“Faşizm ile komünizmin aynı kefeye konmasından hoşlanmıyorum. Kendinden gayet emin bir hümanizm karşıtlığına dayanan faşizm, söz konusu ilke ve erdemlere dokunmadan, onları olduğu gibi bıraktı. Öte yandan Stalinizm; büyük bir hümanist hareketin mirasçısıydı. Bu hümanist hareketin karşıtına dönüşürken insan sevgisini insanlara yönelik zulme, hakikat sevgisini ihbarcılığa vb. dönüştürdü. Polonyalı filozof ve yazar Leszek Kolakowski (1927-2009) de Aleksandr Soljenitsin gibi, Sovyet sisteminin baskıcı karakteriyle Çarlık Rusya’sını fersah fersah aştığını düşünür. 1968 yılında Rusların (Varşova Paktı’nın) Çekoslovakya’yı işgal ettiklerinde bunun ilk sonucu mevcut haliyle Çek kültürünün yok edilmesi oldu. İkinci olarak ulus kimliğinin altı oyuldu. Üçüncü olarak da Modern Zamanlar çağına yani kültürün hala yüce değerlerin gerçekleşmesini temsil ettiği o döneme son verildi. Rus totalitarizminin uygarlığı, Batı’nın kökten reddidir.”
Rehin Alınmış Bir Batı, Milan Kundera, Can Yayınları, 2024. Sayfa 26, 40, 57.

Milan Kundera’nın söylemiyle Robert Musil’in eseri Niteliksiz Adam, ‘her an herhangi bir sayfasından açılıp bir ansiklopedi gibi okunabilecek’ türde bir romandır. Nazi SS birliğinin organı olan Kara Kolordu’ya kalırsa da ‘aşırı entelektüel kütük’tür.
Aptallık Üzerine, Robert Musil, Sel Yayıncılık, 2018. Musil Üzerine, Ersan Üldes. Sayfa 12.
İsviçreli yazar Friedrich Dürrenmatt, 1959 yılında yazdığı tiyatro oyunu Herkül ve Augean Ahırları’nda mitolojik bir hikayeyi politik bir derse dönüştürür.
“Augeias’ın yönettiği Elis ahalisi gübreye batmış boğulmaktadır. Bu gübreden kurtulmak için Thebai’nin ulusal kahramanı ünlü Herkül çağrılır. Fakat Herkül pek çok tersliğin ardından Augeias’ın ahırlarını temizlemez, çünkü bunu yapmanın yabancı bir kahramana düşmediğini, kendi ülkelerini pislikten temizlemenin ve gübreyi iyi bir şekilde kullanıp faydaya dönüştürmenin Elis halkının görevi olduğunu anlar. Kirli olanı temizlemek yabancı kahramanlara değil yurttaşlara düşen bir görevdir. Temizlik işi demos’un sakinlerine, demokrasi halkına düşmektedir. Demokrasi bir halkın başka bir halka armağan ettiği zarif bir hediye değildir, kahramanca bir işin ürünü de değildir. Demokrasi kahramansız bir yönetimdir; ev temizliği gibi sebat isteyen ve yinelenen, düzenlilik ve süreklilik gerektiren olağan şeylerle uğraşan kadın ve erkeklerin görevidir. Akıl kendini göstermek için uzun zamana ihtiyaç duyar çünkü ahırları gübreden temizlemek tek neslin değil pek çok neslin işidir.”
Küçük Şeylerin Felsefesi, Francesca Rigotti, Notos Kitap, 2025. Sayfa 67, 68.


Leave A Reply