Haussmann Bulvarı’ndaki mantar kaplı odasını, Hamelin Sokağı‘ndaki evin dondurucu soğuğunu, astım krizini azdırmamak için yakılmayan kaloriferleri, yatakta yazdığı yapıtını tamamlamak için uykusuz geçirdiği geceleri ve daha pek çok özelliğini kahyası Céleste‘den okumak mümkündür: Monsieur Proust, Céleste Albaret.
Yazarın küçük kardeşi Robert Proust doktordur. Robert, 1921 ve 1926 yılları arasında ilk ışın tedavisi bölümlerinden birini yönetmiştir, sonra da kanser araştırmaları derneği başkanlığı yapmış, bir cerrah onkolog ve Paris’in en büyük hastanelerinden birinin başhekimidir (2). 18 Kasım 1922’de Marcel hayatını kaybettiğinde, Robert onun Hamelin Sokağı’ndaki evinde bulduğu bütün elyazmalarını alır ve Kayıp Zamanın İzinde’nin geri kalan ciltlerinin yayın işine girişir. Proust öldüğünde arkasında düzenlenmesi gereken düzinelerce defter, sayısız mektup, eskiz ve müsvedde bırakmıştı. Oysa Marcel defterlerin eksiksiz basımı görevini Jacques Riviére’ye ve yayıncı Gastron Gallimard’a vasiyet etmişti. Ama defterler şimdi Robert’in elindedir ve yayımlamak için ona başvurmak gerekmektedir. Gallimard ve Riviére ısrarla ama boş yere kardeşinin bıraktığı el yazısı metinleri görmek ve gözden geçirmek isterler. 1926 yılına gelindiğinde Yakalanan Zaman’ın konusunu bilen hala bir tek Robert’tir. Son ciltlerin yayımlanması aylarca gecikir. Robert ne yayıncının yetkisine ne Riviére’in duyarlılığına kulak asar (3). Doktor ve eşinin pek neşeli bir çift olduğu söylenemez. Yenge, “Bir kağıt denizi içinde boğulmuş durumdayız. Sayısız evrak var. Ama kocamla bu mektup, defter, pusula kargaşasını biraz düzene sokmaya çalışıyoruz, yakıyoruz her şeyi yakıyoruz,” diye yakınır (4). Yenge, ailevi zorlukların ve ekonomik güçlüklerin yıprattığı bir hanımdır. Kayınbiraderinin edebiyat için ne anlam taşıdığını bilmez ve anlayamaz. Kayıp Zamanın İzinde kitabını hiç okumamıştır. Onun için Marcel sadece ailesinin saygınlığına ihanet etmiş ve uygunsuz şeyler yazmış biridir (5).
Çocukluklarından beri kardeşi yazardan son derece farklıdır; sportiftir, matematik düşkünüdür, edebiyat konusunda gönülsüzdür yani tam babasına yaraşır bir oğuldur. Babasının seçtiği kızla evlenmiş, onun gibi hekimlik mesleğini seçmiş ve onun gibi metres tutmuştur (6). Elbette aile Marcel’in eğilimlerinin farkındadır. Konu dile getirilmez, bundan asla söz edilmez. Ama bilinir (7). Marcel annesine yazdığı mektupta kardeşi için, “O bir melektir, ama aynı zamanda bir yargıç, acımasız bir yargıçtır,” diye yazmıştır. Robert, ağabeyine karşı babasından miras aldığı belli belirsiz bir otoriteyi uygulamıştır (8).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Avrupa’yı Avrupa Yapan Değerler, Pieter Steinz, Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2018. Sayfa 370.
(2) Proust’un Paltosu, Lorenza Foschini, Kırmızı Kedi Yayınevi, 2011. Sayfa 33.
(3) A.g.e., sayfa 34.
(4) A.g.e., sayfa 37.
(5) A.g.e., sayfa 83.
(6) A.g.e., sayfa 63.
(7) A.g.e., sayfa 54, 55.
(8) A.g.e., sayfa 62.
Leave A Reply