- Bütün tanrıların ve ölülerin adlarına içkinin ilk yudumunu yere dökmek, sonra içmek; yemeden önce gıdanın bir kısmını toprağa dökmek; mevsimin ilk ürünün daima tanrıya sunulması; Hindularda ilk ürünün Brahmanlara verilmesi gibi usuller atalara tapkı ve ana tanrıça kültü (toprak ana) ile yakından ilişkilidir. Narın tanelerinin etrafa saçılması veya narı yere atıp parçalamanın bu kültlerle ilgili olduğu düşünülebilir.
- Öteki dünyada hayatı devam ettirecek sembolik yiyeceklerden biri ve bereketi simgeleyen bir süs eşyası olan nar, deniz ticareti ile adalara da ulaşmıştır. Kıbrıs’ta MÖ 13. ve 14. yüzyıllara ait camdan yapılmış narlara, narlarla süslü altın ziynet eşyasına rastlanmıştır. Girit’te de nar şeklindeki süs eşyaları bereket ve bolluğu simgelemiş.
- Doğu Akdeniz ülkelerinde ve Yunanistan’da narın mezarlarda bulunması insanların ölümden sonra tekrar dirilmeye inandıklarına işaret sayılır. Ölen ve yeniden dirilen tanrılara ait mitolojik hikayeler pek çok yerde karşımıza çıkmaktadır. Tammuz-İnanna, Tammuz-İştar hikayesi Fenike’de Adonis-Astarte, Kıbrıs’ta Adonis-Afrodit veya Myrha-Adonis, Anadolu’da Attis-Kibele, Yunanistan’da ise Demeter/Persephone mitleri olarak karşımıza çıkar. Hades’ten ayrılırken hiçbir bitkiden, meyveden yememesi gereken Persephone’ye Hades nar ikram eder. Persephone tam ayrılırken birkaç tane nar tanesi yer. Bu yüzden yılın yarısını yeraltında yarısını yeryüzünde geçirmek zorunda kalır. Bu mitte ölüm ve yeniden diriliş, nar ile sembolize edilmiştir.
- Diğer bir mitte evliliği, aşkı ve dul kadınları sembolize eden tanrıça Hera, sonbaharı, yani yılın sonunu, bir nevi ölümü sembolize etmek üzere, bir elinde nar tutarak tasvir etmiştir. Nar, burada mevsimsel değişimleri açıklamak için kullanılan mitolojik bir unsurdur.
- Persofone’nin nar taneleri yiyerek kendini eşi Hades’e adadığını gösterdiği, bu hikâyede narın, evlilik bağının gücünün sembolü olduğu da söylenir.
- Yine Antik Yunan’da gelin, güvey evinin eşiğinden ilk adımını bir narı dişleyerek atardı. Gelinin bu hareketi kocasının emrine ve koruması altına girdiğini gösterirdi. Zira, bereket tanrıçası Persofone de ölüler ülkesinin hakimi tanrı Hades’e kendisine verilen bir narı yiyerek bağlanmıştı.
- Nar, antik kültürler için kadınlığı en güçlü temsil eden meyve olarak öne çıkar.
- Tanrıça Afrodit’in de kutsal meyvesi nardır. Söylenceye göre, aşk ve şehvet tanrıçası Afrodit kutsal nar ağacını Kıbrıs adasına kendi eliyle dikmiştir.
- Efsaneye göre, şarap tanrısı Dionysos aynı zamanda bir ağaç tanrısıdır. Dionysos, üvey annesi Hera/Juno’nun kışkırtmaları sonucu parçalanarak öldürüldüğünde, bedeninden akan kanlardan nar ağacı bitmiştir. Anemonlar Adonis’in, menekşeler Attis’in, narlar Dionysos’un kanından ürer.
- Homeros‘un Odysseia destanında adı geçen Kalypso’nun yaşadığı adanın güzelliğini oluşturan meyve bahçeleri içerisinde nar ağaçları da vardır.
- Tanrıça Demeter elinde sık sık haşhaş ve nar tutar. Kadınların doğurganlığına adanmış Demeter festivallerinin üçüncü gününde kadınlar nar yerlerdi. Yunanistan’da günümüzde sonbaharda kapıları süsleyen çelenklerde buğday ve nar kullanılır. Eski çağlarda yeni yıl sonbaharda başlardı. Bugün de nar bazı yerlerde yeni yılın sembolü olarak kabul edilmektedir.
- Yunan asıllı Romalı hekim ve farmakoloji bilgini Dioscorides (MS 40-90), narın ilaç ve parfüm elde etmekte kullanıldığını belirtir ve dizanteri, ishal hastalıklarının tedavisinde kullanıldığını, diüretik özelliği olduğunu yazar. Güneşte kurutulmuş nar çekirdeğinin toz haline getirilerek etle kaynatıldığında, hem mideyi rahatlattığı, hem de ishali durdurduğu; ayrıca çekirdeğinin iyice ezilerek kaynatılması ve bal ile karıştırılmasının ağızdaki ülserlere, parmak arasındaki deri ülserlerine, burun uçuklarına, kulak ağrılarına iyi geldiği yazılmıştır.
- Bugün de Yunanistan’da evliliklerin bolluk ve refah içinde geçmesi ve evlerin çocuklarla dolması için gelinler yeni evlerinin kapısından içeri girerken nar taneleri serperler.
- Benzer bir gelenek Çin’de de bulunmaktadır. Orada da nar bereketin sembolüdür. Düğünlerde evlenen çifte, nardaki taneler kadar oğulları olması için ortasından bölünmüş bir nar resmi hediye edilir.
- Yunanistan’da ölülerin arkasından buğday, üzüm, ceviz, badem ve narla yapılan koliva hazırlanır. Bu geleneğin benzeri, Muharrem ayının onunda yapılan aşure ile İslam dünyasında ve Türkiye’de de vardır. Muharrem ayının onunda yapılmasının arkasında (aşere on anlamındadır), Nuh Tufanı’nda gemidekilerin on Muharremde gemiden karaya çıktıklarına, yine Muharremin onuncu gününde Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edildiğine dair inançlar vardır. Nuh Peygamber ile ilgili dini hikaye, bizi aşurenin sembolik anlamı ile ölüm ve yeniden doğuşla Tammuz mitolojisine götürmektedir. Bu yüzden aşure, hem mitik hem dini anlamı olan bir tatlıdır.
Adonis-Afrodit, Adonis-Astarte, ana tanrıça kültü, armut, aşure, atalara tapkı, Attis-Kibele, Bardo Müzesi, Bereket Maskları, çam kozalağı, Demeter, Dionysos, Dioscorides, elma, Erik, Eros, gelin, Girit, güvey, Hades, Homeros, Hz. Hüseyin, incir, Kalypso, Kartaca, Kerbela, Kıbrıs, koliva, Lord Julius, Muharrem ayı, Myrha-Adonis, nar, Odysseia, Persephone, Poseidon Villası, Psykhe, Tammuz-İnanna, Tammuz-İştar, Tanrıça Afrodit, Tanrıça Demeter, tanrıça Hera, toprak ana, Tunus, üzüm, Zeugma Gaziantep Müzesi
Leave A Reply