- Roma toplumunda Yunan trajedisi örnek alındı ama Roma trajedisi Yunan trajedisinden daha cansızdır. Daha çok gösteri ve sansasyon öğelerine dayanır.
- Seneca’nın trajedileri sahnelenmek için değil, okunmak için yazılmıştır.
- Romalı Horatius ile trajedide üslüp öne çıkar, bu Dante ile de sürer. Dante trajik üslüba uygun konuları aşk, erdem ve kurtuluş olarak belirler. Yapıtı İlahi Komedya bu konuları işlemesine rağmen üslübunun savruk ve iddiasız oluşu yüzünden onu bir komedi olarak niteler.
- Roma’nın yıkılışından Rönesans’a kadar geçen on yüzyıl boyunca trajedi yazılmadı. Trajedinin yerini İsa’yı konu alan dinsel oyunlar aldı.
- Rönesans yazarlarına göre destan üstün davranış modelleri oluşturmakta trajediden daha başarılıdır.
- Rönesans döneminde trajedi sözcüğünü ilk kullananlardan biri Chaucer oldu.
- Elisabeth döneminde ( 16. yüzyıl ) Thomas Kyd İspanyol Trajedisi adlı eseri yazdı. Elisabeth döneminin en büyük yazarlarından ve Rönesans trajedisini doruğa ulaştıran Christopher Marlowe ve William Shakespeare intikam trajedisi geleneğini sürdürdüler. İkisi, kahramanlarının bireyselliği ve iç çelişkilerinin zenginliğiyle hem çağdaşlarından hem de eski yazarlardan ayrılırlar. Shakespeare’in modern edebiyatın başlangıcı sayılabilecek oyunlarında kişisel davranışın bağımsızlık kazandığı görülür. Bu modern insandır. Sonda gelen kaçınılmaz trajik yıkıma karşın bu isteğin, bu hırsın sürmesi, yapıtlarının trajedi olarak düşünülmesini güçleştirir.
- 17. yüzyılda, Neo Klasik dönem trajedinin son parlak dönemi oldu. Fransa’da Corneille ve Racine birlik kurallarına uygunlukları ve ağdalı dilleriyle kusursuz örnekler verdiler.
- Ancak iyilerin ödüllendirilip kötülerin cezalandırıldığı bir adalet anlayışının tiyatroyu etkilemesiyle trajedi kuramında önemli bir kopuş oldu. Corneille ve Racine için trajedinin büyük bir olayı konu alması, kişilerin kahraman ve soylu kişiler olması ve yüce duyguların harekete geçirilmesi yeterliydi. Kahramanın kaçınılmaz yenilgisi trajedinin ayrılmaz parçası olmaktan çıkmıştı.
- Fransız trajedisi İngiliz trajedisi gibi geniş seyirci kitlesine ulaşamamış, sarayda dar ve seçkin bir seyirciyle sınırlı kalmıştır. Bunda, tiyatronun İngiltere’de daha çok belediyeler tarafından, Fransa’da ise saray tarafından örgütlenmesinin payı olduğu düşünülür.
Chaucer, Christopher Marlowe, Corneille, Dante, Elisabeth dönemi, Fransa, Fransız trajedisi, İngiliz trajedisi, İspanyol Trajedisi, Neo Klasik, Racine, Roma, Romalı Horatius, Rönesans, Seneca, Thomas Kyd, Trajedi, William Shakespeare
Leave A Reply