Ekim ayı sonunda, yağmurlar bittiğinde tütün tohumlarını saman ya da kumaş yataklarının altına yerleştirerek ekiyorlar. Tohumlar filizlenince örtüleri kaldırıyorlar. Yavru bitkiler, bir ay kadar sonra tarlaya ekiliyor. Tütünün olgunlaşması yaklaşık dört ay sürer, sonra hasat zamanı gelir. Sabırla her bitkiyle ilgilenmek gerekir, kıymetlidir ve her gün bakım ister. Tütün, yeşil klorofil kızıl kahverengiye dönüşüp tütsülenmiş balık görüntüsü verene kadar serin yerde, gölgede bekletilir. Acı tütün, sarhoş edici, tatlı bir koku yayar. Tütünün bekletildiği yer tercihan doğudan batıya konumlandırılmış olur. Böylece güneş sabah barakanın bir ucunu, akşam da öbür ucunu ısıtır. Kapılar da açılıp kapatılarak istenen ısı ve nem sağlanır. Bu barakada iki ay kadar kalan yapraklar ahşap kutulara yerleştirilir.
Ahşap kutular, escogida denen tasnif evlerine götürülür. Burada yapraklar birbirinden ayrılır, ıslatılır, havalandırılır, serilir ve yeniden deste haline getirilir. Üç ay balyalar halinde bekletilir. Bu süre içinde tütün mayalanarak amonyak ve diğer pislikleri bünyesinden atar. Isı 43 dereceye ulaştığında, düzenli fermantasyon için balya ters çevrilir.
Yapraklar renk, boyut ve kalitesine göre tekrar ayrılır. Orta damarları çıkartılır, suyla ıslatılır, çuval beziyle kaplanır ve tekrar mayalanmaya bırakılır. Sonra bir daha sınıflandırılır, yeni balyalar yapılır ve fabrikalara gönderilir. Yapraklar fabrikada, sarılıp puro yapılacak olgunluğa ulaşana kadar, yaklaşık 4 yıl bekletilir.
Gösterilen bu özen, Küba purolarını farklı kılar.
Yararlanılan Kaynak: Küba’yı Keşfederken, Christopher P. Baker, National Geographic Society, 2006. Sayfa 61, 62, 63.
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu, Trinidad, Küba, 1997.
Leave A Reply