VÜCUT SANATI
BODY ART
1964
- Bir ifade aracı olarak vücudun kullanılışı Yves Klein ile 1958-60’ta gerçekleştirilmişti. Klein, kadın modelleri canlı fırça gibi kullanarak yaptığı seriye Antropometri Serisi adını vermişti. Bu seri için modelleri Klein Mavisine boyamış, boyalı vücutların kopyalarını/izlerini kağıt üzerine tespit etmişti. Bu serinin yapımını, izleyicilerle paylaşmış, böylece Performans Sanatına da adım atmıştı.
- Bu yöntem, 1964 yılı sonrasında Vücut Sanatı olarak adlandırılmıştır.
- Body Art, Happening ve Performans Sanatı ile de yakın ilişkidedir.
- Vücut Sanatının seyirci önünde gerçekleştirilen türü Performans Sanatına çok yakındır ve bu tür Body Art, 1970’li yıllardan itibaren Performans Sanatının içinde erimiştir.
- Vücut Sanatının diğer bir türü çeşitli tekniklerden, özellikle de fotoğraftan yararlanır.
- Sonuçta, Kavramsal Sanatın seyirci üzerindeki etkisinin benzeri elde edilir. Ancak burada, duygusal ve ifadeci olana bir dönüş söz konusudur; psikolojik yönden tedirgin etme gibi. Vücudu kullanış biçiminde çoğu kez umutsuzca bir şeyler, bir duygunun en zorlu hali anlatılmak istenir. Amaç seyirciyi, savunmaya çekildiği ilgisizlik ortamından çıkartmaktır.
- Gilbert Proesch (1943-) ve George Passmor (1942-), şarkı söyleyen, yürüyen, yemek yiyen heykeller olarak saatlerce hareketsiz kalıp kendilerini sergilemişlerdir.

Şarkı Söyleyen Heykel, Gilbert Proesch ve George Passmor, ilk sergilenişi 1969, Londra, Cable Street.
Çift, 1967 yılında Londra’daki St. Martin’s Sanat Okulu’nda bir araya gelmiş. Beş parası olmayan ikili, metalik makyaj yaparak iki bronz heykel gibi olmuşlar. Bu performansı ellerini ve yüzleri metalik boya ile renklendirerek, üniformaları haline gelen, üzerlerine tam oturan flanel elbiseler giyerek ve ucuz bir masanın üzerinde, robotlar gibi durarak; önlerinde duran tahta kutudan yükselen Flanagan ve Allen’in parçası Underneath the Arches eşliğinde pek çok kez, değişik ortamlarda tekrarlamışlar. Parça bittiğinde, aşağı inip müziği yeniden başlatmışlar.
Kendilerini performans sanatçısı olarak değil, yaşayan heykeller olarak tanımlamışlar; performanslarının genelde resim ve heykele karşı; okullarındaki erkeksi çelik heykellerin ustası ve hocası olan Anthony Caro’ya; Fluxus hareketine; 1960’ların gözdesi Minimalizm’in indirgeyici estetiğine bir başkaldırı olduğunu belirtmişler.
Şarkı Söyleyen Heykel, Gilbert ve George’un alameti farikası olmuş. 1980’lerde ürettikleri fotoğraf-kolajların da özünü oluşturmuş.
Çağdaş sanatın sergilendiği en eski festival olan Venedik Bienali’nde, 2005 yılında, Britanya’yı Gilbert ve George temsil etmiştir.
Gilbert ve George, sanat yapıtı ile yaratıcısı arasındaki özdeşliğin bir örneğidir.
Fotoğraf:www.andrewgrahamdixon.com

Sanatçının Çeşme Olarak Otoportresi, Bruce Naumann, 1966-67/1970.
ABD’li sanatçı Bruce Naumann (1941-), Çeşme vurgusuyla Marcel Duchamp’a gönderme yapıyor. Sanatçının sürekli olarak yeni ve tümü birbirinden güçlü yapıtlar üreten bir kaynak olarak algılanışına da vurgu yapıyor. Sanatçının kendisinden istendiğinde yapıtları bir çeşme gibi akıtacak bir kaynak olmadığını belirtmek istiyor, bu beklentiyi eleştiriyor.
Naumann, Amerikan Minimalizminin, Kavramsal Sanatının öne çıktığı dönemde bu olanakları kullandı ve o tarihlerde yavaş yavaş belirmeye başlayan Performans Sanatı da onun çabaları içinde önemli bir yer tuttu.
Fotoğraf:pictify.saatchigallery.com
- Urs Lüthi ve Luciano Castelli gibi bazı sanatçılar da kendi fotoğrafları aracılığıyla her insanın içinde var olan kadın-erkek bileşeni ile oynayarak seyircinin bilinçaltına sızarak orada yalnızca görüntüdeki/fotoğraftakilerin değil ama seyircinin de karmaşık kimliğini sorgulamayı amaçlarlar.
- Acı ve tehlike, yaşam ve ölüm, bilinç ve bilinçaltı, sanat ve anti sanat arasındaki sınır da Body Art’ın konuları arasındadır.

Sentimental Action, Gina Pane, 1973.
Vücuda acımasız yaklaşımın, Batı kültürü ile ilişkisi sorgulanırken, kabilelerdeki dine/topluma kabul törenlerinin de acılı yöntemler içerdiği konuşulur.
Fransız sanatçı Gina Pane (1939-1990), 1970’lere kadar doğayı eserinin bir parçası yapmıştır. Eserlerinden birinde yalın ayak, üzerinde metal çıkıntılar olan bir merdivene, acısına katlanamayacağı noktaya kadar tırmanır.
1970’lerde Body Art’a izleyiciyi de dahil eder. Yukarıda görülen fotoğraftaki işlemleri vücuduna izleyici önünde Milano’da bir galeride yapar. İzleyicilerin ilk sırası özellikle kadınlara ayrılmıştır. Sergilemeyi iki kez tekrar eder; ilkinde kırmızı, ikincisinde beyaz güllerle. Gösteriye ayakta başlar, fetüs pozisyonunda bitirir. Önce gül demeti ile öne-arkaya sallanır, sonra dikenleri koluna dizer ve en sonunda da avucunu jiletle keser. Bu işini, ana-çocuk ilişkisinin bir içsel yansıması olarak tanımlar. 1973 yılında, altında mumlar yanmakta olan demir bir karyolaya yatmıştır. Bu işi, 2005 yılında Sırp sanatçı Marina Abramoviç tarafından sergilenen, daha önce başka sanatçıların eserlerinden oluşan Seven Easy Pieces adlı eserde tekrar edilen parçalardan biri olmuştur.
1970’lerden sonra vücudun dünya ile ilişkisine odaklanır. Önceki sergilemelerinde kullandığı oyuncaklar ve diğer nesneler ile eski yaralarının fotoğraflarından kolaj yapar. Ama hepsi mazoşizm içerir: dilini, kulağını kesmesi, koluna çiviler saplaması, cam bir kapının içinden geçmesi, vücudunu jiletlemesi gibi. En son çalışmalarında vücut doğrudan yer almamış ama ana öge olmayı sürdürmüş; sembolik önemini şekiller ve malzemelerle korumuştur.
arh346.blogspot.com

Bir Body Art çeşidi olarak dövme, medeni ve şehirli olmaya bir başkaldırı olabildiği gibi, Batılı kimliği vurgulamak için de kullanılmaktadır: Özgürlük ve bireyselliğin göstergesi olarak algılanmaktadır ki bu da Batılı bir değer sayılmaktadır.
Dövme, Vücut Sanatına ait olmanın yanı sıra, duygusal ve zihinsel stresten kurtulmanın bir aracı olarak, dövmenin acısına sığınma; riske ve acıya karşı salgılanan adrenaline bağımlılık; dikkat çekme ve sosyalleşme nedeni; dünyaya karşı derdini anlatmak, kendini ifade etmeye çalışmak; sanatsal özgürlük; otoriteye karşı çıkmak, isyan; ruhlar dünyasıyla bağlantı kurmak; negatif duyguları uzaklaştırmak; dövmeli insanların kültürüne katılma, bir nevi aidiyet geliştirme faktörleri dövme yaptırmanın fizyolojik, kimyasal, sosyal ve duygusal nedenleri olarak kabul ediliyor.
İlgiyi zayıf ve ölümlü bedene çekerek, ruhun ve zihnin asaletini vurgulamak amaçlanıyor olabilir.. New York’ta dövme yapmak yakın zamana kadar kanun dışı idi. Yahudilik de dövmeyi kesinlikle yasaklamaktadır.
Fotoğraf:www.bakimliyiz.com
Leave A Reply