MÖ 5. yüzyıldan itibaren Çinli devlet adamları, tüketicileri yüksek fiyatlardan ve üreticileri de düşük fiyatlardan koruyarak piyasa istikrarının sağlanması için ekonomik yaşama müdahale etmeleri gerektiğine inanıyorlardı. Eğer halk açlık çekerse, imparatorun emirlerine uyan olmazdı (1).
MÖ 4-2. yüzyıllara tarihlenen bir Eski Çin yazılı kaynağında savaş ve kurban devletin en önemli görevleri arasında gösteriliyordu. İmparator kurban ritüellerinde kutsal kazanda “pişmiş eti” dağıtırken, savaşta ise “çiğ eti” alıyordu. Bunlar ruhların büyük törenleri idi. Söz konusu Çin metni, o dönemde savaş tutsaklarının bir bölümünün ruhlara kurban edildiğini doğrular gibidir (2).
MÖ 2. yüzyılda Konfüçyüsçü Çin düşüncesine göre Çin imparatoru, kozmosun temel enerjisini (qi) denge içinde tutan tanrılara kurban pratiğinden sorumluydu. Kurban pratiğinin simgesel işlevi toplumu ve kozmosu bir arada tutmaktı.
Taoizm öncesi klasik Çin düşüncesinde, tahıl taneleri toplumun üyelerini birbirine – köylüyü ailesine, aileyi köye, aileyi hükümdara ve aileyi atalarına kenetleyen bağı simgeliyordu (3).
Turfan’da, Karez Müzesi’nde yetiştirilen ürünlerden oluşturulmuş Çin haritası.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2025.
Klasik Çin metinleri halkın yeterli yiyeceği olmasının iyi bir yönetimin başlıca görevi olduğunu vurguluyordu. Temel ihtiyaçların karşılanmasında başarısızlık, toplumda huzursuzluğa yol açardı. Bu da gökyüzünün yani tanrıların vekaletini yitirme tehlikesine, yani dünyevi gerçeklikte iktidar kaybına yol açardı. Çin İmparatoru ordusunu, devlet görevlilerini, kent halkını, gerektiğinde köylülerini beslemekle yükümlüydü. Aksi takdirde onlara sözünü geçiremezdi. Klasik Çin çağının ünlü düşünür ve devlet adamlarından Konfüçyüs‘ün (MÖ 551-479) izleyicisi Mensiyus (MÖ 372-289) da Çin imparatoruna, “Bir ulus için en önemli öge haktır, ondan sonra ülkenin ruhu ve hububat gelir; hükümdar en az önemli olanıdır. Bu nedenle, köylüyü kazanmak hükümdar olmak demektir. Eğer siz majesteleri, cezaları ve para cezalarını vermekte ölçülü olan, vergileri ve zorla para almaları hafifleten, böylece tarlaların daha derin sürülmesini ve zararlılardan dikkatle temizlenmesini sağlayan, halka gerçekten iyilikler yapacak bir yönetimi göreve getirecek olursanız” öğüdünü verirken, düşmanların güçlü zırh ve silahlarına karşı koymak için kullanılabilecek bir halka sahip olmasının buna bağlı olduğunu vurguluyordu (4).
1736-95 yıllarında hüküm süren Çin İmparatoru Qianlong, sabah saat 6, öğlen saat 12-14.00 arası günde iki kez yemek yer, akşam öğünü ise atıştırmalıklar ile geçiştirirdi. Qianlong’un önüne çok miktar ve çeşitte yemek gelirdi. Genelde hafif yemeyi seven İmparator bunlardan sadece birkaçını tatmakla yetinirdi. Sofra “artıkları” hiyerarşik mevki sırasına göre, odalıkları, imparatorluk ailesi üyeleri, üst düzey görevliler, zaman zaman da imparatorun onurlandırmak istediği yabancı ziyaretçilere dağıtılırdı. Burada önemli olan beslenme değildi. İmparatora sunulan yemek yelpazesi, zenginliklerini sergilemeye yönelik birçok yoldan sadece biriydi (5). İmparator, yemeklerini daima küçük bir masada tek başına yerdi. Sarayda yemek yiyenlerin de küçük masaları olurdu. İmparator yemeğini nerede isterse orada yerdi. Sarayın belirli bir yemek odası yoktu (6). İmparatorun masasında tek başına ancak başkalarının gözü önünde oturması, seçkinler arasındaki statü farklılığı kadar, karşılıklı çıkarları da ortaya koyuyordu. Tıpkı Osmanlı padişahının kendini tebaasına “görünür” kıldığı, bizzat katılmasa da düzenlediği saltanat düğün ziyafetlerinde olduğu gibi (7).
Yararlanılan Kaynak
(1) İktidarların Sofrası, Artun Ünsal, Everest Yayınları, 2020. Sayfa 546.
(2) A.g.e., sayfa 149.
(3) A.g.e., sayfa 150.
(4) A.g.e., sayfa 398.
(5) A.g.e., sayfa 652.
(6) A.g.e., sayfa 643.
(7) A.g.e., sayfa 653.
“İngilizler gelirken valizlerinde İngiltere’yi de getiriyorlar. Nazik kendini beğenmişliklerini, içine kapanıklıklarını, iyi eğitimlerini, golf ve…
“Köle artıkları” diye bir tabir vardır. “Beyaz Adam bugüne kadar gördüğüm her şeyin hakimidir. Belki…
Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Güneybatı Afrika, Almanya’dan alınıp Güney Afrika mandası altına sokuldu. Daha sonra…
Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD, Kanada, Almanya ve daha birçok ülke hükümetinin halkı…
Kişisel gelirlerinin %20’sini tasarruf ediyorlar. Japonya, dünyanın en yüksek kişisel tasarruf oranına sahip ülkesi. Ekonomik…
Alman Koruma Bölgesi Güneybatı Afrika'daki Hotanto (doğrusu Nama) Ayaklanması, 4 Ekim 1904'te başlar, Hereroların başkaldırmasından…