
Kilise Aziz Gregor’a ithaf edildiğinden kiliseye Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Nakışlı Kilise, Boyalı Kilise de denir. Yapı, o tarihte Gürcülerin himayesinde olan Ani’de 1215 yılında tüccar Tigran Honentz tarafından yaptırılmıştır. Mığmığ / Tatarcık Deresi’ne doğru inen yamaç üzerinde yer almaktadır.
Dışta dikdörtgen, içte haç planlı olan yapı, düzgün kesme taşlarla inşa edilmiştir.
Batısına sonradan gavit / Jamatun bölümü eklenmiştir. Burası bazı kaynaklara göre 1251 yılında (17, sayfa 41), bazı kaynaklara göre ise 1310 yılında (27c, sayfa 253) ilave edilmiştir. Ortaçağ Ermeni kiliselerinin batı cephelerine bu uzantılarının eklenmesine, 10. yüzyıldan itibaren ama özellikle 12.-13. yüzyılda rastlanır. Burası bir narteks/son cemaat yeridir. Burası kiliseye geçişi sağlar; din adamları veya soylu kişiler gömülebilir; sosyal ve dini konuların tartışıldığı toplantı alanı olarak da kullanılabilir. Yani gavit veya jamatun’un hem dini, hem de sivil işlevi vardır (28). Geç Ortaçağ’da bu bölümün yapımından vazgeçilmiştir (29).
Yapıları çevreleyen duvar ve Arpaçay’a bakan taraftaki sur duvarları tamamen tahrip olmuştur (27c, sayfa 253).
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu

Kilisenin dış mimarisinde yarı gömme sütunlar üzerinde, fazla derin olmayan yuvarlak kemerlerle hareketlendirilmiş cepheler dikkat çeker. Sütun ve kemerler, yüzeyleri hareketlendirir. Geometrik süsleme kuşağından sonra, kubbenin konik şapkası başlar. Bu geometrik süslemeler, 1181 tarihli Divriği Kale Camii’nden başlayarak Anadolu Selçuklu yapılarının da benzer süs unsurlarını oluşturur. Kasnakta çifte sütunla bölünmüş yuvarlak kemerlerin aralarında geometrik rozetler ve hayvan figürleri vardır. Bu hayvan figürlerinin çoğu, Hun üslubundaki hayvan figürleri ile ortak üslup özelliklerine sahiptir ve Anadolu için geleneksel hale gelmiş, birçok Türk-İslam eserinde de yer bulmuştur. Bu hayvan figürleri arasında esatiri yaratık denen hayali kompozisyonlara da yer verilmiş olması Doğuyu akla getirir. Avrasya hayvan üslubu batıya taşınarak Avrupa’da da etkili olmuştur. Kemer aralarına, birer atlamalı mazgal pencereler açılmıştır (27c, sayfa 256, 257).
Fotoğraflar: Füsun Kavrakoğlu
Leave A Reply