
Yüzyıllar boyunca Uzakdoğu’nun deniz, nehir ve limanlarında Singapur’dan Çin’in kuzeyine kadar mal taşıyan, silahlandırılmış, toplarla donatılmış junk adı verilen gemiler olurdu. Karşıdan gelen gemi kereste, çay, baharat taşıyan bir tüccar gemisi olabileceği gibi bir korsan gemisi de olabilirdi. Kendisini savunabilmek için junk’lar donanımlı olurdu.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Budva, Citadel, Karadağ, 2022.
Otuz Yıl Savaşları’na, 1625’ten sonra Hollandalılara, İngiliz bayrağı çekerek, kendi menfaatleri için savaşan müteşebbis ve korsanlarla birlikte İngiliz müttefikleri de katıldı. (Bazı hallerde, korsanların kırmızı siyah bayrağı haricinde herhangi bir bayrak da kullanılırdı.) İngilizler, çok geçmeden Hollandalıları terk etti. Ama Batı Hint Adaları’ndaki St. Kitts Adası’nda kalıcı bir üs elde edip oradan yola çıkarak Leeward Adaları’nı ele geçirdiler. Bu adaları üs olarak kullanan İngiliz korsanlar 1640’larda Karayipler’deki İspanyol mülklerine saldırıp 1643’te Jamaika’nın büyük bölümünü ele geçirdi. İngilizlerin oradan ayrılması için üç asır geçmesi gerekti.
Macaristan’da Protestanlığın vaz edilmesine izin verilmediğinden, 1674’te birkaç yüz Lutheryen ve Kalvinist vaiz tutuklandı, bazıları daha sonra Napoli’ye kadırgalarda kürek mahkumu olmaya gönderildi.
Habsburglar, Martyn Rady, Kronik Yayıncılık, 2022. Sayfa 189, 190, 208.
Leave A Reply