
Oytun Berktan’ın Mübadele Göç ve Aşk Sergisinden, 2024.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, İstanbul.
Everett Lee’nin Göç Teorisi (1966)
Everett Lee, bir itme ve çekme teorisi ortaya atmıştır. Hem yaşanan hem de gidilecek yerde itici ve çekici şeyler vardır:
- Yaşanan yerle ilgili faktörler,
- Gidilmesi düşünülen yerle ilgili faktörler,
- İşe karışan engeller,
- Bireysel faktörler.
Bu faktörlerle birlikte göçü engelleyebilecek makro ve mikro faktörleri de hesaba katmak gerekir.
Merkez – Çevre Teorisi
Bu teori, dünyanın merkez ve çevre ülkelerden oluştuğunu ve bu iki grup arasında ekonomik bağımlılık olduğunu (hammadde, işgücü, pazar); çevre ülkelerden merkez ülkelere ekonomik bir göç gerçekleştiğini savunur.
Denge Teorisi
Modernleşme Okulu düşünürleri tarafından öne sürülen teoriye göre, nüfus hareketleri denge sağlayan olumlu bir gelişmedir. Göç, sanayileşmiş ülkelerle, sanayileşmesi gelişmemiş ülkeler arasındaki dengesizlikleri gideren, olumlu bir kalkınma ve modernleşme sürecidir. Bu teori, 1960’lardan sonra çok eleştiri almıştır.
Göç Sistemleri Teorisi
Bu teoriye göre, birbirine uzak veya yakın iki ya da daha fazla ülke karşılıklı olarak göçmen değişimiyle bir göç sistemi ve ilişkiler zinciri oluştururlar. Meksika ile ABD, Batı Afrika ile Fransa arasındaki göç ve göçmen ilişkisi gibi.
Neo-Klasik Ekonomi Teorisi
Emek fazlasına sahip olan ülkeler ile kısıtlı bir emek piyasasına sahip ülkelerdeki ücret farklılıkları emek göçüne neden olur.
Yeni Ekonomi Teorisi
Oded Stark, Eliakim Katz ve David Levhari’nin geliştirdiği Yeni Ekonomi Teorisi, göçün bireyden ziyade ailenin aldığı bir kararla gerçekleştiğini öne sürer. Göç, ailenin ekonomik sıkıntılarına çözüm getirir.
İkiye Bölünmüş Emek Piyasası Teorisi
Michael J. Piore’nin teorisine göre, uluslararası emek göçü, modern sanayi toplumlarındaki istihdam açığından ve sürekli yeni işgücü talebinden kaynaklanır. Sermaye yoğun işler, büyük oranda vasıflı yerli işçiler tarafından yapılırken, yerli işçilerin yapmayı istemediği işleri göçmen işçiler yaparlar. İkili yapısı olan bu bölünmüş işgücü piyasasındaki ayrışmada toplumsal cinsiyet ve etnisite de önemli bir rol oynar.
Saskia Sassen’in Göç Çalışmaları
1970’lerin ortalarından sonra göç ile gelenler, yerli halk için bir tehlike, bir rakip, işlerini ellerinden alacak bir tehdit olarak algılanmaya başladı. Sosyolog Saskia Sassen ve Eva Morowska, Immanuel Wallerstein’ın 1970’lerde geliştirdiği kavramlardan yola çıkarak uluslararası göçün kökenini 16. yüzyıldan itibaren gelişmekte olan dünya pazarlarına bağladılar. Saskia Sassen, sermayenin uluslararası dolaşımının uluslararası emek piyasasının yeniden oluşumuna katkı sağladığının altını çizer. Sassen, göç değerlendirmelerini küreselleşme üzerinden yaparken, göçmenler ve yerlilerin farklı koşullarda yaşadığı ve çalıştığının altını çizer.
Yararlanılan Kaynak
Tampon Ülke, Mehmet Ali Güller, Kırmızı Kedi Yayınları, 2021. Sayfa 45-50.
Leave A Reply