- 1918’de yeni okullar, sanat ve teknik atölyeler kuruldu. Konstrüktivistlerin çoğu bu okullarda ders veriyordu. Bu okulların programını Wasisily Kandinsky yaptı. Bu program Alman Bauhaus’unun prototipi oldu. Ancak sonraları kurslar sanatsal desenden çok üretim teknikleri vurgulanarak yeniden düzenlendi. Düşkırıklığına uğrayan Kandinski ve Gabo SSCB’den ayrıldı. Trotsky ile Lunacharski Konstrüktivizm’i desteklemişti. 1921’de Lenin’in Yeni Ekonomi Politikası ile Konstrüktivizm’in yararı ciddi olarak sorgulandı. Toplumsal Gerçekçilik resmi tutum olarak benimsenince bırakılmış bir sanat akımıdır Konstrüktivizm.
- Konstrüktivizm, Bauhaus ekolünün ortaya çıkmasında büyük rol oynamıştır.

Bugün ayakta kalmış en iyi bilinen Konstrüktivist yapı 1930’da yapılmış Lenin’in Moskova’daki mezarıdır.
- Tekstile bakarsak, Rus avangard sanatçılar 1915 yılından itibaren ülkenin elit tabakası için desenli kumaş ve elbiseler tasarlamaya başladılar.
- Devrim’den sonra giysi, eşitliğin göstergesi oldu.
- Popova, Stepanova ve Rodchenko Kübizm etkili, renkli geometrik desenleri olan, basit kesimli, geleneksel Rus köylüsü giysisini örnek alan “yeni Rus giysisi”ni yarattılar.
- Rodchenko, Fütüristlerin izinden giderek çeşitli tulumlar tasarladı. Tulumlara takılıp çıkarılabilen cepler ve kollar, Stepanova ise rengi değiştirilebilen elemanlar kattı. Bu sanatçıların işleri, 1925 yılında yapılan Exposition Internationale des Arts Décoratifs et Industriels Modernes (Uluslararası Modern Dekoratif ve Sınai Sanatlar) sergisinde izleyici önüne çıktığında hayranlıkla karşılandı. Ama Rusların tekstil endüstrisinde deneyimsiz olmaları, bu konuda çalışmakta olan sanatçıların bu daldan çekilmesine yol açtı.
- Natalya Gonçarova’nın tasarladığı giysiler, Diaghilev’in Ballets Russes için tasarladığı kostümlerin izlerini taşıyordu. Gonçarova’nın tasarımlarında Oryantalizm’in, Rus halk sanatının ilkel sanata uyarlanmış yorumlarının, Bizans mozaiklerinin de izleri vardır.
- Sonia Delaunay (1885-1979) ve eşi Robert Delaunay için tek önemli şey sanattır. Birlikte resim yaparlar, hafta sonları evlerini genç avangard sanatçılara açarlar. Sonia resmin dışında uygulamalı sanatlara da ilgi duymakta, mobilya tasarlamakta, ev dekorasyonu ile uğraşmakta ve dikiş dikmektedir. Diktiği kıyafetler resimlerinde olduğu gibi Rus köylülerinin rengarenk giysilerinden ve Rus halk sanatından izler taşımaktadır. Çalışmaları için bulduğu terim “Simultane” veya “eşzamanlılık”tır ve yapmış olduğu giysilere de “Simultane Elbiseler” adını verecektir. Şallar, yastıklar, şemsiyeler, şapkalar, perdeler, el çantaları, kumaş tasarımları yapar. Desenlerini kumaşlar üzerine işletmek için Rus nakışçılar tutar. Sonia Delaunay düşüncelerini hemen konfeksiyona uygulayamasa da önceleri sahne sanatlarına yönelir. Eşi ile birlikte bir süre İspanya’da yaşarlar. 1921 yılında tekrar Paris’e döndüklerinde Delaunay’lar Dadistlerle bir araya gelirler. 1924 yılındaki Salon’da kumaşlarını dönen bir aletin üzerinde sergileyerek çok ilgi çeker. Tangonun, cazın, çarlistonun dinamik ritmini desenlerine yansıtmak ister. 1920’lerin sonuna kadar spor giysiler, günlük giysiler ve deniz kostümleri tasarlayarak Art Deco’yu etkiler. Sonia, Tristan Tzara ile birlikte giysi ve kumaş tasarımları yapar. Birlikte “Şiir Elbiseleri”ni yaratırlar. Tzara’nın oyununun kostümlerini gerçekleştirirler. Edebiyatı nakış ile eşarplara işleyen Sonia Delaunay’ın kreasyonlarına Georges Auric ve Louis Aragon gibi birçok şair eserleriyle katkıda bulunacaklardır. Paris’teki atölyesi “L’atelier Simultané” adıyla butik, moda evi ve kumaş mağazasına dönüşmüştür. Sonia Delaunay’ın modern çizgileri Paris moda sahnesinde tutmuştur. Tasarımları Vogue ve diğer moda dergilerinin kapağında yer almaktadır. İlginç paltolar, kırk pare (patch work) örtüler, hatta erkek kravatları tasarlamaktadır. Artık bir isim yapmıştır ve Nancy Cunard, Greta Garbo ve Gloria Swanson gibi starlar onun geometrik desenli kıyafetlerini giymektedir. Hatta bir fotoğrafta genç Coco Chanel’in üstünde de Delaunay’ın bir kıyafeti görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Yahudi asıllı olduğu için Almanların işgalindeki Paris’i terk eder, Fransa’nın kırsal kesiminde yaşamakta ve kocası Robert Delaunay’ın ve arkadaşları Hans Arp’ın tuvallerini korumaktadır. İkinci Dünya savaşı sona erdiğinde tekrar Paris’e döner, 60 yaşındadır. 1975 yılında 90 yaşındayken UNESCO Sonia Delaunay’dan Uluslararası Kadın Yılı için afiş tasarımı ister. Fransa hükümeti onu Legion d’Honeur ile ödüllendirir. Üstünde çalıştığı oyun kartı tasarımı 1979’da piyasaya sunulmuştur.
Arts Déco, Çağdaş Sanata Varış, Coco Chanel, Diaghilev, Gloria Swanson, Greta Garbo, Kontrüktivizm, L’atelier Simultané, Legion d'Honeur, Lenin, Lenin’in Moskova’daki mezarı, Lunacharski, Nancy Cunard, patch work, Popova, Robert Delaunay, Rodchenko, Rus, sanat, Simultane Elbiseler, Sonia Delaunay, Stepanova, Trotsky, Wasisily Kandinsky
Leave A Reply