Bir Hindu için tanrının heykeline bakmak, tapınmanın en kutsal noktasıdır. Tanrı ile özdeşleşen tapınak, içinde tanrı heykeli olmayınca tapınak olmaktan çıkar ve ziyaret edilmez. Yaşayan, içinde tanrı heykeli olan, tapınakların tepesinde bayrak olur. Tapınağın yer seçimi, tasarımı ve inşası çok karışık kurallara dayanır. Hesaplamalar çok önemlidir. Çünkü tapınak ancak hesapları çok iyi yapılmışsa yeryüzündeki tanrılara uygun bir ev olabilir.
Mumbai açıklarında, Elefanta Adası’ndaki büyük mağarada MS 8. yüzyıldan günümüze ulaşan kaya-oyma tapınağın içi Tanrı Şiva’nın değişik yönlerini gösteren pek çok duvar panelleriyle kaplı. Adada, bundan başka altı mağara daha var. Evrenin ve kötülüğün yıkıcısı olan Tanrı Şiva, kendisini birçok değişik biçimde gösterir; Bilginin Efendisi, Dansın Efendisi, Zamanın Efendisi, Yogilerin Efendisi gibi binden fazla adı var.

Üç Dünyanın Efendisi Şiva’nın üç yüzü ile Elephanta Adası’ndaki betimi.
Fotoğraf: Elephanta, Omar Chitra Katha, India Book House Ltd, 2001. Sayfa 26.
Kuzey duvarının merkezinde, 6 metre yüksekliğindeki üç-yüzlü Şiva heykeli çok etkileyici. Bu üç yüzü ile Şiva’nın yaratıcı-koruyucu- yıkıcı karakteri simgeleniyor. Heykel, Şiva’nın ortadaki yüzü ile yaratıcı tanrıyı, izleyicinin sağındaki yüzü ile koruyucu, solundaki ile de yıkıcı tanrıyı temsil eder. Yaratıcı Şiva elinde yaradılışın simgesi olan matalunga (bir narenciye türü); Koruyucu Şiva elinde lotus; Yıkıcı Şiva ise elinde bir kobra tutar. Ancak yıkımdan sonra yaratılış gelecek ve yaşam döngüsü devam edecektir.

Tapınaktaki sütun gövdelerinin üst kısımları ve sütun başlıkları yivli bombeli tarzda işlenmiş ve hepsinde farklı motifler kullanılmış.
Sütun köşelerine Gana adı verilen motifler işlenmiş. Cüce biçiminde tasarlanan bu Hint toprak tanrıları, Tanrı Şiva’nın buyruğundadırlar. Savaşta bunlara tanrı Ganeşa ya da Ganapati komuta eder.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2002.
Yararlanılan Kaynaklar
- Elephanta, Omar Chitra Katha, India Book House Ltd, 2001. Sayfa 1, 26, 31.
- Dünya İnançları Sözlüğü, Orhan Hançerlioğlu, Remzi Kitabevi, 1993. Sayfa 163.
Leave A Reply