- Bilginin yayılmasını kontrol altında tutma girişimi Ptolemaios Hanedanı’na ait bir kavramdır. Bilgiyi toplaması, kodlaması, sistematik hale getirmesi, bilgiyi kontrol altına alması ile İskenderiye Kütüphanesi Batı geleneğinin metin merkezli kültürünün merkezi olarak kabul edilir.
- Kütüphanede, Eski Mısır ve Yunan metinleri, Budist metinleri, Eski İran dinlerine ait yazmalar bulunduğu düşünülür.
- Demetrios’tan sonraki kütüphane müdürlerinden biri olan Callimachos MÖ 245’ten itibaren kitapların bir listesini çıkardı. Bu listeye göre kütüphanede 120.000 rulo mevcuttu. Callimachus, bu listeyi yaparken, bilim dallarını sınıflandırmıştı, her daldaki önemli yazarlar hakkında da bilgi veriyordu.
- MÖ 235 yılında rafların düzeni hakkında bir çizelge hazırlandı. Bu çizelgeyi hazırlayan kütüphane müdürü Eratosthenes bir matematikçiydi. Böylece kataloglama işlemleri başladı. (Alfabetik dizin fikri çok daha sonraları, Bağdatlı olduğu varsayılan İbn-ül Nedim (öl. 996) tarafından ilk kez ortaya çıkacaktı.) Kataloglama, Aristo’nun bilimleri sınıflandırma ilkesine göre gerçekleştirilmişti. Eratosthenes, dünyanın çevresini %1’lik bir hata payıyla saptamış; tüm denizlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu söylemiş; Afrika’nın çevresinde dolaşılabileceğini ve İspanya’dan yola çıkılıp hep Batı’ya doğru gidilirse Hindistan’a varılabileceğini ileri sürmüş; Mısır ve Mezopotamya’da yapılmış olan gözlemlerden yola çıkarak bir yılı 365+1/4 gün olarak hesaplamış ve ilk kez takvime dört yılda bir bir artık gün eklemeyi önermiş bir bilgindi. Eratosthenes, 44 takımyıldızın bir kataloğunu hazırlamış, her takımyıldızın gerisindeki mitolojik öykü de verilmişti.
- Kütüphanedeki sınıflandırmada matematik, astronomi, gökyüzü haritaları, geometri, uygulamalı mekanik, tıp ve filoloji (edebiyat ve retorik) dalları vardı.
- İskenderiye Kütüphanesi’nde oluşturulan listeler ve mutlaka okunması gereken kitaplar listeleri ile müfredat-kanon ortaya çıkmıştır. Bu listeler ve bir müfredat oluşturma düşüncesi, kesintilerle de olsa, yüzyıllar boyu, hem Orta Doğu’nun hem Batı’nın kültür ve eğitim yaşamını belirlemiştir.
- Kütüphane çalışanları arasında sayıca en kalabalık olanlar tercümanlardı.
- İskenderiye, bilinen dünyanın her yerinden alimlerin öğretmek, öğrenmek, tartışmak ve eski dünyanın en muhteşem kütüphanesini yaratmak için toplandıkları yer oldu. Şehirde, bilimsel, felsefi ve edebi meselelerin tartışıldığı ve kralın da sık sık katıldığı akşam yemekleri ile sempozyumlar yapılırdı. İskenderiye Kütüphanesi’nin tartışmaların yapıldığı, oturma yerleri olan adına exedra denen bir bölümü vardı.
- I. Ptolemiaos, Serapis mezhebinin de kurucusudur.
- İskenderiye’deki tıp eğitimi, Yunan çıraklık modelini ve MÖ 6. yüzyılın ilk yarısında Miletos’ta başlayan objektif yöntemle yapılmış bilimsel çalışmaları takip ediyordu. Kralların hapisten çıkarttığı suçluların canlı bedenleri üzerinde anatomik araştırmalar yapılmış, kan damarları sisteminin haritası çıkartılmıştı. İskenderiye kökenli tıp ekolü deneycilik olarak bilinirdi. MÖ 3.-2. yüzyıllarda ünlü doktorların çoğu İskenderiye’de yaşıyordu. Bu dönemdeki tıptan genellikle İskenderiye tıbbı diye söz edilir.
- MÖ 2. yüzyılın son yarısında, Romalılar ünlü İskenderiye şehrine ilgi duymaya başladılar.
- Aristo külliyatı hakkında Strabon’un söylediğine göre, Aristo ve Theophrastos’un eserleri, Theophrastos tarafından Skepsisli (Çanakkale, Bayramiç, Kurşunlu Köyü) Neleos’a miras olarak bırakılmış. Neleos bunları MÖ 285 yılında Atina’dan Skepsis’teki evine götürmüştü. Neleos’un akrabalarının, MÖ 238-198 yılları arasında Pergamon Kütüphanesi’ne kraliyet yetkisiyle kitaplara el koyan ajanlardan korumak amacıyla, külliyatı gömdükleri; ailenin bir yüzyıl sonra bunları Atinalı kitap koleksiyoncusuna sattığı; Roma Atina’yı fethedince kitapların Roma’ya götürüldüğü ve MÖ 70 civarında düzenlendiği; kopyalarının MÖ 70-45 arasında Roma’dan İskenderiye’ye yollandığı VEYA İskender’in hocasının eserlerinin kopyasını aldığı, İskenderiye kurulduktan sonra oraya gönderildiği düşünülüyor. Aristo külliyatının İskenderiye Kütüphanesi’ne hangi yolla vardığı tartışmalı ama, İskenderiye Kütüphanesi koleksiyonunun özünü Aristo’nun eserlerinin oluşturduğu fikri genel kabul görüyor.
- Helenistik Dönem’in en büyük kütüphanelerinden biri de Pergamon idi. Burada 200.000 rulo yazma bulunduğu; Antonius’un, MÖ 41 yılında Kleopatra’ya hediye ettikleri arasında Pergamon Kütüphanesi’ndeki 200.000 rulonun da olduğu, Antonius’un böylelikle ilk Roma savaşında yitirilenleri telafi etmek istediği söylenir.
- Ptolemaios’lar döneminde İskenderiye’de toplanan, kopyalanan tüm kitaplar Livius’a göre 400.000 adet, bazı kaynaklara göre 700.000 veya 900.000 tomar idi.
- Bu tomarların 70.000 başlığı kapsadığı, MÖ 1. yüzyılda bu sayının 100.000’e ulaştığı öne sürülür.
- III. Ptolemaios Euergetes’in (MÖ 246-221) İskenderiye Limanı’na gelen tüm gemilerde kitap araması yapılması için emir verdiği tahmin ediliyor. Bulunan kitaplar kopyalanıyor, kopyalar sahiplerine verilip, orjinaller Gemilerden başlığı altında kütüphaneye yerleştiriliyordu, diye düşünülüyor. Aynı kral, dünyadaki tüm hükümdarlara mektup yazıp, birer kopyasını çıkartmak için kitaplarını ödünç istemiştir. Atina’dan Aiskhylos, Sophokles ve Euripides’in resmi kopyalarını depozito ödeyerek ödünç almış, kopyaları geri vererek depozitoyu yakmıştı. Galenos, Pergamon ve İskenderiye arasında eski kitaplar için yapılan açık artırmalardan bahseder.
- Mısır Kralı Ptoleme Epiphanes (MÖ 205-182), Pergamon Kütüphanesi’nin eser sayısının İskenderiye’yi geçeceği endişesine kapılıp, İskenderiye’nin tekelinde olan papirüsün dışarıya satışını durdurmuştu.
- Eserlere konan etiketler, kopyaların nereden ve nasıl elde edildiğini ve bir önceki sahibinin kim olduğunun bilgisini taşırdı.
- Ptolemaios Philadelphos, yabancı kitapları, yöresel eserleri Yunanca’yı kusursuz konuşan, iki dilli bilginlere tercüme ettirdi. Yunan ve Latin edebiyatından eserler çok olmakla birlikte, başka bir dile çevrilmiş çok az sayıda eser vardı; diğer dillerden yapılan çeviriler daha da azdı.
- Ana kütüphaneden çok daha uzun ömürlü olan Serapeion, İskenderiye’deki ikinci kütüphane bölgesi olmuş, harici veya kardeş kütüphane olarak anılmıştır. Bunlardan başka İskenderiye’de küçük pek çok kütüphane de oluşmuştu. 1940’lı yıllarda yapılan kazılar Serapeion’un III. Ptolemaios Euergetes’in eseri olduğunu gösterdi.
- Kaynaklarda, kitapların araştırma yapmak isteyen herkese açık olduğu ve buna aykırı olarak, Ptolemaioslar’ın kütüphanelerine girişi kraliyet çalışanı olan az sayıdaki görevli ile sınırlı tuttuğu da öne sürülüyor. Bir başka kaynak ise, İskenderiye, Pergamon ve Ephesos’taki rakiplerinin aksine, matematik, tıp, edebiyat, şiir, fizik ve felsefe ile uğraşmak isteyen okumuş Yunanlara kapılarını açık tuttu, der.
- İlk kütüphanecilerin bazıları, kraliyet ailelerinin çocuklarına öğretmenlik yapıyordu. Çoğu, saygın edebiyat uzmanlarıydı.
- MÖ 1. yüzyılda Stoacı filozof Genç Seneca, büyük kütüphanelerin hepsini kınarken, Livius bunların çok önemli bir başarı olduğunu söylemişti.
Antonius, Aristo, Aristo külliyatı, astronomi, Callimachos, Deneycilik, Eratosthenes, exedra, filoloji, Genç Seneca, geometri, gökyüzü haritaları, Helenistik Dönem, III. Ptolemaios Euergetes, İskenderiye Kütüphanesi, İskenderiye tıbbı, Kleopatra, kütüphane, matematik, Pergamon, Ptolemaios Philadelphos, Serapis mezhebi, Theophrastos, tıp, uygulamalı mekanik
Leave A Reply