- İstanbul’un yerleşim yerleri açısından tarihine baktığımızda:
Kadıköy, Fikirtepe’de ve Yenikapı’da Neolitik Çağ,
Küçükçekmece Yarımburgaz Mağarası Neolitik ve Kalkolitik Çağ,
Sultanahmet çevresinde Bronz Çağ,
Boğaz kıyılarında Eskiçağ’a ait yerleşimler ortaya çıkartılmıştır.
- Şehrin kuruluşuna baktığımızda:
Megara’dan (Yunanistan’da, Attika’daki dört bölgesinden biri) gelenler ilk olarak Khalkedon’a (Kadıköy) yerleşmişler.
Yunanlar, Byzas önderliğinde Sarayburnu’na MÖ 660 civarında şehir kurmuşlardır. Şehrin adı Byzantion olur.
Byzantion, MÖ 512 yılında Pers Kralı I. Darius’un eline geçer.
Şehir, MÖ 478’de Spartalı Pausanlıların eline geçer.
İki yıl sonra Byzantion halkı, şehirlerini geri alır.
MÖ 339’da Makedonyalı II. Philip (Büyük İskender’in babası) şehri işgal eder.
Birinci yüzyılda, İmparator Vespasian zamanında şehir Romalıların eline geçer.
İkinci yüzyılın sonlarında Roma İmparatoru Septimus Severus (145-211), şehir halkının, kendisine karşı çıkmasına kızarak 194 yılında şehri tahrip eder.
Septimus Severus’un oğlu İmparator Caracalla (188-217) şehri tekrar imar eder. Şehre Augusta Antonina adı verilir.
258 yılında Byzantion ve Khalkedon Gotlar tarafından yağmalanır.
Şehrin imar faaliyetleri 324 yılında Roma İmparatoru I. Konstantin ile yeniden başlar.
Şehir, Yeni Roma adıyla 11 Mayıs 330’da törenlerle açılır.
Konstantinopolis adı II. Theodosius döneminde resmi kayıtlarda kullanılmış.
Halk kendine Bizantini demeye devam eder.
- Şu anda resmi ismi İstanbul olan kent, tarih boyunca yazım farklılıklarını da dikkate alırsak değişik dillerde 130 dolayında isim ile anılmış. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde bile 25 farklı isim kullanılmış.
- Bir ara Roma sıfatlarından Flora’ya benzer Anthusa (çiçekli yer) kullanılmış.
- Slav toplulukları şehre, Çar Kenti anlamına Çargrad adını vermişler.
- İstanbul’un fethinden sonra İstanbul sözcüğünün eski Grekçe kente doğru anlamına gelen eis ten polin sözcük grubundan kaynaklandığı kabul ediliyor. Sözcükler zaman içinde değişime uğrayınca İstinbolin ve İstanbul sözcüğü ortaya çıkıyor. Genelde İstanbul sözcüğünün 11.yüzyıldan itibaren kullanıldığı kabul edilir. Türkler de fetihten önce kenti bu isim ile bilirler.
- İbn Battuta, Seyahatname’sinde 1334 yılında gezdiği Konstantinopolis’i anlatırken Astanbul der.
- Osmanlı’nın gerileme döneminde, kentin İslami karakterini öne çıkarmak isteyenlerce zaman zaman İslambol olarak anılmış.
- Osmanlı döneminde kente, Arapça ve Farsça kökenli birçok isim verilmiş:
Beldetü’l Tayyibe (Güzel Şehir), Şehr-i Azam, Darü’l İslam, Dersaadet (Mutluluk Kapısı), Der-i Devlet, Asitane (Kapı, Eşik), Asitane-i Aliye, Darü’s Saltana (Saltanat Evi), Darü-l Hilafe, Pay-ı Taht. - Para ve fermanlarda III. Selim (1789-1808) dönemine kadar Konstantiniye yazdı. III. Selim’in kısa saltanatı sırasında İslambol kullanıldı. Daha sonra yine Konstantiniye adına dönüldü.
- Konstantiniye, aynı zamanda İslam’ın son başkenti oldu.
- Roma İmparatorluğu’nun MÖ 509-MS 284’e kadar 1275 yıl süreyle başkenti Roma’dır.
- 284-330 yılları arasında 46 yıl süreyle başkenti Nikomedia’dır (İzmit).
- 330-1453 yılları arasında ise 1123 yıl süreyle başkent Konstantinopolis’tir.
Leave A Reply