- 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti kurulduktan sonra din politikaları hakkında anayasada vatandaşların din ve inanç özgürlüğüne sahip olduğu; vatandaşların dine inanmaya veya inanmamaya zorlanamayacağı; inançlılarla inançsızlar arasında ayrım yapılamayacağı; dini toplulukların ve dini işlerin yabancılar tarafından kontrol edilemeyeceği; dini toplulukların mallarının yasalarca korunduğu; istihdam konusunda, reklam ve markalarda etnik grup ve inançlardan ötürü ayrım yapılamayacağına yer verilmiştir (1). Ancak bu dönemde, bilimsel zemini olmayan hiçbir görüş hoş karşılanmadı. Dini hareketler ve kurumlar önce hükümet kontrolü altına alındı, Kültür Devrimi (1966-1976) esnasında ise baskıya uğradı. Devrimin yumuşama döneminde, geleneksel öğretilere ve dini örgütlere haklar verilmeye başlanmıştır.
- Çin’de din ve eğitimin birbirinden ayrı tutulması ilkesi uygulanıyor ve öğrencilere dini eğitim verilmiyor (2).
- Dini topluluklar kendileri tarafından saptanan tüzüklere göre liderlerini ve yönetim organlarını seçerler, dini işleri bu şekilde yürütürler; gerekli olduğunda din okulları kurarlar, kitaplar yayınlarlar ve hayır işleri düzenlerler. Hükumet beş öğreti ve dini resmen tanımaktadır: Budizm, Taoizm, İslam, Protestanlık, Katoliklik. 21. yüzyıl başından beri, kurumsal idarelerde Konfüçyüsçülük ve Çin halk gelenekleri giderek daha fazla tanınma kazanmaktadır. Çin’de 2015 yılı itibariyle yaklaşık 5500 dini topluluk ve 97 din okulu bulunuyor. Çin’deki dini mekanların sayısı 2015 yılı itibariyle 140.000 civarındadır (3).
Azınlıkların inançlarına baktığımızda (4):
- Zhuang etnik grubu önceleri doğaya tapardı. Tang ve Song Hanedanlarından sonra Budizm ve Taoizm, Zhuang etnik grubunun toplu halde yaşadıkları bölgelere de yayıldı. Yakın çağlarda Protestanlık ve Katoliklik de bu etnik grupta karşılık buldu.
- Huiler, Uygurlar, Tacikler, Kazaklar, Kırgızlar, Salalar, Dongxianglar, Boanlar, Özbekler ve Tatarlar İslamiyet’e inanırlar.
- Moğollar çoğunlukla Şamanizm’e ve Tibet Budizmi’ne inanmaktadır.
- Doğaya ve atalarına tapan Pumiler’in çoğu, birçok tanrıya inanırken, az sayıdaki Pumi ise Taoizm’e ve Tibet Budizmi’ne inanır.
- Jinuo ve Dulong etnik grubu doğaya ve atalarına tapar.
- Elunchun etnik grubu Şamanizm’e inanır, doğaya ve atalarına taparlar.
- Luobalar her şeyin bir ruhu olduğuna inanırlar, yani animisttirler. İnsanın çevresindeki her şeyin ruhu olduğuna inanırlar (Canlıcılık / Animizm) (5).
Yararlanılan Kaynaklar
- Çin Ansiklopedisi, Çin Uluslararası Radyosu, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2015. Sayfa 83.
- g.e., sayfa 84.
- g.e., sayfa 80.
- g.e., sayfa 65-75.
- Dünya İnançları Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Remzi Kitabevi, 1993. Sayfa 43.
Animizm, Azınlıkların inançları, Boanlar, Canlıcılık, Çin Ansiklopedisi, Çin Halk Cumhuriyeti, Çin Uluslararası Radyosu, Çin'de Din, Dongxianglar, Dulong, Dünya İnançları Sözlüğü, Elunchun, Huiler, Jinuo, Kazaklar, Kırgızlar, Kırmızı Kedi Yayınevi, Luobalar, Moğollar, Orhan Hançerlioğlu, Özbekler, Pumiler, Remzi Kitabevi, Salalar, Şamanizm, Tacikler, Taoizm, Tatarlar, Tibet Budizmi, Uygurlar, Zhuang
Leave A Reply