GEÇ RESİMSEL SOYUTLAMA/POST PAINTERLY ABSTRACTION
- 1940-1960 arasında söz konusu olan Soyut Dışavurumculuk’un (veya Resimsel Soyutlama’nın) daha ziyade aksiyon resmi ile özdeşleşen ilk bölümünün sonu, genel olarak, Franz Kline’ın (1910-1962) ölümü ile tarihlenir.
- Soyut Dışavurumculuk’un ikinci yarısına renk alanı resmi veya Geç Resimsel Soyutlama, Post Painterly Abstraction adı verilir.
- Renk alanı resmi için yapılacak en basit tanımlama, bağımsız ve birincil anlatım aracı olarak renk kullanımıdır.
- 1940’larda ABD’de başlamış olan Lirik Soyut, 1945 yılında, yani İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’ya giden ABD’li sanatçılar tarafından oraya taşınmış, Lirik Soyut’a, Paris’te Taşizm denmiştir. 1964 ve sonrasında ise Minimalizm’e bir tepki olarak geri dönmüş, bu defa da Geç Resimsel Soyutlama (Post Painterly Abstraction) adını almıştır.
- Hafif, ince bir boya kullanımı, dokulu yüzeylerden kaçınmak, boya tabakasının altından tuvalin görünmesi, saydam bir kompozisyon, yalın ve özentisiz, önceki kuşağın tersine kişisel fırça vuruşları ve jestlerden arınmışlık, canlı renk kullanımı ürünlerin ortak noktasıdır.
- Morris Louis ve Kenneth Noland tarafından kurulmuş Washington Color School’da 1955-1965 yılları arasında Geç Resimsel Soyutlama akımı benimsenmiştir.
- Renk alanı resmi terimi 1962’de Clement Greenberg tarafından Barnet Newman, Clyfford Still, Helen Frankenthaler, Morris Louis, Kenneth Noland ve Jules Olitski için kullanılmıştır. Greenberg’e göre bu sanatçıların eserlerinde renk, belli bir alanı doldurmaya yaramaz, bağımsızlık kazanmıştır. Sınırlı sayıda renk kullanan bu sanatçılar, boyayı her türlü kişisellikten uzak ve tekdüze bir biçimde tuval üzerine yayarlar.
- Morris Louis (1912-1962), 1954 yılında balmumundan boyanın tuval üstünde akışını yönlendiren yollar ile çok yoğun ama yine de saydamlığını koruyan bir renk elde etmiştir.
- Ad Reinhardt’ın (1913-1967) yapıtları, kübist, geometrik bir soyutlamadan yalınlığa doğru evrilmiştir. 1953 yılında gerçekleştirdiği ilk tek renkli, simetrik tabloları giderek koyulaşmış, 1960’larda siyaha yaklaşmıştır. Resmi ne bir dış gerçeğe, ne düşünsel bir amaca, ne de kompozisyon, renk karşıtlığı, denge gibi resim kurallarına bağımlıdır. Resmi, en azla yetinmeyi, bir düzeni, bir belirliliği sergiler.
“No texture, no brushwork, no drawing, no forms, no design, no color, no light, no space, no time, no size or scale, no movement and finally no object.” – Ad Reinhardt
- Barnett Newman’ın (1905-1970) resminde tuval, resmin işlevsel bir ögesidir. Çok büyük boyut ve doygun renk kullanımı ile yapıtlarında yalnızca rengin egemenliği vardır. Yüzey bütünlüğünü dikey ve yatay çizgilerle bölümlere ayırması ile daha sonra Hard Edge olarak adlandırılacak akımın da habercisi olmuştur. Minimalist akımda da adı geçer.
- Resim, heykel, mimari, grafik tasarım alanlarında eserler vermiş, 1936 doğumlu ABD’li Frank Stella, Geç Resimsel Soyutlama’nın ve Minimalizm’in önde gelen sanatçılarındandır. Stella’nın, soyutun Minimal Sanat’a doğru gelişmesinde önemli bir rolü vardır. Eserlerini tamamen soyut olmayan tüm elemanlardan temizlemiş, çok kesin bir simetri ve yalın bir yapıyı tekrar etmiş, aralarından ham tuvalin ince bir şerit halinde görüleceği, birbirine paralel eşit genişlikte siyah çizgilerden oluşan şekilde üretmiştir.
1960 yılında ilk Biçimlendirilmiş Tuval, Shaped Canvas denen, kenarları kesik yapıtlarını gerçekleştirmiştir. Tablo, alışılmış dikdörtgen biçiminden ve dolayısıyla durağanlığından kurtulmuş, 1966 yılından sonra ise anıtsal geometrik biçimler almıştır. Minimalist sanatçılar Stella’nın 1960’ların ilk yarısında gerçekleştirdiği yapıtlarındaki biçimsel yenilikleri baz alıp, geliştirmişlerdir.
“Tablo, üzerinde boya olan düz bir yüzeyden başka birşey değildir.”
“Benim tablom bir objedir, gördüğünüz neyse odur.”
- Lirik Soyut Sanat’ın öncülerinden Adolph Gottlieb (1903-1974), Robert Motherwell (1915-1991) ve Philip Guston (1913-1980) dönemin tanınan, ama her zaman soyut veya ekspresyonist çalışmayan sanatçılarıdır.
Leave A Reply