Sarah Bernhardt, etkileyici fiziği, yeteneği ve çalışkanlığı ile yıllar içinde Fransa’nın itibarlı tiyatrosu Comédie Française’in en dikkat çekici aktrisi olmuş, sonra kendi tiyatrosunu kurarak kimi zaman mali açıdan zorlansa da sahnelerden kazandığını yine mesleğine yatırmış ve Paris’e enfes bir tiyatro binası kazandırmıştır. Sadece oyunculuğuyla değil, aklına estiği gibi yaşamasıyla, aşk skandallarıyla ve geniş çevresiyle de her zaman kendinden söz ettirmiştir.
Sahnede yüzden fazla karakter canlandırmıştır. Hem Ophelia’yı hem de Hamlet’i oynama başarısını gösteren sayılı oyunculardandır. Alexandre Dumas’nın Kamelyalı Kadın’ı ile Oscar Wilde’ın Salomé’sine ilham vermiştir. Marcel Proust tarafından Kayıp Zamanın İzinde’deki Berma karakteriyle ölümsüzleştirilmiştir. Avrupa’ya, Amerika’ya, Rusya’ya defalarca turne yapmış, Red Kit çizgi romanına da dahil olmuş bir yıldızdır.
Sarah Bernhardt, İstanbul’a ilk kez 1881’de gelir. 1888’deki gelişinde Yeni Fransız Tiyatrosu’nda repertuvarının en temel oyunlarını sunar. Son sahne aldığı gece, gösterimini 700 kişi seyreder. 1893’te İstanbul Verdi Tiyatrosu’nda gösterim yapan Bernhardt, daha önce oynadıklarına ek olarak Alexandre Dumas’nın Francillons’unda sahneye çıkar. 1904 yılının Aralık ayında ise Tepebaşı Tiyatrosu’nda Alphonse Daudet ile Adolphe Belot’nun Sapho’sunu oynar. Sanatçı, 1908’deki beşinci ve son gelişinde, yine Tepebaşı Tiyatrosu’nda buluşur izleyiciyle. Eski oyunlarının yanı sıra Falcı Kadın’ı oynar. Öldüğü yıl, yani 1923’te bu oyun beyazperdeye de aktarılmıştır. II. Abdülhamit’ten ihsanlar almıştır.
Aşk hayatı da renkliydi. Ligne prensi, Belçikalı soylu Charles-Joseph-Eugene-Henri ile bir ilişkisi oldu ve bu ilişkiden tek çocuğu, Maurice Bernhardt (1864) doğdu. Sevgililerinin en tanınmışları, Gustave Dore, Georges Clarin, Mounet-Sully, Lou Tellegen, Alphonse Mucha idi. Mucha, en tanınmış Art Nouveau eserinde Sarah Bernhardt’ı model olarak kullanmıştı. 1882 yılında, Londra’da morfin bağımlısı, Yunanlı bir aktör ile kağıt üzerinde yaptığı evliliği ölümüne kadar sürdü. Son yıllarında da İngiltere Kralı Edward VII ile de bir ilişki yaşadığı söylenir.
Bernhardt ayrıca sessiz filmlerin en ünlü aktrislerinden biriydi. 1900 yılında, Le Duel d’Hamlet filminde Hamlet’i oynamıştı. Teknik olarak bu film, tam bir sessiz film değildi, film gösterilirken bir yandan da diyaloglar dinleniyordu. Bu filmle beraber 8 filmde ve 2 biyografi filminde oynadı. En son filmi 1912’de çekilen Sarah Bernhardt a Belle-Isle idi. 1914 yılında Legion D’Honeur (Onur nişanı) aldı.
1915‘de ayağı kesildi. Kariyerine tahta bir protez ayak kullanarak devam etti. Amerika’da başarılı bir turnenin ardından Fransa’ya geri döndü ve kendi prodüksiyonlarında ölene kadar oynadı. Fiziksel durumu yüzünden sahne üzerine hareket edemiyordu ancak sesi ile izleyicileri etkileyebiliyordu. 1923’de hayal ettiği gibi sahnede öldü ve Paris’te, Pere Lachaise Mezarlığı‘na gömüldü.
Yararlanılan Kaynaklar
Yirminci Yüzyılda Dans Sanatı: Kuram ve Pratik, Şebnem Selışık Aksan ve Gurur Ertem, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2007.
200 Bale ve Dans, Jak Deleon, YKY, 1997.
Sarah Bernhardt, Arthur Gold ve Robert Fizdale, İş Bankası Kültür Yayınları, 2013.
Kısa Bale ve Modern Dans Tarihi, Doç. Dr. Jak Deleon, Altın Kitaplar, 1993.
Leave A Reply