
Albayzin’ın arabesk motifli çini tabaklarla, çiçekli saksılarla süslenmiş ön cepheleri olan carmen’leri. Bunlar, efsanevi Endülüs günlerinde, bağlık bahçelik evler; en gözde köşelerinde ise asmalı çardakları var. Carmen’ler o zamanlar daha çok zanaatkar sınıfın evleri iken günümüzde zengin evlerine dönüşmüşler.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2001.
- El Albayzin, San Miguel Tepesi üzerinde yükselen, Granada’nın çingeneleriyle nam salmış eski bir semtidir. Burada çingenelerle (gitanos) çingene olmayanlar (payos) komşudur. Granada, Cordoba Emirliği’ne bağlı özerk bir bölge olarak yönetiliyordu. Müslümanlar İber Yarımadası’na geldiklerinde Elhamra’nın yükseldiği Kızıl Tepe’nin güney yamacında bir Yahudi yerleşimi vardı ve burası Garnatha olarak biliniyordu. Granada adı buradan geldi. Granada, Kastilya dilinde nar anlamına geldiğinden, kentin sembolü de nar oldu.
- Çingeneler Endülüs’e 15. yüzyılın sonlarına doğru geldiler, yani Musevilerin ve Müslümanların sürüldüğü ya da Hıristiyanlığa dönmeye zorlandığı dönemde. Renklerinden dolayı dünyanın öteki yerlerinde olduğu gibi burada da toplum dışına itildiler, Museviler ve Müslümanlarla aynı kaderi paylaştılar. Albayzin’in en uç bölgelerinden birinde, Sacramonte’de çingene mağaraları denen yerde saklandılar.
- Endülüs’te engizisyon döneminde erkek için Manolo, kadın için Manola adı yayılıyor. Dinlerini değiştirmeye zorlanan Yahudilere kilise, yeni dinlerinin yanı sıra yeni isimler de vermiş. İçlerinde en yaygın olanı Emmanuel. Bu ad, İspanyolcadaki asıl adı Juan olan İsa Peygamber’in Tanrının Oğlu anlamına gelen takma adıdır. Çingenelere de dayatılan Manolo/Manola adı, Emmanuel’den bozma bir addır.
- Çingeneler bu adları kolayca benimsemişlerdi çünkü onlara maja ve magus sözcüklerini çağrıştırıyordu. Onların içinde yetiştiği Hint felsefesinde magus büyük, kudretli, maja ise, büyü anlamını taşırdı. Garcia Lorca, Bernardo Alba’nın Evi adlı eserinde, maja’nın, 17. yüzyıla kadar çiçek satıp erkekleri büyüleyen çingene dilberlerine verilen ad olduğunu düştüğü dipnotta belirtir. Goya da ünlü çıplaklarına Maja adını vermişti. Günümüz İspanyolcasında maja/majo çekici, sevimli anlamına geliyor.
Leave A Reply