- Lofttaki sanat tüketimi loftun da tüketiminin yolunu açmış; loftlar talep edilen alternatif bir mimari yapı, 1970’lerde ABD’de bir moda akımı olmuştur. 1980’lerden sonra loft konsepti, Avrupa’da da yayılmış, sanayileşmiş bölgelere bu amaçla sermaye akışına yol açmış, loft yaşamı bir burjuva şıklığına dönüşmüştür.
- Yeni orta sınıf içerisinde sanatçı ya da bohem yaşam tarzına, bu yeni Postmodern kültürel yaşantı deneyimine eğilim gösteren bir kitle ortaya çıkmıştır. 1960’lı yıllardan itibaren sanatsal avangardın ve bohem yaşam biçimlerinin toplumu rahatsız eden ve orta sınıf ahlakını ihlal eden bir karşı kültür olarak algılanması son bulmuş, bu kişiler, kabul gören ve özenilen toplumsal aktörlere dönüşmüştür. Bu durum ABD toplumunda, sanatı yüksek kültürden ve seçicilikten uzaklaştırıp tabana yayan sanatçıların statülerinin değer kazanmasıyla güçlenmiştir.
- 1970’lerin sonuna gelindiğinde sanatçıların loftlar üzerindeki tekeli ortadan kalkmış, sanatçılar bölgeyi, gayrimenkul kira ve vergi değerlerindeki artıştan ötürü terk etmek zorunda kalmıştır.
- Loftların sanatçılardan zenginlere geçmesi ikinci soylulaştırma olarak adlandırılır ve loftlardaki endüstriyel karakter azalmaya başlar. Endüstriyel çağrışımlı malzemeler yapay malzemeler ya da yüksek maliyetli malzemelerle değiştirilmiş, loftlar daha orta sınıf bir eve dönüşmüştür. Bu mekan anlayışı, günümüzde tasarımcısına ve kullanıcısına sosyal statü kazandıran bir mekan olarak saygınlık kazanmıştır.
- Loft konutlara dönüşen binalar, Modernizm projesi çerçevesinde salt işleve yönelik biçimde inşa edilmiş, Postmodern konutlara dönüştüklerinde estetik nesnelere dönüşmüşler; bunlar hem Modernizm’in hem de Postmodernizm’in örnekleri olmuşlardır. Mimari nesnenin kendisini değil ama onu görme biçimimizi değiştirmişlerdir. Bu bize Marcel Duchamp’ın Pisuar’ını ve Andy Warhol’un Campbell çorba kutularının nesnenin kendisini değil ama izleyicinin onu görme biçimini değiştirmesini anımsatır. Modern sanayi binalarını Postmodern sanat atölyelerine ve yaşam alanlarına dönüştürülmesinde entelektüel bir katkıdan söz edilebilir.
- Geç kapitalizm çağında tüketicilerin neredeyse tüm satın alma tercihlerini imaj oluşturma çabaları belirlemektedir. Bu tüketim anlayışı, bireyin kendisinden çok, toplumun görmesi için yapılmaktadır. Geç kapitalizmin sınıfsız toplumunda kimlik artık doğuştan getirilen bir şey olmaktan çıkmış ve işaretler aracılığıyla inşa edilen bir göstergeye dönüşmüştür. Tüketimin asli unsuru, inşa edilmek istenen kimliklere ilişkin birer damga olmasıdır.
- Günümüzde binaların düzenlenişleri doğrudan kültürel kodların bir dışavurumudur. Loftun küresel çapta bir ithalat ve tüketim nesnesi olabilmesinin ardında, günümüz toplumunun tüketim algısı yatmaktadır. Loft tüketicisine, evin yanı sıra bir kimlik ve imaj da vermektedir. Loft, toplumun seçkin tabakasına ait kimliksel bir gösterge sağlamakta, tüketicisini seçkin, kibar ve saygın kılacak işaretler üretmektedir.
- 20. yüzyılın ikinci yarısında ofis, apartman, AVM gibi post-endüstriyel yapıların da yaygınlaşmasıyla, eski sanayi yapılarına romantik ve sanatsal bir anlam yüklenmiştir. Endüstriyel estetik üzerine yapılanan loft yaşamı, sanat ve sanayi arasında yeni bir ilişkidir.
- Loft herhangi bir tasarımcının yapıtı değildir, önderliğinde mimarlar yoktur.
- Loftlar artık birer kültürel miras sayılmaktadır.
- Loft mimarlığı, sanayi sonrası toplumun bir mimari formudur.
- Temel loft türleri beş tanedir.
Doğal Loft. Ham loft ya da sanatçı loftu (raw loft, artist’s loft) olarak da adlandırılan, geç 19. yüzyıl ya da erken 20. yüzyıl yapıları. Loftun beş temel mimari ölçütünü de karşılar.
Gerçek Loft. Sert loft, otantik loft (true loft, hard loft) da denir. Doğal loftun sınai karakterinin az ya da çok korunarak onarılmış, dönüştürülmüş halidir. Zemin çoklukla orijinal haliyle kullanılır veya endüstriyel malzemeye uyumlu yeni bir zemin malzemesi kullanılır. Duvarlar olduğu gibi bırakılır veya dokusu korunarak kireç badana veya plastik boyayla renklendirilir. Tesisat ögeleri açıkta bırakılır veya asma tavanla gizlenir. Banyo dışındaki tüm alan açıktır. Mekânsal ayırma yapılacaksa perde, modüler seperatör, alçıpan duvarlar kullanılabilir. Yatak odası asma katta yer alabilir. Mutfak birimi açık sistemde bırakılır. Bu tür loftlar çoğunlukla eklektik bir karaktere sahiptir. Bir loft mekanın gerçek loft sayılabilmesi için endüstriyel karakterini tamamen kaybetmemiş olması lazımdır.
Ara Loft. Gerçek loftlar gibi dönüştürülmüş endüstriyel binalarda yer alırlar. Sınai karakter büyük ölçüde yok edilmiştir. Endüstriyel çağrışımlı malzemeler yerine yapay malzemeler ya da yüksek kaliteli malzemeler uygulanır. Duvarlardaki endüstriyel doku yok edilir. Çıplak strüktür yok edilmiştir. Çoğunlukla konforludur ve minimal çizgiler hakimdir.
Sahte Loft. Yeni sert loft (fake loft, new hard loft) da denir. Sınai karakterin taklit edildiği yeni betonarme yapılardır. Kent merkezinde olmak zorunda değillerdir. Yüksek tavana, serbest plana, çıplak strüktüre ve geniş pencerelere sahiptirler. Isıtma, elektrik ve su tesisatları sanayi tipi değil, konut tipidir. Merkezi havalandırma ve ısıtma, teknolojik mutfak ve banyo, manzaralı pencereler, teraslar, egzersiz salonu, bina görevlisi gibi konfor artırmaya yönelik özellikler taşıyabilirler.
Yeni Loft. Yumuşak loft ya da yeni konstrüksiyon (soft loft, new construction loft) isimleri de verilir. Yeni tasarlanmış ve uygulanmış betonarme yapılardır. Kent içinde veya dışında yer alabilirler. Yeni loftlar serbest plan, yüksek tavan ve geniş pencere özelliklerini karşılarken, çıplak strüktürü karşılamazlar. Konforu ön planda tutarlar. Tesisat elemanları açıkta bırakılmaz; mutfak ve banyoda yüksek kalite malzeme ve işçilik uygulanır.
- Loftun oluşabilmesi için Sanayi Devrimi, Fordist Devrim ve Post Sanayi Toplumu aşamalarının geçirilmesi gerekmiştir. Sanayi Devrimi’nde sanayi binaları inşa edilmiş; Fordist Devrim ile bu binalar boşaltılmış; sanatçılar ve bohemler tarafından soylulaştırılarak loftlara dönüştürülmüş; Post Sanayi Toplumu ile sanayi sektörü kent ya da ülke dışına çıkmış, kent merkezlerinde hizmet sektörü yükselişe geçmiş; orta ve üst gelir grupları loftlara talep göstermiş, konforlu loftlar ikinci soylulaşma ile ortaya çıkmıştır.
- Doğu ve Batı Berlin’in birleşmesinden sonra, ticari mekanlarda yaşamanın kanuna aykırı olduğu zamanların sona ermesiyle, Berlin’deki loft piyasası hareketlenmeye Çağdaş Dönem’de başlamıştır.

Endüstriyel estetik üzerine yapılanan; çıplak strüktürü çıkış noktası olarak alan ve binanın dışına taşıyan; toplumsal yaşantıdan kopuk bir nesneler topluluğu olmaktan uzak, canlı ve yaşayan bir yer olmayı hedefleyerek geleneksel “müze” kavramına muhalefet eden; tek yüzeyinin geçirgen olmasının yanı sıra, dış çevre ile görsel bağlantısı fazla, hareket ve akışkanlık özgürlüğünü ifade edebilmeyi ve topluma açık bir mekan olmayı hedefleyen; sanat ve sanayi arasında ilişki kuran Pompidou Merkezi’nin yapımı 1977 yılında tamamlanmıştır.
Fransa’nın 1970 yılında ilk kez uluslararası mimarlara da açtığı yarışmayı kazanan Renzo Piano, Richard Rogers ve Gianfranco Franchini binanın tasarımcılarıdır.
Su tesisatı için yeşil, havalandırma için mavi, elektrik kabloları için sarı, güvenlik elemanları için kırmızı borular seçilmiştir.
1968 ruhunu yansıtan, sınırlardan arınmış bu mimari tasarımı günde yirmi bin kişi gezmektedir.
Fotoğraf:issuu.com
Leave A Reply