Kaligrafi Çin’de olduğu gibi burada da üç yazının tümünün bir karışımını temsil ederek her zaman Japonya’nın en önemli sanat biçimlerinden biri olmuştur. Japon kaligrafisinde resim ve şiir, edebiyat ve grafik sanat bir bütün haline gelir. Çin’de ve Japonya’da yazıdaki estetik, okunurluktan önce gelir. Hatta kültürlü bir kimsenin yazısının okunaklı olması iyi bir şey değildir (2). Doğu Asya yazısının görsel etkisi diğer sistemlerinkinden daha güçlüdür. Biçimbirim temelli yazı sistemleriyle ses temelli yazı sistemleri (Çince-İngilizce) arasındaki farklılıklar, yalnızca yazılı birimlerin kodlanma farklılıkları değil, onların depolanması ve işlenmesine ilişkin nöro-psikolojik farklılıklardır. Özellikle Çince ve Japonca sözcüğün grafik imgesi zihinde belki de alfabetik sistemi aşan bir boyutta depolanmaktadır (3).
Japon sekiz yıllık ilköğretim sürecinde öğrencilerden, her iki kana hece dizelgesinde de uzmanlaşmaları (önce 47 hiragana’da, sonra 47 katakana’da); 960-1006 kanji karakterini kun okumalarıyla öğrenmeleri beklenir. Ortaokuldan mezun olmak için 1000-1130 kanji karakterine daha hakim olmak zorundadırlar. Normal amaçlar için bir Japon 2000 kanji bilmelidir. Eğitimli bir Japon ise 5000 ve daha fazla kanji’ye hakimdir (4). Bu bilgiyi uzun süreli belleklerinde bulundurmak, anlama ve matematiksel problem çözme gibi diğer akademik görevlerde onlara çok yardımcı olur (5).
(Kanji sayıları kaynaklarda farklılık gösterebilmektedir ama farklar çok değildir.)
İkinci Dünya Savaşı’ndan önce, esasen Japon yazısını öğrenmenin güçlüklerinden ötürü, okuma-yazma oranı düşüktü. TC kurulduğunda okur yazar oranı %16 iken, aynı dönemde Japonya’da %80 idi. Japonca dünyadaki öğrenilmesi en zor yazı olmakla birlikte başarılıdır. Günümüzde Japonya’da okur yazarlık oranı %99’dur. Kişi başına yayımlanmış malzeme tüketiminde de Japonya dünyada ilk sıralardadır. Japon yazısının, kullanıcılarının entelektüel gelişimini ve nihai başarıyı hiçbir şekilde engellemediği açıktır.
Doğu Asya yazısı bize, yazılı dilin konuşma diline tabi olmadığını da gösterir (6).
Japonlar Klasik Çince metinlerin okunmasında kanbun kundoku adında, bu metinlerin, Japonca anlaşılmasını sağlayan kunten işaretleme sistemini kapsayan yöntemi kullanmaktadırlar. İşaretler sözdizimindeki değişikliği, Japonca ilgeç-eklerini ve Kanji iminin anlamını göstermekte kullanılır. Klasik Çince metnin üzerine konulan küçük işaretleri takip eden okur, zihinsel olarak metni Japonca sözdizimine çevirir ve işaretlerdeki Japonca ek-ilgeçleri kullanarak metni çözümler. T’ang Dönemi sonuna kadar olan Klasik Çince edebi metinlerin Türkçeye çevrilmesinde de Japon kanbun kundoku yönteminin uygulanabilir olduğu ortaya konmuştur. Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde yapılan çalışmada, yöntemin uygulanmasının Sinoloji ve Japonoloji alanına olası katkısı incelenmiştir (7).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Yazının Tarihi, Steven Roger Fischer, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2022. Sayfa 214, 215.
(2) A.g.e., sayfa 222.
(3) A.g.e., sayfa 226, 227.
(4) A.g.e., sayfa 221.
(5) Dahiler Ülkesi, Lucy Crehan, Epsilon Yayınevi, 2022. Sayfa 111.
(6) Yazının Tarihi, sayfa 225.
(7) Klasik Çince Edebi Metinlerin Türkçeye Çevrilmesinde Japon Kanbun Kundoku Yöntemi, Esin Esen, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 48, 30 Haziran 2020.
Leave A Reply