
Senegalli ressam Cheikh Diop’un bir eseri.
Fotoğraf: https://www.artmajeur.com/
Önce Gece Tüm Kanlar Karadır’ı okudum. David Diop’u (1966-) bu kitabıyla tanıdım. Onu tanımama Kara Afrika edebiyatı merakım, sömürgecilik yazılarım sebep olurken bu kitabı seçmeme ise romanın 2021 Uluslararası Booker Ödülünü almış olması neden oldu. Bu tanışmadan çok mutlu oldum. Zor ama realist bir eserdi. Kendi ülkeleri için değil, ülkelerini işgal edenler için savaşanları; savaşın normal insanlardan nasıl caniler yarattığını anlatırken sömürgecilik açısından da aydınlatıcı bir romandı. Fransız ordusu tarafından 19. ve 20. yüzyıllarda Fransız sömürge topraklarından toplanan hafif piyade birlikleri hep ön saflara sürülerek ilk gözden çıkarılanlar olmuş.
Derken MUBİ’de Saint Omar’ı izledim. Filmin rejisörü Alice Diop (1979-) idi. Bu film, yönetmenin ilk kurmaca ve ilk uzun metraj filmi imiş. Saint Omar, 2022 Venedik Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü ve En İyi İlk Film ödüllerini kazanmış. Diop’un bundan önceki tüm filmleri belgeseller imiş ve Saint Omar’de de belgeselci bir anlatım var. Belgesellerinden çeşitli ödüller kazanmış olan Alice Diop, Nous/Biz adlı belgeseli ile Berlin’den 2021’de ödülle dönmüş (MUBİ’de var). Saint Omar’ı o kadar beğendim ki pek adetim olmadığı halde tekrar izleyebilirim.
Bir de Mati Diop (1982-) var. O da uzun metraj filmi ile Cannes Film Festivali’nde (2019), belgeseli ile Berlin Film Festivali’nde (2024) ödül almış bir yönetmen/senarist/oyuncu. Bu yıl Berlin’deki başarısı ile ilk kez duyduğum bu Diop artık canıma tak etti.
Senegal’de Diop soyadı çok mu yaygın, yoksa Diop’ların hepsi böyle özel insanlar mı? Bilen varsa lütfen söylesin!
Leave A Reply