
Ekilecek ve ürün alınacak toprakları oldukça az olan Japonya, topraksız tarımda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alıyor. Topraksız tarımı ileri götürerek “bitki fabrikaları” oluşturan Japonlar, yılda 20 kez hasat yapabiliyorlar. Japonya’da topraksız tarımla “ultra-steril sebzeler” yetiştiriliyor. Bu yöntemle yetiştirilen sebzeler, yıkamaya gerek kalmadan koparılıp yenebiliyor. Çalışanların dışarıyla hiçbir teması olmuyor ve ortam da oldukça steril…Işık, ısı, nem ve hatta su miktarına kadar bütün şartlar bilgisayarla kontrol altında tutuluyor.
www.topraksizkultur.com
- Tarıma elverişli toprak %1.5.
- İlk tarım el kitabı 16. yüzyılda basılmış, köylüye dağıtılmış.
- Meici döneminde tarımda verim 2 kat, 1960 larda 3 kat artmış.
- Mera ve çayır azlığından küçükbaş memeli beslenmesi zordur.
- Japonya’nın deniz tarımı da önemlidir.
- Denizlerden mera gibi faydalanma esasına dayanan deniz tarımı 1962’de Japonya- Kanaga’da denize bırakılan kırmızı deniz mercanı ile başlamıştır. Deniz tarımı/çiftçiliği, belirgin sınırlarla ayrılmayan deniz ortamına su canlılarının salıverilmesi ve büyümelerinin bu ortamda olmasıdır.
- Japonların ana besin kaynağı pirinçtir.
1 dönüm çeltik tarlasından 1 milyon kalori,
1 dönüm buğday tarlasından 600 bin kalori,
1 dönüm mısır tarlasından 560 bin kalori elde edilir.
10 dönüm buğday tarlası 7 – 8 kişiyi besler,
10 dönüm çeltik tarlası 15 – 16 kişiyi besler.
Pirinçte karbonhidrat, protein, yağlar, B1 ve B2 var.
- Japonya’da tarımsal verim Filipinler’den 6,
Hindistan’dan 4,
Çin’den 2 kat fazla.
- Japonya’da 5 metrekarede 1 kişiye 1 yıl yetecek kadar gıda yetiştirilebiliyor.

Buzdolabında saklamaya, depolamaya, taşımaya uygun, şekil kazandırılmış karpuz ve kavun gibi ürünleri yetiştirmek tarımsal sanayiye dönüştü. Buluşu gerçekleştiren Japonlar bu tür ürünleri ihraç ederek yılda 2 milyar dolar gelir ediyor. Japonya ileri teknoloji ve akıllı pazarlama metodlarını kullanarak az sayıdaki meyve üretimini yüksek kâr getiren bir sektöre çevirdi. Daha birkaç yıl öncesine kadar yalnızca 2 ton elma ihracatı yapan Japonya, geçen yıl yalnızca Çin’e 20 ton elma sattı. Lüks meyve işinin iyi gittiğini gören Japonlar özellikle Körfez Ülkeleri’ni hedef alan ihraç ürünleri geliştirmeye başladı. Farklı lezzetlere sahip portakal, çilek ve kiraz bunlardan yalnızca birkaçı.
Foto:gebzesonhaber.com
- Balık avcısı olarak yetiştirilmiş karabataklar saatte ortalama 150 balık tutabiliyor ve iki balık yemeğe hak kazanıyor. Yakaladıkları balıkların hepsini yutmasın diye boyunlarına telden mandal takılıyor. (Çin İmparatorluğu dosyamızda da aynı bilgiyi vermiştik).
- Tokyo karpuzuna dadanan zararlıları, kokusundan hoşlanmadıkları sarı yıldız çiçeği ile kaçırtmışlar.
- Sıtmayı önlemek için sivrisinek yumurtasını yiyen bir balık türü kullanmışlar.
- İşçi memur ayrımı yapmadan, işçi sendikaları iş koluna göre değil, iş yerine göre örgütleniyor. Aynı zamanda işe girenler aynı zamanda kıdem, zam, emeklilik alıyor. Kıdem, yetenekten daha önemli tutuluyor.
- Japonlara göre küçük iş yoktur.
- İşten ayrılan kolay kolay başka yerde iş bulamaz, ayrılmamayı yeğler. İş ilişkileri aile bağlarına benzer.
- İşyerinde büyük salonlarda herkes birarada çalışır. Müdüre yakın olan kıdemli; kapıya yakın oturanlar kıdemsizdir.
- 8:30 – 9:00 arası ve 15:00’de işyerinde jimnastik yapılır.
- İşveren, çalışanları yılda 2-3 kez geziye götürür, biri yurtdışına, eşler katılmaz.
- Kendi isimlerinden önce işyerinin adını söylerler.
- İmza yok, mühür var. En önemli mühürleri valilik tasdiklidir.
- Grev yoktur. Sendika Başkanı, şirkete Genel Müdür olabilir.
- İşten çıkarma hemen hemen hiç olmaz.
- Haziran ve Aralık ikramiye ayıdır. İkramiye 3 maaş tutarındadır.
- Yılda 20 gün izin hakkı vardır ama 3 – 5 günü kullanılır.
- Kadınlara ayda 2 gün ücretli izin hakkı verilmiştir, ama kullanılmaz.
- Kadınlara eşit iş imkanı yasası 1986’ da yürürlüğe girdi!
- Japonya’da kalabalık bir Koreli nüfus var. Koreliler, İkinci Dünya Savaşı öncesi ucuz işçi olarak getirilmiş.
- Ozanlar, yazarlar, askerler, bilgeler, rahipler yelpaze taşırlar.
- Lokantada çalışanlar alın bağı takarlar.
- Son on yılda internet cafelerdeki kabinlerin ev olarak kullanılması artmaya başladı. İnternet cafeler, arka arkaya gelen depremler ve 2011’deki tsunami ile işleri bozulanlar, işsiz kalanlar, az ücret aldığı için ev tutmaya gücü olmayanların tercihi haline geldi.
3 Comments
Japonların çalışkanlığı ve birlikte iş yapmaları, geleneklerine bağlı kalmaları çok güzel, ancak stres , depresyon harikiri, intihar olaylarının çok olması ilahi bir sanat eseri olan ve her an değiştirilen, kanunlarla korunan tabiata ve sair yaratılmış eserlere ilahlık vermeleri çok büyük bir handikap…. en son ve evrensel bir din olan islamiyetten doğru şekilde haberdar olsalar; hem kendileri için hem de dünya insanları için ne kadar güzel örnek olurlar..Müslümanlar olarak bizim doğru islamiyeti Peygamberimiz Hz Muhahammed(Aleyhisselatü vesselam=Allahın selamı onunüzerine olsun) in getirdiği ve bize bildirdiği şekilde yaşasak(hayatımızda , işlerimizde davranış biçimlerimizde, sözümüzde ve özümüzde) diğer dinlere mensup insanlar topluluklar halinde islamiyete dahil olacaklar……..
Okulda Tokyo projesi yapıyoruz ve en çok ve en güzel bilgi aldığım site bu.İyi ki bu siteyi yazmışsın ve uğraşmışsın.Teşekkür ederim.
önceki mesajımda bu siteyi yanlış anlamışım.aslında bu siteden çok şey öğrendim.