Arkaik Dönem takıları yalın olmalarına karşın görünüm olarak etkileyicidirler. Anadolu’da bu döneme ait en önemli örnekler Efes Artemis Tapınağı’nda bulunmuştur. Tanrıça Artemis’e adak eşyası olarak sunulmuş olan bu buluntular arasında altın, gümüş ve elektrondan yapılmış birçok küpe, iğne, fibula ve elbise apliği yer alır.
Batı Anadolu’da Arkaik Dönem takılarının yoğun olarak karşımıza çıktığı bir diğer bölge Lidya‘dadır. Pers Kralı Kiros MÖ 546 yılında Lidya hakimiyetine son vermesinden sonra satraplık merkezi olan Sardes’te ve çevresinde sanatta Pers motifleri görülmeye başlamıştır. Akamenit Dönemi diye de adlandırılan bu evrede Pers kuyumculuğunun ileri derecedeki tekniği ile yapılan eserlerde Akamenit üslubunun Grek sanat atölyelerini şaşırtıcı şekilde etkilediği izlenir. Bu etkilenmenin sonucunda sanatta Greko-Pers Stili oluşmuştur. Çok gösterişli olan bu dönem takılarında çeşitli hayvan başları ve fantastik yaratıklar ön plana çıkarlar. Daha çok Sardes ve Daskyleion gibi satraplık merkezleri çevresinde görülen bu dönem kuyumculuk eserleri arasında en önemli grup Uşak İkiztepe tümülüslerinde ele geçenlerdir. Sanatsal açıdan çok değerli olan bu eser grubu Akamenit Sülalesi’nin yaşam seviyesini göstermektedir.

Helenistik Dönem’de takı sanatı gerek görünüm gerekse teknik açısından zirveye ulaşmıştır, denir. Greko-Pers kuyumculuğunun bazı özelliklerini taşımasına karşın takılarda insan ve hayvan figürleri şaşırtıcı boyutta çok kullanılmıştır. Bu dönemle birlikte karşımıza çıkan en önemli gelişmelerden birisi de değerli birçok taşın takılarda yoğun olarak kullanılmasıdır. Bu dönem ile birlikte sanatkarlar yeni motif arayışları içine girmişler ve Mısır kökenli olduğu düşünülen Herakles düğümü motifi en popüler motif olmuştur.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, İzmir Arkeoloji Müzesi, 2022.
Anadolu’da Roma Dönemi takı sanatı ilk etapta Helenistik geleneklere bağlı ürünlerle karşımıza çıkmasına rağmen daha sonraları yerel özelliklerin baskın olduğu gözlenir. Takılarda bazı değerli taşların ve camın kullanımına devam edilmiş ancak kalitede bir düşüş başlamıştır. MÖ 2. ve 4. yüzyıllar arasında bazı yerel özellikler takılarda daha da yoğun olarak kullanılmıştır. Bu döneme ait takılardan zamanımıza kadar ulaşanlar çoğunluğu mezarlara hediye olarak konulan küpe ve yüzüklerdir.
Yararlanılan Kaynak
İzmir Arkeoloji Müzesi bilgilendirme levhaları.
Leave A Reply