Asabi bir adamdı.
Toplum ve düzen karşıtı bir kişiliği vardı.
Gerçeği ya da düşmanı algılayabilmek ve başkalarına da algılatabilmek ister.
Fransız Kara Romanı’nın öncülerinden sayıldı. Bu romanları için mekan olarak ABD’yi seçti; şiddeti ve cinselliği yoğun kullandı.

Boris Vian, Simone de Beauvoir, Jean-Paul Sartre ve Albert Camus’nün arkadaşıydı.
Fotoğraf: blog.seniorennet.be
Fransızların Cezayir’i işgaline tepki gösteren aydınlardan biriydi.
68’in devrimcileri için bir mite dönüşmüştü.
Polisiye üslubunu çok iyi kullanan Vian, Amerikalı polisiye roman yazarı Vernon Sullivan müstearını kullanarak dört roman yazdı. Bunlar, resmi kesimler tarafından yasaklandı. Bu romanlar, Mezarlarınıza Tüküreceğim, Bütün Ölülerin Derisi Aynıdır, Ve Bütün Çirkinler Öldürülecek, Çıtırlar Farkında Değil idi.
Çoksatar, skandal ve başarı onun için yan yana gelmeye başladı.
Kendi adını kullanarak yazdığı Günlerin Köpüğü, Pekin’de Sonbahar, Yürek Söken ve Kızıl Ot romanları yüksek edebiyat kategorisinde görüldü. Bu romanlarında düşünceyi, gerçeküstü ve simgesel olanı daha ön plana çıkarttı.
Temel derdi, saygısızlığı, onursuzluğu ve ikiyüzlülüğü alaya almaktı.
En belirgin tavrı, savaşın anlamsızlığını savunmaktı.
1940’ların savaşla yoğrulmuş ortamı hemen tüm eserlerinde ön plandaydı. Ama, kara bir tablo çizmedi, esprili bir söylem tuttururdu.
Trajikomik ögeler kullanarak eleştirilerini yapardı.
Savaşla, savaşın görünmeyen sebepleriyle dalga geçtiği Generallerin Beş Çayı adlı oyununda, anne hükümranlığından kurtulamamış bir genelkurmay başkanı, her biri birbirinden basiretsiz kuvvet komutanları, ekonomik krizin düzelmesinin tek çaresi olarak savaşı gören bir başbakan ile olayların tamamen dışında ama altta ezilen bir askeri canlandırır.
Kahramanlarının (antikahramanlarının), hepsinin yaşamla bir sorunu vardı.
Dünyada olabilecek her değerin alaya alınabileceğini düşündü. Her eserinde toplum tarafından tabulaştırılmış bir değer seçti, onun ciddiye alınışını gülünçleştirdi.
Mezarlarınıza Tüküreceğim, Bütün Ölülerin Derisi Aynıdır, Ve Bütün Çirkinler Öldürülecek ırkçılığı; Çıtırlar Farkında Değil cinsiyetçiliği; Yürek Söken dini; Kızıl Ot ile hiyerarşiyi kara mizah malzemesi yaptı.
Metinlerinin ve kahramanlarının teatrallikleri önemli özelliklerinden biriydi.
Tüm kurgularında diyaloglar büyük yer tutuyordu.
Metaforları ve fantastik ögeleri çok başarılı bir şekilde birleştirdiği için Büyülü Gerçekçilik ile irtibatlandırılmıştı.
Eserlerinde, müzisyenliğinden gelen ritim duygusu önemli rol oynardı.
Söz oyunlarından yararlanabilmesi şairliği sayesindeydi.
Alaycı, gerçekçi ve acılı bir üslubu vardı.
Korkunun, korkulanın, bilinçaltı kaygılarının üstüne gitti.
Vian için sarsmak, etkilemek, huzursuzluk yaratmak önemliydi.
“Kurallara bağlı her türlü çalışma iğrençtir, kusursuzdan uzaklaştırır.”
Leave A Reply