Ukrayna, Moldova ve Doğu Avrupa’da Kumanlar’dan kalan heykeller bulunuyor. Ölülerin taştan yapılmış, ellerinde haoma (İskit içkisi) kadehi tutan heykelleri Ukrayna’da sıklıkla görülen bir mezar taşı örneğidir. Fotoğrafta üç Baba heykeli görülüyor. Bütün toplumlarda görülen ve manevi liderler olarak kabul edilen şahsiyetler, benzer fonksiyonlarıyla Orta Asya Türk kültür çevresinde de görülmektedir. Baba, bab, evliya, aziz, sultan, ata kelimeleriyle sıfatlanan şahsiyetler evliya anlamında kullanılmaktadır. Bu adlandırmalar ve şahsiyetlere biçilen görevler ile onların fonksiyonları, Türk toplumunun İslamiyet’i kabul etmesinden önceki döneme dayanmaktadır. Ancak İslamiyet sonrası da uygulama, Kırgız baksı’sının(şamanının) Allah’a ve Müslüman ermişlere duası ile başlar, cinlere sesleniş ve kötü ruhlara tehditlerle devam eder.
Fotoğraf:wikipedia.org
Bizanslı yazarlar Kıpçaklar’a Kuman derlerdi.
Kıpçak konfederasyonu Türk, Moğol ve büyük olasılıkla İranlı ögeler içermekteydi. Kıpçak bölgesi Tuna Nehri’nden Çin sınırına uzanmaktaydı. Bir kolun Rus Rurik Hanedanı ile ilişkileri vardı. 12. yüzyıl ortasında Kıpçaklar, Tuna bölgesine ve daha sonra Bizans egemenliği altındaki Bulgaristan’a yerleşmeye başladıklarında Rurik Hanedanı kendisini ekonomik tehdit altında hissetti. Ruslar ve Kıpçaklar arasında 1160, 1168, 1170, 1180, 1184, 1185 yıllarında çatışmalar yaşandı. Bizans’a karşı Bulgaristan’dan yapılan Eflak-Bulgar ayaklanmasını yönetmişler, Bulgar Krallığı’nın üç Kıpçak kralı olmuştur.
12. yüzyılda Kıpçaklar’ın bir kısmı, Yahudilik’in Karait mezhebine girdi. Bunlar, bugünün Karaimler’idir. (Karaimler hakkında bir yazı bloğumuzda yayımlanmıştı.)
16.-17. yüzyıllarda Ukrayna Ermenileri’nin Türkleştirilmesi sonucunda Kıpçak dili Ermeni alfabesi ile yazılmaya başlandı.
Altın Ordu Devleti (1242-1502) nüfusunun önemli bir bölümünü Kumanlar oluşturuyordu.
Fransisken rahipleri Kırım’ın Azak Denizi kıyılarında Moğol döneminden itibaren (13. yüzyılın ikinci yarısı-14. yüzyılın başı) etkin olmuşlar ve Codex Cumanicus’u meydana getirmişlerdi. Eser, iki bölümden oluşuyordu. İlk bölüm Türkçe-Kıpçakça-Latince etkileşimli lügat; ikinci bölüm Kıpçaklar’ın kullanımı için Germen misyonerler tarafından yazılmış Hıristiyan vaazlarını kapsıyordu.
Gotik Latin harfleri ile yazılan Türkçe metinlerin derlemesi Codex Cumanicus, Türk dili tarihi açısından çok önemli bir eserdir.
Codex Cumanicus Fotoğrafı: wikipedia.org
Proust, karakterlerinin çoğunu bir deyim ve meşhur sözle özdeşleştirmekten hoşlanır; onları anımsatıcı bir yan tema,…
“Faşizm ile komünizmin aynı kefeye konmasından hoşlanmıyorum. Kendinden gayet emin bir hümanizm karşıtlığına dayanan faşizm,…
I. Elizabeth ve II. Charles dönemlerinde İngiltere'deki Türk imajı genelde olumluydu. Türklere karşı bir hayranlık…
“Laurie’yle Suzanne Yahudi. Yörede onlardan başka Yahudi olmadığını söylüyorlar. ‘Geri kalanlar kurşuna dizilmiş’ diyor Laurie…
“Afrika ülkelerinde ulusal sınırlar içinde dil birliği çoğunlukla emperyalistlerin dilleriyle sağlanıyor: Arapça, İngilizce, Fransızca, İspanyolca…
“Almanlar, fethetme ve hükmetme mevzubahis olduğunda dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar aynı yüzü gösterirler: hiçbir insani…