Bizans kamu yaşamının merkezindeki idari ve törensel kompleksin çekirdeğini meydana getiren üç yapı vardı: Hipodrom, Aya Sofya ile bitişiğindeki Patriklik ve Büyük Saray. Bunlar sırasıyla Bizans kimliğini oluşturan sivil gelenek, ilahi otorite ve imparatorluk iktidarını temsil ediyordu. Bu üçü içinde Hipodrom en “Romalı”sı, Aya Sofya ise en yenilikçi ve ihtişamlısı, Büyük Saray ise en geniş alana yayılmış ve en karmaşık olanıydı.
- Hipodrom, Yunan’da iki ucu yuvarlak, Roma’daki uygulamalarda ise elipsin bir ucu kesik olurdu. Roma’daki Circus Maximus ana modeldi. Yunan stadyumlarına örnek, arenasının iki ucu da yuvarlak yapılmış Afrodisias’tır. Yunanlar burada spor yapardı, Romalılar ise at ve araba yarışları. Biga 2 atlı, triga 3, quadriga 4 atlı arabalardı. Yunanlarda atletler koşuyordu. Atletin düz yerden çıkması gerekmiyor ama arabaların düz yerden başlaması gerekiyordu. Hıristiyanlığın ilk yıllarında, önemli olanın ruh olduğu, bedenin önemli olmadığı tezi öne sürülerek stadyumlara karşı çıkılmıştı.
- Roma İmparatoru Septimus Severus tarafından Roma’daki Circus Maximus örnek alınarak 195-6 yıllarında başlatılan Antik dünyanın en büyük Hipodromu’nun inşaatı, 211’de imparatorun ölümü ile yarım kalmıştı. Yapım çalışmaları, I. Konstantin (324-337) tarafından daha da büyütülerek tamamlanmıştır.
- Latince’de hipo at, drom ise meydan anlamına gelir. At Meydanı, Konstantinopolis’in en önemli sosyal ve kültürel mekanlarından biri olmuştur. Hipodrom ayrıca, Bizans imparatorluk ideolojisinin güçlendirildiği bir mekan, siyasal bir merkezdi.
- Konstantinopolis Hipodromu başkentle aynı gün, 11 Mayıs 330’da açılmıştır.
- Hipodrom’un ana girişi kuzeydoğusundaki kapı idi.
- Hipodrom, atların gittiği yol, at yarışlarının yapıldığı yer, anlamına gelmekle birlikte, araba yarışları, yırtıcı hayvanlarla yapılan gösteriler, tiyatro oyunları, soytarıların güldürüleri, koroların söylediği şarkıların da sergilendiği yerdi. Tahta çıkacak imparatorun kalkan üzerinde havaya kaldırılması, imparatorların taç giyme törenleri ile zafer törenleri de genellikle burada yapılırdı.
- Tahttaki ve önceki İmparatorların tahta çıkışları, doğum günleri; Hz. İsa’nın doğumu, sünneti; imparatoriçenin veya sevilen soylu bir hanımın doğum yapması gibi nedenlerle senede yaklaşık 175 gün bayram vardı. Hipodrom’da genellikle 10 gün gladyatör oyunlarına, 101 gün sahne oyunlarına ayrılırdı. Hipodromda Afrika’dan getirilen hayvanların mızrakla avlanması gibi işler de yapılıyordu. Halka sürekli yeni oyunlar sunmak istenirdi. En cimriyi, en kötü kaynanayı seçen maymunlar; eğitimli köpeklerin saklanan bir şeyi bulması; ayıların dans etmesi; kostümlü Hun, Got, Hazar dansları sahnelemek; el, baş, ayak kesme, ahlaki suç işleyenlerin vücutlarında delik açıp baş aşağı asmak gibi cezaların uygulanması; imparatorun devrilmesi, Kilise kararlarının halka ilan edilmesi de Hipodrom’un kullanım alanlarıydı.
- Alanın kuzeyindeki antik Mese caddesi tarafında Hipodrom’un giriş binası yer almaktaydı. Bu giriş binasının üstünde yer alan ve II. Theodosius’un (408-450) Chios’tan (Sakız Adası) getirttiği, Antikçağ’ın ünlü heykeltıraşı Lysiposs’un eseri olan yaldızlı bronzdan yapılmış dörtlü at heykeli duruyordu. Bazı kaynaklar bu heykel grubunun katishma’nın önünde durduğunu yazmaktadır. Kesin olan, heykel grubunun Dördüncü Haçlı Seferi sırasında Venedik Doçu Enrico Dandolo’nun emri ile Venedik’e götürülmüş ve San Marco Katedrali’ne konulmuş olduğudur.
- Hipodrom’un yaklaşık 40 basamaklı oturma yerlerinde ise, tahminlere göre 60.000-100.000 kişi oyunları seyredebiliyordu.
- 440 x 117 m büyüklüğündeki Hipodrom’un güneyindeki yarım daire, yapay teraslama ile oluşturulmuştu.
- Doğu tribününün (Sultanahmet Camii’nin olduğu yerde) orta kısmında, iki katlı imparator locası yer alıyordu. 40 sütun üzerinde yükselen imparator locası katishma, arkasındaki bir koridor ve merdivenli bir yol ile saraya bağlanıyordu.
Afrodisias, At Meydanı, Aya Sofya, Büyük Saray, Chios, Circus Maximus, Enrico Dandolo, Hipodrom, I. Konstantin, II. Theodosius, imparator locası, katishma, Konstantinopolis, Konstantinopolis Hipodromu, Lysiposs, Mese caddesi, Patriklik, Roma İmparatoru, San Marco Katedrali, Septimus Severus, Sultanahmet Camii, Venedik Doçu, Venedik Doçu Enrico Dandolo
2 Comments
San Marco katedraline İstanbul’dan götürülen quadrika’nın Lysippos tarafından yapıldığını ve Hipodrom giriş kapısı üzerinde yeraldığını bilmiyordum.Çok teşekkür ediyorum.
İlginiz için ben teşekkür ederim.