
KP Brehmer (1938-1997), 20. yüzyıl nesnelerinin bir paradigması olarak gördüğü posta pullarını, 1966’da yapıtlarında kullanmaya başlamış. Posta pullarının yaygın motiflerini yeniden üretmiş; mevcutları sadeleştirmiş, değiştirmiş, ayrıca hayali pullar da üretmiş. “Tüm sanatçılar yalan söyler / Erkekler de yalan söyler / Ama onlar kadar iyi değil” notu ile Arter’de sergilenmekte olan Üçüncü Reich dönemine ait yeniden kurgulanmış iki posta pulu.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2020.
- Yaşadığımız dönemde otoriterlik, otokratik liderler, popülizm, ulusalcılık, liberal demokrasiyi (bireyin haklarını devlet müdahalesinden koruyan), bir illiberal demokrasiye (devletin bireyin haklarını ve özgürlüklerini kısıtlamaya, yaşamına müdahale etmeye başladığı) dönüştürüyor. Liberal demokrasinin karşıtının illiberal demokrasi ile değil sosyal demokrasi ile karşılanması gerektiği düşünülüyor.
- 1924’de benimsenen bir tanıma göre faşizm, burjuvazinin, proletaryaya karşı savaşırken, baskı araçları yetersiz kaldığında başvurduğu araçtır. Yani, sınıf savaşının bir aracıdır.
- Başka bir tanıma göre faşizm, en emperyalist, en şoven, en gerici unsurların açık terörist diktatörlüğüdür. Yani bir devlet biçimidir.
- Muhafazakar ve liberal çevrelerde benimsenen bir tanımda faşizm, karizmatik bir liderin otoriter yönetimine dayalı modern bir diktatörlüktür. Bu diktatörlük, hukuk düzenini, temsili kurumları ve anayasal özgürlükleri tamamen yıkmayı amaçlar. Bu tanım, olgunun sınıfsal özelliğini yadsır.
- Marksist akımların benimsediği tanımda faşizm, ekonomik kriz ortamında sermayenin çıkarlarını savunmayı amaçlayan bir sınıf diktatörlüğüdür. Liberal demokrasiyi terk ederek, şiddete dayalı politikaları benimser. Bu tanım faşizmi sınıfsal bir temele yerleştirir. Faşizm bazı tanımlarda orta sınıfların / küçük burjuvazinin siyasi bir örgütüdür.
- 1980’lerden sonra gelişen bir tanımlamaya göre ise faşizm, liberalizme ve Marksizm’e karşı modern ve muhafazakar-milliyetçi bir devrimdir. Bu tanımın farkı, faşizmin bütünsel bir ideoloji olduğunu savunmasıdır.
- Faşizm olgusu, ulusu yabancı unsurlardan temizleyerek yeniden yükseltmek olarak da tarif edilebilir.
- Kan ve toprak sadakati yani eko faşizm, göçmenlerden kurtularak, ülke nüfusunu kaynaklara uygun düzeye çekmeyi arzular. Eko faşizm, aşırı sağın etnik temizlik ve soykırım arzulayan bir harekettir.
Yararlanılan Kaynak
Yeni Faşizm, Ergin Yıldızoğlu, Cumhuriyet Kitapları, 2020. Sayfa 19-22, 53-55, 83, 92.
Leave A Reply