Categories: Sanat

Çağdaş Sanata Varış 90| Anti Sanat | Karşı Sanat | Anti Estetik | Neo Dada 1

1950’ler, New York

  • Marcel Duchamp (1887-1968) (Çağdaş Sanata Varış 49’da Duchamp’tan uzun uzun söz etmiştik.), pisuvar, bisiklet tekerleği, şişe kurutucusu gibi gündelik malzemeleri sanatın alanına sokarak o objeye bakış açımızı değiştirmiş;  o eşyanın fonksiyonunu dışlayıp, estetik anlam getirdiğini öne sürmüş; sanatı yeniden zihnin hizmetine sunmak gerektiğini söylemiştir.
  • Neo Dada akımı da Duchamp’ın New York’ta olduğu sırada, New York’ta doğmuştu.
  • Neo Dada, bir Soğuk Savaş dönemi sanatıdır.
  • Bu akımda da Dada akımına benzer, buluntu nesnelerden yapılan kolajlar, anti sanat/estetik tarzı eserler verilmiştir.
  • Anti sanat kendisi bir akım olmayan, ama koyduğu normlarla, bir akımdan daha uzun süren, devrimci sanat akımları tarafından benimsenmiş, devrimci sanat formlarını ifade eder.

Anti sanat / Anti estetik / Karşı sanat:

  • Geleneksel sanat kavramlarına,
  • Geleneksel sanata,
  • Sanatçı kavramına,
  • Geleneksel sanatsal standartlara,
  • “Yüksek sanat” değerlendirmesine,
  • Sanat piyasasına,
  • Sanatta bireyciliğe,
  • Sanatta globalliğe,
  • Bir meslek olarak sanata,
  • Sanatın toplum üzerinde baskı kurmasına,
  • Sanat ile hayat arasındaki ayrıma karşı çıkar.
  • Anti sanatçılar, sanat piyasasına karşı oldukları için, sanat eseri olarak satılamayacak ürünler verme yolunu seçer.
  • Anti sanat zamanla sanat dünyası tarafından sanat olarak kabul gördü. Ama günümüzde de Duchamp’ın hazır objelerini sanat olarak kabul etmeyenler var. Bunlara ise anti-anti-sanatçılar deniyor.
  • İlk anti sanat olarak kabul edilen Dadacılık, Avrupa çıkışlı bir akım olmasına ve 1916-1922 arasına tarihlenmiş olmasına rağmen, 1950’lerde ABD’de Neo Dada ile, 1960’lar ve sonrasında ise Happenings, Performans Sanatı ve Kavramsal Sanat ile etkileri çok uzun sürmüş bir akım/felsefedir.
  • Zıtlıklar, çelişkiler, paradokslar ve ironiler, Dadacılarda sıkça rastlanan özelliklerdir.
  • Neo Dadacı eserlerde modern malzemeler, popüler kişilerin fotoğrafları veya ikonları, çarpıcı çelişkiler yaratan düzenlemeler kullanıldı. Zaman zaman da bu işlere işitsel ögeler eklendi.
  • Kolajlarda buluntu nesneler tercih edildi.
  • Sanat dünyası, 1953 yılında Jean Dubuffet tarafından adı konan yeni bir terim sahibi oldu: asamblaj. Doğal veya hazır malzeme parçalarından oluşturulan; fotomontajdan mekan düzenlemesine kadar çok çeşitli alanlarda kullanılabilen; üç boyutlu sanat eserleridir (kolaj iki boyutludur).

Robert Rauschenberg, Erased de Kooning Drawing, 1953.
Fotoğraf:www.sfmoma.org

  • Neo Dadacılar, Soğuk Savaş dönemine uygun olarak, Dadacılar kadar militan olmadılar.
  • Tüketici kültürüyle hem alay etmişler hem de bu kültürü kutsamışlardır.
  • Soyut Sanat’ın ve Realizm’in geleneklerine karşı olmuşlardır.
  • Neo Dadacılar izleyiciyi geleneksel estetik değerlerin ötesine bakmaya teşvik etmeye; çelişkilerin, saçmanın, karışık sinyallerin arkasında yatan anlamı düşünmeye yönlendirmek istemişlerdir.
  • Neo Dadacılar, izleyicinin eserleri karşısında hislerine değil, aklına müracaat etmesini tercih etmişlerdir.
  • Marcel Duchamp, sanat eserinin sanatçı ile başlayan, izleyici ile biten bir araç olduğunu söyleşmişti. Neo Dadacılar da bu görüşe katılıyorlardı. İzleyiciyi sanat eserinin bir parçası olarak görmüşler; sanatçının niyetinin değil, izleyicinin o esere getirdiği yorumun eserin anlamını belirlediğine inanmışlardı. Çağdaş pek çok sanat akımı da bu inancı temel almıştır.
  • 1916-22 yıllarına tarihlenen ve Avrupa’da ortaya konan Dadacılık prensipleri, ABD’ye ve 1950’li yılların şartlarına uyarlanmıştır.
  • Dadacılar Birinci Dünya Savaşı’nın bir nesli ortadan kaldırmasına cevaben, burjuva kültürüne bir karşı çıkış olarak sanatı kullanmışlardı; amaçları  yaşadıkları toplumu ve kültürü aşağılamaktı. Neo Dadacılar ise, benzer yöntemler kullandılar ama amaçları güzel sanatların sınırlarını genişletmekti.
  • Neo Dadacı sanatçılar, Robert Rauschenberg, Jasper Johns, John Cage, Merce Cunningham ve Allan Kaprow hepsi New York’ta yaşadılar, çalıştılar, bu şehirde sergilerini açtılar.
  • 1950’lerin başında Amerikan Avangardı, Soyut Dışavurumculuk’un kanatları altındaydı. (Soyut Dışavurumculuk/Soyut Ekspresyonizm Soyut Sanat bölümünde anlatılmıştı.)Pollock, de Kooning, Kline, Rothko gibi akımla adı özdeşleşmiş olan sanatçılar hem eserleri ile hem de yaşantıları ile, hızlı yaşamaları, çapkınlıkları ve içki tüketimleri ile, dikkatleri üzerlerinde topluyorlardı. Neo Dadacılar ortaya çıkmaya başladıklarında, on yıldan beri Soyut Dışavurumculuk Modern Amerikan Sanatı’nın önde gelen stiliydi. 1949’da akım o kadar gözde idi ki, Life Dergisi’nin sayfaları Pollock haberleri ile doluydu. 1950’lere gelindiğinde akım, ABD’deki sanat üretim ve eğitiminde öne çıkmış, ikinci, üçüncü nesil sanatçılarını yetiştirmeye başlamıştı.
  • Rauschenberg 1953’de Soyut Dışavurumculuk ustalarından de Kooning’in çizgilerini silerek, Neo Dadacılar’ın Soyut Dışavurumculuk’un yaratmış olduğu psikolojik engeli ve formalist estetiği yıkma arzusunu simgelemişti.
  • 1962 yılında sanat eleştirmenleri tarafından Neo Dadacı olarak anılan sanatçılar kendilerini aynı avangard stilin üyeleri olarak görmüyorlardı.
  • Neo Dada akımını başlatanlar arasında üç isim öne çıkar: John Cage, Robert Rauschenberg ve Merce Cuningham.
Füsun Kavrakoğlu

Önceki Yazılar

Japonya 125 Çocuklar İçin Davranış Listesi

Bu liste pek çok kaynakta yayınlanmış. Unutulmasın diye, belki örnek alan çıkar diye tekrar yayınlansın…

22 saat ago

Faşizm / Diktatörlük 31

“Sığınaktan Yahudilerin, Rusların ve Polonyalıların yararlanmaları yasaktı.” “Tüm savaş tutsaklarının sorumlusu olan General Reinecke ile…

3 gün ago

Japonya 124 Japon Eğitiminde “Cesur Değişim”

Japon eğitim sisteminde çocukları Japon değil, dünya vatandaşı olmak üzere eğitme yoluna gidiliyor. Japonya’da Cesur…

4 gün ago

Japonya 122 Claude Lévi-Strauss’un Kaleminden Japon Sanatı

Egzotizme mesafeli duran Balzac 1834’te, Mutlak Peşinde adlı eserinde Çin’in tuhaf buluşlarına karşı çıkarken, Japon…

5 gün ago

Batıda Doğu, İslam ve Türk Algısı 82

“Barış istemeyen ve verdikleri bir sözü asla tutmayan Moskoflar” Osmanlılar, kime dostlukla ve itina ile…

6 gün ago