
12. yüzyıl Bizans el yazmasında haç şeklinde düzenlenmiş Hipokrat Andının metni.
Fotoğraf:tr.vikipedia.org
- Hipokrat (MÖ 460-370) öğretilerine göre, hastalık dört bedensel sıvı (sarı safra, kara safra, balgam ve kan) arasındaki dengesizlik yüzünden ortaya çıkar. Bu salgıların, dört asal unsura denk gelen (ateş, toprak, su ve hava) iki çift birbirinin zıddı niteliği olduğu gibi (soğuk-sıcak, kuru-nemli), her sıvı belli bir mevsime ve bir huya (kanlı canlı, ağırkanlı, fevri ve melankolik) bağlanır.
Kan baharda egemendir, sıcak ve nemlidir.
Sarı safra yazın egemendir, sıcak ve kurudur.
Balgam kışın egemendir, soğuk ve nemlidir.
Kara safra sonbaharda egemendir, soğuk ve kurudur.
- Hipokrat’a göre, bir sıvının aşırılığı veya bunların karışımı hastalıkla sonuçlanırdı. Solunan hava kavramı da sıvılarla yakından bağlantılıydı. Tedavi dengesizliği düzenlemeyi içerirdi.
- Antikçağdaki hekimler mevsimsel olguları, insan sağlığını etkilediği düşünülen değişimleri anlamak için astronomi ile de ilgilenirler, gökteki ve yeryüzündeki olaylar arasındaki karşılıklı etkileşimi tespit etmeye çalışırlardı. Şifa, bir hastanın durumu değerlendirilirken gezegenlerin konumunun hesap edilmesini de içerir, ilaç ve tedaviler, yıldızların konumuna göre yapılırdı. Taşımaktan yarar sağlanan taş veya bitkiler olduğu gibi, hastalığı önlemek için uzak durulması gereken yiyecekler vardı.
- Bizanslılar kozmik düzensizliklerin sebep olduğu hastalıkları etkisiz kılmak veya iyileştirmek için muskalar yaparlardı. Astroloji, iki geleneksel şifa yöntemi, tıp ve büyü arasında bir iletişim aracıydı. Hekimler bazen muska tavsiye ederdi. Özellikle erken Hıristiyanlık döneminde, bir mucize, hastalığı defetmek için bir muskaya nakşedilirdi. Muska kullanımının akılcı devaları tamamladığı düşünülürdü.
- Bizans’ta, Tanrı’nın günahkar davranışları hastalık yoluyla cezalandıracağı fikri yaygındı.
- Şeytani güçlere karşı büyücüler, kutsal kişiler ve papazlar şeytan kovma ritüelleri yaparlardı, ayrıca şeytan kovma Bizanslıların kilise ritüellerine dahil edilmişti.
- Özellikle akıl hastalıkları ve epilepsi şeytanın kişinin bedenini ele geçirmesi olarak düşünülüyordu. 11. yüzyılda insanların ruhlarının fiziksel başarısızlıklara bağlı olarak değişmesi konusunda epey çalışma yapılmış, beden ve ruh arasındaki yakın ilişkiye değinilmiş; bu dönemde ruha, felsefi ve teolojik açıdan büyük ilgi duyulmuştur.
- 3. ve 4. yüzyıllardaki imparatorluk ideolojisi ve ona eşlik eden inanç sistemleri, güneş ve suyun hayat veren gücünü şifa ritüellerinin merkezine yerleştirmişti.

Abraksas betimli oyma işi kolye ucu, 3.-4. yüzyıl, altın montür içinde kanlı yeşim taşı.
Bibliothéque nationale de France, Paris.
Fotoğraf: Hayat Kısa, Sanat Uzun-Bizans’ta Şifa Sanatı, Pera Müzesi Yayını, 2015.
- Geç antikçağda bütün Doğu dinleri güneş kültünü paylaşırdı. Ebedi güneş denen Abraksas, 3. ve 4. yüzyıllarda, büyülü taşların üzerine yapılan horoz başlı, yılan bacaklı, sol elinde kalkan, sağ elinde kırbacı ile betimlenen, varlığın güneş elementini zenginleştiren özelliğinden ötürü, 6. ve 7. yüzyıllarda tedavi amacı taşıyan taş muskaların üretiminde kullanılırdı.
Abraksas, Bibliothéque nationale de France, Bizans, güneş kültü, güneş ve su, Hipokrat, Hipokrat Yemini, muska, Paris, şeytan kovma, şifa
Leave A Reply