültürun sahip çıktığı bir kavramı sarıp sarmaladigini düşünenlerdenim. Kitschin varlığına salt gerçek sanatın, emegin, yaratıcılığın, özgünlüğün değerini bilmemizde yardimci olduğu için tahammul ediyorum ve algida secicilikten mi kaynaklaniyor bilmem, yorum yapan diger bir okuyucu gibi kitschin uzaktan bile kokusunu alırım. Son olarak bir soru; Türkiye’de kitsch konulu kaç tez hazirlandigiyla ilgili bilginiz var mı? Yaziniz için tesekkurler…
Öncelikle bu konu hakkındaki araştırmanız için teşekkür ederim, yorumlardaki ilgi ve bir soru da dikkatimi çekmiş bulunmakta, ben sanatta yeterlik çalışmamda kitsch konusunu çalışıyorum. yapmış olduğum literatür taramasında çok az sayıda teze rastladım, çoğunluğu yüksek lisans çalışmaları ve yüzeysel bilgiler ile ilenlenmiş olarak gördüm (o çalışmalardaki emeklere de minnettarım). Merve hanımın da bahsetmiş olduğu gibi, karşılaştığım tezler sadece plastik sanatlar üzerine.. Ben de sanat fakültesi kökenliyim elbette, ama alanım grafik tasarım, ve tipografi konusunda kiçleşme üzerine eğilmeyi düşünüyorum. tam da kiç ile ilgili bölümü yazarken rastlamış olduğum bloğunuzda kaynakçanızdan ve tanımlarınızdan toplu bir şekilde yararlanabilecek olmaktan memnunum bunun için de ayrıca teşekkür etmek istedim.
sevgiyle kalınız…
Çok naziksiniz, çok teşekkür ederim. İnsana devam etme isteği veren beğenisini esirgemeyenler.
Sağlıkla kalın.
Füsun Kavrakoğlu
Çok beğendim yazınızı ve sonundaki dileklerinize katılmamak elde değil. Teşekkürler Füsun hanım.
Funda Hanım, ben de size teşekkür ediyorum.
Sevgiler,
Füsun Kavrakoğlu