- II. Mehmet’in resmen 6 Nisan 1453’te başlayan kuşatması boyunca, kent tecrit edilmiş, şehrin denizle ilişkisinin kesilmesi sonucu para, erzak ve insan gücü yetersizliği baş göstermişti. İmparatorun yaptırttığı nüfus sayımına göre, kentin din adamları ve sivil halkı dahil savaşabilecek nüfusu, kuşatmanın başlangıcında 4.773 Bizanslı ile yaklaşık 200 yabancıdan oluşmaktaydı. Şehrin nüfusundaki ciddi azalmaya rağmen, tüm kuşatma boyunca yiyecek stokları kritik durumdaydı. II. Mehmet, büyük dedesi I. Bayezid’in (1389-1402) başarısız kalan Konstantinopolis ablukası (1394-1402) sırasında kullandığı stratejiyi benimsemiş görünmekte, halkı açlığa mahkum ederek kentin teslim olmasını sağlamayı ummuştu, diye düşünülür. İmparator ilave yiyecek maddesi ve silah naklini teşvik etmek için, Ceneviz tacirlerinin Konstantinopolis’e getirecekleri malları gümrük vergisinden muaf tuttu. Söz konusu teşvik, en az üç büyük Cenova gemisinin 1453 Nisan ayında kuşatma altındaki kente gelmesinde rol oynadı. Şehirde karaborsacılar türedi. Kimi İtalyan tacirler Konstantinopolisliler yerine Osmanlılara yiyecek satmayı tercih etmiştir. Şehirdeki aşırı yoksulluk bazılarını maaş verilmezse savaşmayı reddetmeye ve görev yerini terk ederek, başka gelir kaynakları aramaya, tarlaları ekip biçmeye yönlendiriyordu.
- XI. Konstantin askerden kaçma sorununu aşmak için kiliselerdeki hazinelerin eritilmesini emretti ve böylece basılan sikkelerle surların tamirini yaptırdı ve maaşları ödedi.
- Kuşatmanın sonuna doğru mazgallı siperler için yeni yapılan büyük kalkanları surlara taşımak da sorun oldu. Kimse bu işi parasız yapmak istemedi, elde yeterli nakit yoktu, sonunda kalkanlar kullanılamadı.
- XI. Konstantin’in hizmetinde çalışmakta olan Macar mühendis ve top yapımcısı Urban, imparatorla ücret konusunda anlaşamadığı için II. Mehmet’in hizmetine girdi.
- Surların restorasyonu için ayrılan paranın tamamının bu iş için kullanılmadığı, bazılarının parayı zimmetine geçirdiği de söylenir.
- Kentin varlıklı azınlığının savunma gereksinimlerine katkıda bulunmayı reddettiği de bir başka iddiadır. Konstantinopolis aristokratlarının kaynaklarının tükendiğini söylediği, oysa fetih sonrası Osmanlıların büyük miktarda para ve değerli eşya buldukları da eklenir.
- İslam hukukuna göre kuşatma altındaki bir kent üç kez yapılan “teslim ol” çağrısını kabul ederse vergiye bağlanır, reddederse yağmalanırdı. Aslında bu, sadece Müslümanlara özgü bir kural değildi, neredeyse tarih kadar eski bir uygulamaydı. Fatih, Konstantinopolis’e üç kez “teslim ol” çağrısı yapacak, üçünde de reddedilecekti.
- Son saldırıdan önce Fatih’in kentin bütün bina varlığını kendi fetih payı ilan ettiği, bunun kenti korumakta kararlı olduğunu gösterdiği söylenir.
- Fatih’in ordusu 53 gün süren muharebenin ardından şehre girer.
- Fatih Konstantinopolis’i kuşatınca Venedik, Papa ve Avrupa Bizans’a yardım etmez. Venedik sembolik ve gecikmiş bir destek vermiştir.
- Son imparator Konstantin, son nefesine kadar çarpışır. Cesedinin çizmelerinden teşhis edildiği söylenir. XI. Konstantin Osmanlıdan, şehri teslim etmeyip savunduğu için, saygı görür.
- Kehanet tutmuş, şehri I. Konstantin kurmuş, yine bir Konstantin, XI. Konstantin kaybetmiştir. Her iki Konstantin’in annesinin adı da Helena’dır.
- Osmanlılar fetihten sonra üç gün şehri yağmalamıştır. Evler, kiliseler yağmalanmış, kent halkı esir alınarak köleleştirilmiş ancak kente bir şey olmamıştı. Fatih, Vakfiyesinin kapısına da “Hüner bir şehir kurmaktır/Halkın gönlünü almaktır” diye yazdıracaktır.
- Kentin ele geçirildiği gün Bizans aristokratlarının bir kısmı bir Ceneviz gemisiyle şehirden kaçar. Bunların arasında beş Paleologos, iki Laskaris, iki Notaras vardı. Bu grubun çoğu kiliselerin birleşmesi yanlısıydı ve Latin egemenliğindeki yerlere kaçmayı tercih etmişlerdi.
- Fetih sonrası şehir halkı sürülmüş, dışardan nüfus getirilmiştir.
- Fatih, şehri fethettikten sonra Roma İmparatoru ünvanını da almıştır. İlber Ortaylı’nın tanımına göre burası artık Müslüman Roma’dır; Osmanlı İmparatorluğu tarihteki üçüncü Roma’dır.
- II. Mehmet, Roma Kilisesi’ne karşı Ortodoks Georgios Skolarius’u tüm Hıristiyanların ruhani lideri olarak atadı. Patrikliğin yasal konumunu belirleyen fermanı ile Hıristiyan topluma inanç ve ibadet serbestliği, can ve mal güvenliği ve kendi dini liderini seçme hakkı tanıdı. Patrik, vezir statüsünde idi ve Divan’a katılabiliyordu. Patrikhane mensupları vergiden muaf tutulmuştu. Fatih, 1461 yılında da Ermeni Patrikliğini kurarak Ermeni inanç dünyasını Ortodoksluk ’un baskısından kurtarmıştı.
- Cyril Mango, Fatih’in büyük bir rölik koleksiyonunu alıkoyduğunu, II. Beyazıt’ın bu kutsal eşyayı elden çıkardığını söylüyor.
- Cenevizliler, Fatih kenti kuşattığında tarafsız kaldılar. Fatih kenti alınca Galata’nın anahtarını verdiler. Galatalılar ile Fatih arasında Galata Ahitnamesi yapıldı. Sultan, 1660 yılında yanan, San Francisco Manastırı’nda Fransiskenlere konuk oldu. Yangından sonra Fransiskenler’e tahsis edilen yeni arsaya iki yüzyıl sonra kilise yapılabilmişti: İstiklal Caddesi’ndeki Saint Antoine Kilisesi.
- Fatih Sultan Mehmet, şehri aldıktan sonra Konstantin’in iki yeğenini vezir; bir Bizans aristokratını Rum Mehmet Paşa adıyla sadrazam yaptı. Fatih’in üvey annesi Mara Brankoviç koyu bir Ortodoks’tu. Fatih Yunanca ve Latince biliyor, Hıristiyanlık tarihini inceliyor, zaman zaman kiliselerdeki ayinlere katılıyordu. Homeros okuyor, Akhilleus ve Hektor’un mezarlarını görmek üzere Troya’ya gidiyordu. Bu bilgileri onunla seyahat eden Rum tarihçilerden öğreniyoruz.
- Bizans, 1463 yılında Fatih’in Trabzon’u fethetmesiyle tarih sayfasından tamamen silindi.
- Konstantinopolis’in düşüşü, Bizanslıların günahlarının ilahi cezası olarak da değerlendirilmiştir. Bu “günah” değerlendirmeyi yapanlara göre değişir: Kimilerine göre bu günah, birlik karşıtlarının 1439’daki Floransa Konsili’nde benimsenen kiliselerin birleşmesi kararına uymayı reddetmeleri; kimilerine göre ise günah, birlik kararını Floransa’da imzalamış olmalarıdır.
Anadolu Hisarı, Bizans İmparatorluğu, Cyril Mango, Diorama, Ermeni Patrikliği, Fatih Sultan Mehmet, Fransiskenler, Galata Ahitnamesi, İlber Ortaylı, İstanbul'un Fethi, İstanbul'un Fethi Dioraması, İstiklal Caddesi, İtilaf Devletleri, Konstantinopolis, Konstantinopolis'in II. Mehmet Tarafından Fethi, Mara Brankoviç, Nejat Çuhadaroğlu, Nostradamus, Ortodoks Georgios Skolarius, Ottomania Yıldız Sarayı Sergisi Kataloğu, Papa, Rum Mehmet Paşa, Rumeli Hisarı, Saint Antoine Kilisesi, Urban, Venedik, Yıldırım Beyazıt, Yunan Kralı Konstantin, Yüzükler
Leave A Reply