Animizm insanların, hayvanların ve nesnelerin ruhları olduğuna inanılması. Animistlere sadece ilkel insanlar arasında rastlanmıyor; daha gelişmiş toplumlarda, daha karmaşık kültürlerde de animizmi benimsemiş geniş insan toplulukları var. Çağdaş antropolojiye göre, animizm sözcüğü, tek bir inanç ya da öğretiyi belirtmek için kullanılmıyor; aynı zamanda, dini inançlar ve uygulamalar aracılığıyla, varlığı, daha karmaşık ve silsileli pek çok dine dayanan, uyum içinde bir dünya görüşünü de anlatıyor bu terim. İnanışa göre, yeryüzünde ve gökyüzünde meydana gelen değişik olaylar, çeşitli ruhların ve tanrıların eylemleri sonucunda ortaya çıkıyor.
Sıra dışı bir olay duyulduğunda, kötülüklerden korunmak ve kötü ruhları uzaklaştırmak için üç kez tahtaya vuruluyor; ya da gün batarken davul çalınıp kötü ruhlar korkutulup uzaklaştırılıyor.

Kutsal sayılan yerlerde, ziyaretçiler, dilek ağaçlarına ipler ve çaputlar bağlıyorlar (yalma geleneği). Ağaçlara bağlanan bu kumaş parçaları, kansız kurbanlar sayılıyor. Ateşe yağ, şarap, su dökmek de kansız kurbanlardan.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Dara, Mardin.
Bazı topluluklar, insan doğmadan önce de ruhunun göklerde var olduğu, bir çocuğun ruhunun gökyüzünden kuş gibi aşağıya süzüldüğü ve birisi ölürken ruhun yükselip yine kuş gibi uçup gittiği inancına bağlılığını sürdürüyor.

Ruhların kurtuluşu için kuşlar salıveriliyor. Bunlar da bir nevi kansız kurban oluyor. bu tür kurbanlara, adak olarak hayvanları azat etmeye hayvanlara fidye verme deniliyor. Tayland’da Nisan ayı ortalarında, Yeni Yıl kutlamalarında kuşları ve balıkları özgür bırakıyorlar. Kamboçya’da küçük bir fidye karşılığında kafesler açılıyor, kuşları salıvermenin şans getireceğine inanılıyor. Muhtemelen aynı kuş, yaşamı boyunca defalarca salıveriliyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Wat Phnom Penh, Kamboçya.
Yararlanılan Kaynaklar
Dünya İnançları Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Remzi Kitabevi, 1993. Sayfa 43, 44.
Cambodia Laos, Ed. Dr. J. – Martina Schneider, Nelles Verlag, 1994. Sayfa 77, 78.
Thailand, Hans Höfer, Insight Guides, Apa Publications, 1992. Sayfa 63-65.
Leave A Reply