Çin’in tarihine bakarken en kaba hatlarıyla şöyle bir yol izleyeceğim: Hanedanlar ve İmparatorluk Dönemi, Çin Cumhuriyeti, İç Savaş, Çin Halk Cumhuriyeti, Deng ve sonrası.
Cumhuriyet dönemine geçmeden önce Hanedanlar ve İmparatorluk Dönemine, Çin’in eski kültürüne ait ögelere yer vereceğim.
1920’li yıllarda Pekin’in güneyinde yapılmaya başlanan kazılarda bulunan, tahminen 680.000-780.000 yıl önce yaşamış olan, kuyruksuz maymunu andıran Pekin Adamı (Homo erectus pekinensis), en iyi bilinen Homo erektus örneğidir. “İlk insan” Homo erektus’un Çin alt kıtasına Afrika’dan ve Batı Asya’dan yayılarak ulaştığı düşünülüyor (1). Arkeologlar, 1978 yılında Nanzhao’da, Xinghua Dağı’nda yaptıkları kazılarda bir küçük azı dişi buldular. Diş, yapı ve boyut olarak Pekin Adamı’nınkine benziyordu. Fosil, 500.000-600.000 yıl öncesine tarihlendi ve ait olduğu kişiye de Nanazhao Adamı adı verildi (2). “Modern insan” olarak kabul edilen Homo sapiens’in Doğu Asya’ya yaklaşık 100.000 yıl önce geldiği kabul ediliyor (3).
MÖ 5000 yılında, Çin’deki ırmak vadilerinin bir çoğunda tarımla uğraşan, çanak-çömlek ve dokuma işleri yapan Neolitik kültürler (Cilalı Taş Devri) ortaya çıkmıştı. İnsanlar, çamurdan yapılmış ve çatısı sazla kaplanmış arı kovanı şeklindeki kulübelerin ve toprağa kazılmış çukur konutlardan oluşan köylerde yaşıyorlardı. Gök Irmak havzasında MÖ 5000 gibi erken bir dönemde pirinç yetiştirildiği, balık ve su bitkileri tüketildiği biliniyor. Buradan da sulama tekniklerinin kullanıldığını anlıyoruz (4).

1972 yılında yapılan kazılarda Xichuan’da ele geçen Neolitik Döneme ait, MÖ 4800-4000 yıllarına tarihlenen iki seramik.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Luoyang Müzesi, Henan, ÇHC., 2017.
Üç Hükümdar ve Beş İmparator MÖ 2700-2070 (yaklaşık)
Çin ulusunun atası olarak kabul edilen efsanevi Sarı İmparator ya da Huangdi MÖ 2697-2597 ya da MÖ 2696-2598 yıllarına tarihlendirilir. Huangdi, Üç Hükümdar ve Beş İmparator olarak bilinen, yaklaşık MÖ 2700-2070 arasında yaşadığı söylenen yarı mitolojik hükümdarlar ve kültür kahramanları grubundandır. Bunlar, söylenceye göre, sihirli güçleriyle, bilgileriyle ve yenilikleriyle Çin’in ilkellikten çıkıp çok gelişkin bir toplum haline gelmesine katkıda bulunan yarı tanrılardı.
(Benim burada dikkat çekmek istediğim husus, “ilkellikten çıkıp çok gelişkin bir toplum olabilmek için bilgili ve yenilikçi kişilere ihtiyaç olduğu” düşüncesinin içselleşmiş olmasıdır.)
Ailenin kuruluşu ve hayvanların evcilleştirilmesi Öküz Terbiyecisi Fu Xi’ye,
İnsan soyunun yaratıcısı Fu Xi’nin karısı ya da kız kardeşi olan Nüwa’ya,
Sabanı ve çapayı icat etme şerefi İlahi Çiftçi Şennong’a atfedilir. Ona Kutsal Çiftçi Atası Şennongşi de denir. O aynı zamanda Çin’in en eski usta eczacısıymış. Şennong Ot ve Bitkileri kitabını yazmış, birçok hastalık için reçeteler hazırlamış. Aynı zamanda astrolog, takvim ustası ve falcıymış. Halkı ürettiği mallarla belirli bir yere toplayarak ilk pazarı kurmuş. Beş kirişli sazı da onun icat ettiği düşünülür (5).
Huangdi, yayı ve oku icat etmiş, Çin tarihindeki ilk meydan savaşını yapmış, Çin uygarlığının temeli olan Huaxia Kabilesi’ni kurmuştur, diye kabul görür.
Bu devir, Neolitik ya da Cilalı Taş Devrinden Tunç Çağına geçiş dönemiydi. Taş aletlerin yerini metal olanlar alıyordu. İpek üretiliyor, ev inşaatında kereste kullanılıyor, yazılı bir dil yaratmanın ilk işaretleri görülüyordu (6).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Kısa Çin Tarihi, Gordon Kerr, Say Yayınları, 2021. Sayfa 15.
(2) Luoyang Müzesi (Henan) bilgilendirme levhası.
(3) Kısa Çin Tarihi, sayfa 15.
(4) A.g.e., sayfa 16.
(5) Çin Ansiklopedisi, Çin Uluslararası Radyosu, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2015. Sayfa 244.
(6) Kısa Çin Tarihi, sayfa 18.
2 Comments
Füsun Hanım,emeklerinize sağlık. Kervansaraylar,İpek Yolu,OBOR Girişimi en ilgi duyduğum konular.Dünyamızın belkide en eski ve özgün medeniyeti Çin,en derinden çalışmamız ve incelememiz gereken tarih.makalelerinizi büyük zevkle okuyorum.Sizinle tanışmak ve sohbet etmeyi çok isterim.Sevgi ve Saygılarımla
Yorumunuz ve ilginiz için teşekkür ederim. Bence de Çin en özgün medeniyetlerden biri ve günümüzdeki gelişmeleri anlayabilmek, takip edebilmek için Çin’i iyi bilmek gerekiyor, diye düşünüyorum.