- İsaurya Hanedanı’ndan. Atinalı İrene güzelliği sayesinde Bizans Sarayı’na girdi. İmparator IV. Leo ile evlenip (Hazar Leon olarak anılır. Annesi, Hazar Kağanı’nın kızı Çiçek, sonradan İrene), oğlu veliaht VI. Konstantin’i doğurdu.
- İmparator III. Leon ve V. Konstantin’in başlattığı, Hazar Leon’unkarşı koyamadığı tasvir kırıcılık döneme damgasını vurmuştu.
- İrene, beş yıl sonra dul kalınca önce oğlunun naibesi oldu. Oğlu, büyüdükçe iktidarı eline geçirmeye çalıştı. VI. Konstantin, annesinin aksine, ikona kırıcıların yanındaydı.
- Oğlu büyüyünce İrene onun tarafından önce saraydan uzaklaştırıldı; aylar sonra saraya geri döndü. Sürgüne gönderdiği, 27 yaşındaki oğlunun gözlerine mil çektirdi. VI. Konstantin yaralarının iyileşmemesi sonucu birkaç hafta sonra öldü, Prinkipo’ya (Büyükada) gömüldüğü düşünülüyor.
- İkonalara çok bağlı olan İrene 787 yılında Nicaea’da (İznik) Konsil’i topladı. Yedinci ve son ekumenik Konsil, ikona düşmanlığını kınadı. İkonlar serbest bırakıldı.
- 791 yılında oğlunun Bulgarlar karşısındaki askeri başarısızlığını da unutturmayarak, 797’de pek çok entrikadan sonra kendini, kocasının erkek kardeşlerine ve geleneklere rağmen, hükümdar ilan etti.
- İrene, Bizans tarihinin ilk ve tek “tam yetkili hükümdarı” oldu. Kendisine İmparatoriçe değil Basileus dedi.
Papa III. Leo, İsa’nın nasıl tasvir edileceğine dair sert bir anlaşmazlık içinde olduğu Bizans’ın karşısına güçlü bir rakip çıkarmak amacıyla, başta bir erkek olmadığı için tahtı boş ilan edip 800’de Şarlman’ı İmparator ilan etti. Bu Bizanslılar için kutsal devlete karşı işlenmiş bir günah değilse bile, gücün kötüye kullanılması sayıldı. Bu olay Papalık ile Doğu Kilisesi arasındaki ilişkileri kötü etkiledi.
- Basileus İrene, manastırlarda kadınlarla erkeklerin bir arada olmasını yasaklamış, Prinkipo’da, tepede bir Kadınlar Manastırı yaptırmıştı. Başkente düşkünlerevi, yoksullar mezarlığı, cüzzam hastanesi ilk İrene zamanında, onun emri ile açılmıştır. Yoksulların cenazesine katılan ilk Basileus olmuş, saraya getirttiği yoksulların ayaklarını yıkamıştır.
- Ekonomik sıkıntıların yarattığı rahatsızlık 802 yılında bir saray darbesi ile neticelendi. Bazı kaynaklara göre gizli aşığı, bazı kaynaklara göre Maliye Bakanı Nikephoros İmparator ilan edildi. İrene iktidardan düşürüldükten sonra, önce Büyükada’ya kendi yaptırttığı Kadınlar Manastırı’na, 803 yılında Lesbos (Midilli) Adası’na sürülmüş, ancak tekrar tahta çıkmaya teşebbüs etmesin diye çok sıkı gözetim altında tutulmuş, orada sekiz ay sonra ölmüş, orada gömülmüştür. 9. yüzyılın sonunda kemikleri Konstantinopolis’e getirilmiş, Kör Şehitler Kilisesi’ndeki yeni lahdine yerleştirilmiştir.
Batılı kilise tarihçileri ve Bizans tarihçileri, ikona yasağının kaldırılması için ilk önemli adımı atarak Kilise’ye yaptığı büyük hizmetten ötürü, Ortodoks Kilisesi tarafından azize ilan edildiğini yazar. 9 Ağustos yortu günüdür.
Selim İleri Everest Yayınlar’ndan çıkan romanı Hepsi Alev’de İrene’yi konu olarak seçmiştir.
- Makedon Hanedanı’ndan İmparatoriçe Zoe (1028-1050): Amcası VIII. Konstantin’in ölümü ile taht ona kalmış, üç kez evlenmiş, kaprisli olduğu yazılan bir sarışın. Yönetimi kocalarına bırakıp zamanının çoğunu güzelliğini korumak ve genç kalmak için verdiği uğraşlarla geçirirmiş. Sarayda kendisi için bir laboratuvar kurdurtarak merhemler hazırlatırmış. 60 yaşına geldiğinde yüzünde kırışık olmadığı, 72 yaşında öldüğü zaman hala güzel olduğu kayıtlara geçmiş. Kozmetikler kadar güzel kokulardan da hoşlandığı bilinirmiş.
- Zoe, saray merasimleri dışında gayet sade giyinirmiş.
Anna Komnenos (1083-1146), Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos’un kızıdır. Tahtı erkek kardeşi İoannis’in elinden almaya çalışmış, ama kocasının ölümü üzerine umutsuzluğa kapılıp manastıra kapanmış, Aleksias adlı otobiyografisini yazmıştır.
Bizans’taki soylu kadınların güç sahibi olmak için tahtı ele geçirme çabalarına bir başka örnektir.
Konstantin Kavafis’in onun için yazdığı şiiri paylaşıyorum.
Leave A Reply