
Hama- Yavuz Sultan Selim tarafından 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmış, 1918’de İngilizler tarafından işgal edilip Fransa’ya terk edilmiş, 1946 yılında Suriye Fransa’dan bağımsızlığını kazanmıştır.
Suriye’nin üçüncü büyük kenti muhafazakâr Sünni Hama, Suriye’deki rejimin en çok problem yaşadığı şehir. 1982’de Hama’da başlayan bir genel ayaklanma oldu. İslamcılar ve diğer rejim muhalifi militanlar Hama’yı “kurtarılmış şehir” ilan ederek, Suriyelileri “kâfir” olarak adlandırdıkları hükümet güçlerine karşı (Esad ailesi Nusayri) ayaklanmaya çağırdılar. Müslüman Kardeşler militanları Baas Partisi üyelerinin ve rejim destekçilerinin evlerini basarak yaklaşık elli kişiyi öldürdüler. Suriye Hükümeti Müslüman Kardeşler’in Hama şehrinde başlattığı ayaklanmayı bastırmak için Suriye ordusunu ve zamanın devlet başkanı Hafız Esad’ın kardeşi Rıfat Esad’ın özel kuvvetlerini Hama’ya gönderdi. Ölenlerin sayısı hakkında 7.000-40.000 kişi arasında değişen iddialar var. Hama’daki katliamdan sonra Suriye’deki isyan sona erdi, Müslüman Kardeşler’in üyeleri ve sempatizanları ya sürgüne gitti ya da yeraltına çekildi. Günümüzde devam etmekte olan iç savaşta da Hama en çok kayıp veren şehirlerden biri.

Noria (su dolabı)- Asi Nehri üzerinde kurulu olan Hama, günümüzde benzerine rastlanmayan ve türünde dünyanın en eskisi olarak kabul edilen su değirmenlerinden ötürü “su dolabı şehri” olarak da adlandırılır. Yunus Emre’nin yazdığı Dertli Dolap bu şehir içindir. İlk norialar Eyyubiler döneminde yapılmış. Günümüze kalanlar Memluk ve Osmanlı dönemlerinde yapılmış olanlar. Bazılarının çapı 20m. Ben 2003 yılında Hama’ya gittiğimde 17 tanesi kullanılır vaziyetteydi. Norialar Asi Nehri’nin sularını su yollarına boşaltarak yaz aylarında tarlaların sulanmasında kullanılıyorlar. Diğer mevsimlerde daha modern yöntemler kullanılıyormuş. Geceleri aydınlatılarak şehrin bu özelliği vurgulanıyor.

Apamea- Şehri, MÖ 3. yüzyılda I. Selevkos kurmuş ve şehre bir Pers olan karısının adını vermiş. Buranın liman şehrini de kurunca oraya da annesinin adını vermiş: Laodicea, günümüzde Lazkiye. Bölge, atları ile meşhur, önemli bir ticaret merkeziymiş. Şimdi, bölgenin en büyük şarap merkezi. Apamea MÖ 1. Yüzyılda Roma’nın eline geçmiş. MS 2. Yüzyılda deprem olunca şehir yeniden inşa edilmiş. Biz, günümüzde bu dönemin yeniden yapımını görüyoruz. Kleopatra ve Marcus Antonius Apamea’yı bizden önce gezmişler. Şehir, Bizans ve iki kez de Pers saldırısına uğramış. 7. yüzyılda Müslümanlar şehri ele geçirmiş. 12. yüzyılda Haçlılar şehri zaptetmiş. Şehir 43 yıl sonra Nurettin Zengi tarafından Haçlılardan geri alınmış. Apamea, pek çok savaş görmüş, üç de büyük deprem geçirmiş: MS 2., 6. ve 12. yüzyıllarda.
Apamea’nın ana caddesi (cardo) 2km. Palmira’nın ana caddesinden ve Şam’daki Via Recta’dan daha uzun. İlerde ortada gözüken tek sütun, kavşağı işaret etmek için dikilmiş.

Sütunlar MS 2. yüzyıldan. Sütun yüksekliği arşitravla beraber 12m. Sütunlar, 1930’lardan başlayarak Belçikalılar tarafından ayağa kaldırılmış.
Leave A Reply