Geçenlerde İstanbul’da bir Gürcü lokantasına gittik. 2006 yılında Tiflis’e gittiğimde yediklerimi, içtiklerimi çok beğenmiştim. İstanbul’daki lokantada da çok leziz çeşitler tattık.
Lokantanın içinde dikkat çeken büyüklükte bir kitap sergilemesi vardı. Sordum, satın almak da mümkündü. İlginç bulduklarımdan bir seçki yaptım ve okumaya da tarih sırasına göre başladım. İlki çok ilginç bulduğum, “dünyanın ilk romanı” alt başlığı ile yayınlanmış olandı. Yazarı Iakob Tsurtaveli, 5. yüzyılda yaşamış bir saray rahibiymiş. Bölge yöneticisi prensin karısına yaptığı eziyetleri anlatmış. Orijinal adı Azize Şuşanik’in Şehadeti olan eser dilimizde Şuşanik adıyla yayınlanmış. Yazılma tarihi olarak 475/476-482/483 yılları verilmiş. Eserin günümüze ulaşmış en erken el yazması 11. yüzyıla aitmiş. Gürcü edebiyat tarihinin başlangıcını bu hagiografinin oluşturduğu düşünülüyormuş. Hagiografi, Hıristiyanlıkta azizlerin, kilise büyüklerinin ve kendini dine adayanların hayatlarının anlatıldığı eserlere deniyormuş, bu vesileyle öğrendim. Prens, politik kaygılarla Zerdüşt dinini seçince karısının da aynı şeyi yapmasını istemiş ama eşi Ermeni bir komutanın kızı olan Şuşanik (440-475), Ortodoksluktan ayrılmayınca küçük bir evde çile çekmeye başlamış. Gürcü kilisesi gibi Ermeni kilisesi de Şuşanik’i azize ilan etmiş. Bu olayı anlatan, Gürcü kilisesinin rahibi Iakob Tsurtaveli’nin metninden farklı Ermenice bir metin de varmış. Roman nitelikleri gösterdiği düşünülen bu anlatının Don Kişot’u tahtından edebileceği öne sürülüyor. Söz konusu prens, İran Şahı I. Firuz’un emrine girdiği için Gürcü Kralı Vahtang Gorgasal tarafından 482’de öldürülmüş.
Sonra 1925 yılının ürünü, Miheil Cavahişvili’nin (1880-1937) eseri Lambalo ve Kaşa’yı okudum. Kan davası, çeşitli sürgünler, savaşlar, iç karışıklıklar yaşamış olan Cavahişvili’nin dili son derece akıcı. Romanda Asuri, Acem, Rus, Osmanlı, Ermeni, Kürt, Azeri, Gürcü, Kafkasya’nın ne çok milleti barındırdığı; dini ve etnik farklılıkların yarattığı huzursuzlukları ve yaşattığı haksızlıkları okurken Gürcüce Tatari kelimesinin Türkleri ve Müslümanları ifade ettiğini; Gürcülerin Türk dillerinin tümünü Tatarca olarak adlandırdığını öğrendim. Yazar hayatını Büyük Temizlik sırasında kurşuna dizilerek kaybetmiş.
1960 yılında yayınlanmış Ben, Ninem, İliko ve İlarion adlı romanın yazarı ise Nodar Dumbadze (1928-1984). ‘Kişiliksiz insanlara bile kişi deniyor,’ ‘Öğretmene niye diye sormuyorum, çünkü o zaman konuşmamıza tebeşir ve cetvel de dahil oluyordu,’ gibi güzel saptamalarla savaş zamanını hüzün, ironi, mizah ile ustaca anlatan, zevkle okunan bir roman bu.
2018’de yayınlanan Çıkış Kitabı’nı okumaya sıra gelince bu lokantada karşılaştığımız edebi dünyanın sebebi anlaşıldı. 1982 doğumlu yazar İaki Kabe, ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış ve İstanbul’a yerleşmiş, Gürcü şair Galaktion Tabidze’nin adını bizim lokantaya vermişti. Lokantamızın adı da sahibi de o dünyaya aitti. Çıkış Kitabı’nda, Gürcistan’ın Abhazya bölgesinde, 1990’ların başında Gürcülerin etnik temizliğiyle sonuçlanan savaşta Çeçenler, Abhazlar ve Rus Kazaklar sahneye çıkıyor. Gürcistan’ın SSCB’den bağımsızlığını ilan eden Devlet Başkanı Zviad Gamsahurdia’yı devirmekte parmağı olduğu kabul edilen Eduard Şevardnadze’ye Beyaz Tilki dendiğini öğreniyoruz. Bölgenin, 2008 yılında Rusya’nın saldırısı ile bir başka savaş daha yaşadığını da biliyoruz.
Bahsettiğim kitapların tümünü Gürcüce’den dilimize hep aynı kişi, Ünye doğumlu, Parna-Beka Çilaşvili kazandırmış. Gürcü edebiyatından yaptığı çevirilerin yanı sıra kendisinin de yayınlanmış Türkçe ve Gürcüce öykü, masal ve şiir kitapları varmış. Hoş bir sürpriz olarak kitaplardan birini imzalamış olduğunu gördüm.
İki de İngilizce kitap almıştım o gün. İkisinin de yazarı Sergi Makalatia ve bunlar gelenekleri anlatan kitaplar. Ama onları daha okuyamadım. Belki sonra onları da paylaşırım.
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Şuşanik, Iakob Tsurtaveli, Othello Yayıncılık, 2019.
(2) Lambalo ve Kaşa, Miheil Cavahişvili, Paris Yayınları, 2018.
(3) Ben, Ninem, İliko ve İlarion, Nodar Dumbadze, Dedalus Kitap, 2019.
(4) Çıkış Kitabı, İaki Kabe, Dedalus Kitap, 2020.
Leave A Reply