- Blakhernai/Vlaherna Saray kompleksi, Haliç’e doğru inen dik yamaç üzerindeki teraslara kurulmuştu. Batısındaki surlara bitişikti. Bu saray kompleksinden günümüze kalan tek yapı, sarayın bir pavyonu olan Tekfur Sarayı’dır.
- 4. yüzyılda Büyük Konstantin tarafından yaptırılan surlar Tekfur Sarayı’nın önünden, Anemas Zindanları’na kadar uzanıyordu. Bu surlara Blakhernai Surları adı verilmişti. 5. yüzyılda bu surlar, Haliç Surları’na bağlanmıştır.
- Blakhernai Saray kompleksi 11. yüzyıl sonunda yapılmıştır.
- 12. yüzyılda yabancı konuklar hem Büyük Saray’da hem de Blakhernai Sarayı’nda ağırlanırlardı. Onlara saray hazinesi gösterilir, zafer taklarını gösteren bir tur düzenlenir ve Hipodrom’da düzenlenen yarışlara götürülürlerdi. Hıristiyan konuklar Aya Sofya’ya da götürülür, Büyük Saray şapellerinde saklanan kutsal emanetler açılırdı.
- Blakhernai Kilisesi ve Ayazması 4. yüzyılda yapılmış bir Bizans kilisesidir. Birçok Meryem ikonası burada yapılmıştır. Blakherniotissa Meryem, Bizans resim sanatında, Hz. Meryem’in iki eli yana açık dua ederken gösterildiği sahnedir. İmparator Heraklios (610-641), Blakhernai Kilisesi’ni Avarlar’dan korumak için mevcut surlara ilave sur yaptırmıştır. Bu sura bir Blakhernai Kapısı açılmıştır (Dördüncü Haçlı Seferi’nde Latinler bu kapıyı yıkarak şehri istila etmiştir. Bu kapı ve koruma duvarları 1868’de yıkılmıştır). Bu ikonanın 626’da Avarlar’ın şehri işgal etmesine engel olduğuna inanılırdı. 11. yüzyıldan itibaren bu ikonalar imparatorlara ve askeri birliklere eşlik etmeye başlamıştı. Bu ikonalar kilisede saklanırken üzerleri peçe ile örtülmekteydi. Blakhernai Saray kompleksinin yerinin seçiminde kilisenin içindeki ayazmanın etkili olduğu; ziyarete gelen imparatorun burada dinlenmesi için yapıldığı düşünülüyor. Saray büyük olasılıkla kiliseye merdiven ile bağlıydı. Ayazmanın suyu günümüzde de akmaktadır. Günümüzdeki yapı ise 19. yüzyıldan kalmadır. 20. yüzyılın ortalarında geçirdiği yangın sonucu ayrıca restore edilmiştir.
- Blakhernai Sarayı’nın kapılarından biri olan Balat Kapısı (Palati Synegii) günümüze ulaşmamıştır.
- Değirmenkapı ile İncili Köşk arasında yer alan; imparatorluk ailesi için kimi zaman hapishane, kimi zaman öldürüldükleri yer olan Mangana Sarayı, Blakhernai Sarayı’nın yapımından sonra yıktırılmıştır. Mangana Sarayı’ndan da günümüze pek bir şey kalmamıştır.
- Tekfur Sarayı, Edirnekapı’yla Eğrikapı arasında; Theodosius Surlarının en kuzey uzantısıdır. Blakhernai Sarayı kompleksinin güneydeki bir parçasıdır; Blakhernai Sarayı ile Hadrianopolis Kapısı arasında, sırtını kara suruna dayamıştır.
- Konstantin Porfirogenetos’un sarayı olarak bilinen yapı, VIII. Mihail’in oğluna mal edilmiştir, ancak son araştırmalar onu 14. yüzyıl ortasına tarihlendirmektedir. Yani Tekfur Sarayı’nın kimin tarafından, hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir (10.-14. yüzyıllar arasında). İki ayrı dönemde inşa edilmiş olması da ihtimal dahilindedir.
- Bir kişilik ibadet hücreleri cephesinde çıkmalar yapar. Cephe kemerine çakılmış, topraktan yapılma, üzeri sırlanmış çiçeklerin deliklerini görmek bugün de mümkündür. Bu süslemeye verilen ad keramoplastik-süs çömleğidir. Bu, Bulgaristan ve Romanya’da da sevilen bir uygulama olmuştur. İstanbul’da St. Benoit’nın çan kulesinde ve Tokat’taki bir türbede de bu süs çömleklerinden kullanılmıştır.
- Bir söylentiye göre, bugün Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen Kaşıkçı Elması, Tekfur Sarayı’nda bulunmuştur.

Paleologos Rönesansı’nın tüm ışıltısını yıkıntılarıyla bile yansıtan Tekfur Sarayı. Avluya bakan cephesi çok süslüdür.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
- Tekfur, Bizanslı yerel yöneticiye verilen addır. Tekabur, Ermenice kral demektir.
- Sarayın duvar örgüsünde beyaz küfeki taşı ve tuğla kullanılmıştır. Alt ve üst katlarda uygulanan duvar örme tekniği arasındaki farklılık yapının iki ayrı dönemde inşa edildiği yorumlarına yol açmaktadır.
- Bina cephesindeki bezeme, son dönem özelliği gösterir.
- Sütunlu kemerlerle avluya açılan zemin katın üzerinde iki kat daha vardır. Ara katların birbirinden ahşapla ayrıldığı tahmin edilmektedir. Sarayın üçüncü katı surların üzerindedir.
- Üst ve alt katları servis elemanlarının kullandığı; imparator bu sarayı kullandı ise, orta katta oturduğu düşünülüyor.
- Tekfur Sarayı’nın bitişiğinde 14. yüzyıldan kalma bir başka köşkün de kalıntısı vardır.
- Sarayın avlusunda bir kapı vardır, tarihçi Dukas, keşişler bu kapıyı Osmanlıya açtı, şehir bu kapıdan giren askerler tarafından işgal edildi, diye yazar. Bu iddiada bulunan tek kişi Dukas’tır. Eğer böyle bir kapı açma olduysa o, bu kapıdır. Bir şehir fetihle alındığında tüm ibadethaneleri camiye çevirme hakkı vardır.
- Sarayın şehre bakan, doğu cephesinde balkonu olduğu düşünülüyor. Piri Reis’in İstanbul resminde burası, üstünü örten çifte meyilli çatısı ve bitişiğindeki burç üzerinde bulunan balkonu ve bunu koruyan sundurması ile gösterilmiştir.
- Osmanlı, bu sarayı, saray olarak hiç kullanmamıştır.
- 1719 yılında burada Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın İznikli ustalara kurdurduğu çini atölyesinin ürünleri Tekfur Sarayı çinileri olarak anılır. Üçüncü Ahmet Çeşmesi’nin, Kasım Paşa Camii’nin ve Hekimoğlu Camii’nin çinileri burada üretilmiştir.
- Saray bir ara Yahudilere verilmiş ve Yahudhane (Yahudilerin bir arada yaşadığı apartman) olmuştur. Avrupalılar, binanın Yahudilere verilmesini bir hakaret ve Osmanlının Bizans nefreti olarak algılamıştır. 1864 yılında çıkan yangın sonucu harap olmuş, kat araları çökmüştür.
- 19. yüzyılda sarayın kuzeyi cam fabrikası olmuş, fabrika 1955 yılında kapatılmış, Ayasofya Müzesi Müdürlüğü’ne bağlanmıştır.
- Anemas Zindanı ve kulesi, Blakhernai Suru’na yapılmıştır. I. Aleksios Komnenos zamanında isyan eden Anemas isimli komutan 1107 yılında buraya kapatılan ilk kişi olduğundan adını ondan almıştır. 14 hücresi vardır. Burada imparatorlar, yüksek mevkidekiler hapsedilmiştir.
- Komnenoslar dönemindeyapılan Blakhernai Sarayı’na ait oldukları anlaşılan mahzenler ve surların burçları olan kuleler, genişçe bir kompleks oluştururlar. Bu kompleksin üzerinde 1585 yılında inşa edilmiş İvaz Efendi Camii yer alır. Caminin üzerinde yer aldığı terasın önünde ise Anemas ve İsaakios Angelos Kuleleri vardır.
14. İstanbul Bienali, Anemas ve İsaakios Angelos Kuleleri, Anemas Zindanı, Anemas Zindanları, Ayasofya Müzesi Müdürlüğü, Balat Kapısı, Bizans, Bizans İmparatorluğu, Bizans Sarayları, Blakhernai Kapısı, Blakhernai Kilisesi ve Ayazması, Blakhernai Saray kompleksi, Blakhernai Sarayı, Blakhernai Surları, Blakherniotissa Meryem, Büyük Konstantin, Dukas, edirnekapı, Eğrikapı, Hadrianopolis Kapısı, Hekimoğlu Camii, I. Aleksios Komnenos, İmparator Heraklios, İstanbul, İvaz Efendi Camii, Kaşıkçı Elması, Kasım Paşa Camii, keramoplastik, Komnenoslar dönemi, Palati Synegii, Paleologos Rönesansı, Piri Reis, Sadrazam Damat İbrahim Paşa, Tekfur Sarayı, Tekfur Sarayı çinileri, Theodosius Surları, Topkapı Sarayı Müzesi, Üçüncü Ahmet Çeşmesi, Vlaherna Saray kompleksi, Yahudhane
Leave A Reply