- Fikirlerini açıklamak için yazdığı Yeşil Kitap, üç bölümden oluşur. İlk bölüm, Demokrasi Problemine Çözüm: Halkın Otoritesi adını taşır. İkinci bölüme İktisadi Sorunlara Çözüm: Sosyalizm; üçüncü bölüme ise Üçüncü Evrensel Teorinin Sosyal Temeli adını vermiştir. Kitapta açıklamaya çalıştığı fikirleri net değildir ve zaman zaman birbiriyle çelişir. Kitabın İngilizce çevirisi de oldukça kötüdür.
Kitabında:
- Milliyetçilik ilkesini kaybetmiş olan halkların azınlık durumuna düştüğünü öne sürer.
- Dinin gücünü önemser. Dinin bir milleti bölebildiği gibi, aynı dine mensup farklı milletleri birleştirici rol oynayabileceğini ifade eder.
- Aile, kabile, millet kavramlarını iç içe geçirir. Kabileyi büyük bir aile, milleti büyük bir kabile olarak tarif eder.
- Kadınlar konusunda kafası iyice karışıktır. Önce kadın-erkek eşitliğinden bahseder, hiçbir nedenle ayrımcılık yapılamayacağını söyler. Daha sonra fıtratlarındaki farklılıklar nedeniyle eşit olamayacaklarını; cinsler arasında eşitlik olduğunu savunmanın kadının özgürlüğüne karşı bir tutum olduğunu; eşitlik iddiasının kadını ağır ve pis işlere mahkum edeceğini; hayvanlar aleminde bile erkeğin güçlü ve dayanıklı, dişinin zayıf ve güzel olduğunu öne sürer. Kadının erkek işi yapmasının onu erkekleştireceğini, doğal rolünden ve güzelliğinden edeceğini, herkesin kendisine uygun olan işte çalışmasının doğru olduğunu söyler.
- Kadınsılığı, makyajı, evliliği ve gebeliği reddeden kadının tabiattaki doğal rolünden vazgeçtiğini; bunun da normal olandan ahlaki bir sapmayı ifade ettiğini savunur.
- Hamile kadının çalışmasına karşıdır.
- Çocukların anneleri ile birlikte olmaları gerektiğini; yuvaya gönderilen çocuğun kuluçka makinesindeki civcive benzediğini, bu suni durumun çocuğun doğal gereksinimlerine aykırı olduğunu söyler.
- Modern toplumların kadını bir meta olarak gördüğünü, bunun doğa yasalarına aykırı olduğunu öne sürer.
- Eğitim konusunda da ilginç fikirler öne sürer: Gençlerin belirlenmiş saat dilimlerinde, bir dizi sıralarda oturarak, konulara ayrılmış kitaplarda yazanları öğrenmeye zorlanmasını insan özgürlüğüne aykırı bulur. Dünyada geçerli kılınan bu tür eğitimin, zekayı, yaratıcılığı ve seçme özgürlüğünü öldürdüğünü, bunun otokratik bir yöntem olduğunu yazar. Bunun tam tersi yapılarak gençlere hangi tip eğitim almak istedikleri konusunda seçme özgürlüğü tanınması gerektiğini; din eğitiminin de tek elden verilmesinin özgür seçim hakkını ortadan kaldırdığını söyler.
- En tehlikeli işgalin beyinlerin işgali olduğunu; Libyalıların okumak istediklerini seçmekte özgür olduğunu; Libya’da oryantalist kitapları incelemeye tabi tuttuklarını; bazı kitapları özel yayınevlerinden ve resmi kütüphanelerden topladıklarını ama tek bir kitap bile yakmadıklarını ifade etmiştir.
- Kaddafi’ye göre, insanlık hala çok geridir, çünkü hala ortak bir dil konuşamamaktadır.
- Kalabalıkların bir stadyuma gidip, kendileri oynamayıp, bir takımın maçını seyretmesi; bu küçük grubun istifade edebilmesi için bu işin maliyetini karşılamak için para ödemesi çok anlamsızdır. Aynı şekilde, halkın kendisini temsil etmek üzere bir kişiyi, bir grup veya kabileyi veya bir parlamentoyu görevlendirerek kendi kaderi hakkındaki kararları onlara teslim etmesi de mantıksızdır. Halk seyirci değil, katılımcı olmalıdır.
- Boks ve güreş, insanın hala evrimleşemediğini, vahşi karakterini koruduğunu gösteren oyunlardır. İnsanlık, medeniyet basamaklarında yükselince bunlar ortadan kalkacaktır.
Aile, Boks, Demokrasi Problemine Çözüm, din, güreş, Halkın Otoritesi, İktisadi Sorunlara Çözüm, kabile, Kaddafi, kadın-erkek eşitliği, Libya, Millet, Milliyetçilik, ortak bir dil, Sosyalizm, Üçüncü Evrensel Teorinin Sosyal Temeli, Yeşil Kitap
Leave A Reply