150.000 yıl önce ortaya çıkıp dünyaya yayılan insanoğlu, ilk resmini ancak mağara duvarlarına 40.000 yıl önce yapmıştır. Yaratıcı düşüncenin gelişmesi daima vakit alır.
Resmin anlatımında taklit etme kavramı, daha sonraları tanımlama ile değiştirilmiş, yakın tarihlerde öyküleme kavramı kullanılmaya başlanmıştır.
Derrida için resim, bir tür kötü yazılmış yazıdır.

Strateji (Güney Cephe/ Ön Yüz/ Kuzey Cephe), Jenny Saville, 1993-4.
Britanyalı Genç Sanatçılar’dan olan ressam Jenny Saville (1970-), büyük ebat çıplak kadın tabloları ile tanınıyor. Saville, model olarak genellikle kendini kullandığı, Rubens’i hatırlatan nü’leri ile güzellik ve beğeni standartlarını sorgular. Beslenme düzensizlikleri, zararlı diyetler ve kozmetik ameliyatlarının artmakta olduğu bir dönemde Saville’in eserleri, insan bedeninin yüceltilmesi işlevini görür, deniyor.
Sanatçının bu üçlemesi, Manic Street Preachers rock grubunun 1994’te piyasaya çıkan The Holy Bible adlı albümünün kapağında kullanılmıştı.
Jenny Saville, zihnindekini tam olarak yansıtabilmek için Sürrealizm ve Realizm’i bir arada kullanıyor. Bu karışıma Psikolojik Realizm adı veriliyor.
Fotoğraf: www.saatchigallery.com

Bakış Serisinden, İrfan Önürmen, 2012.
1990’ların sonundan itibaren boya resminin yanı sıra gelinlik tülünü kullanarak Pentül, Skülptür olarak isimlendirdiği işler, gazete kağıtları ile duvar rölyefleri ve heykeller yapan İrfan Önürmen (1958-), enstalasyonlarında da figürden uzaklaşmamıştır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu
- Çağdaş resimde yarı heykelsi oyunlar; bir damla boyanın değmediği, tahta, ayna parçaları, desenli kumaş gibi nesnelerle oluşturulmuş; özgün fikirlerin yanı sıra, çeşitli sanatçıların etkileriyle dolu eserlere de rastlamak mümkündür.

Emire Konuk, mobil elektronik tablolar, 2013 Contemporary İstanbul.
“Akılcı kare formlara duygusal renklerin yansıdığı derin, şeffaf, sade, neşeli bir dünya; akılla duygunun dengelendiği, yaşam ve sanatın oyun olduğu böyle bir dünyada yaşamak isterdim…” diyor sanatçı.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu

Zaferler ve Ağıtlar: Roma İçin Bir Proje, William Kentridge, 2016.
Roma’da, Tiber Nehri kıyısında Güney Afrikalı sanatçı William Kentridge’in (1955-) Mazzini ve Sisto Köprüleri arasında yer alan, 550 m boyunca uzanan duvar resmi, Roma’nın 2769 uncu kuruluş yıldönümünü kutlamak için tasarlandı. Bu alan, Roma’da Çağdaş Sanat’a tahsis edilen ilk ve en büyük yer olduğu gibi, Avrupa’daki en büyük açık hava sergisi.
Sanatçı, nehrin kıyısındaki duvarlarda biriken kir ve yosun tabakasını, hazırlanan şablonların duvarlara yerleştirilmesi ve şablonların içinin ya da etrafının temizlenmesi yöntemiyle şehri simgeleyen figürler oluşturdu.
Kentridge kullandığı tekniğin Banksy’ninkinin tam tersi olduğunu, boyama değil temizleme yöntemiyle çalıştığını söylüyor. Sanatçı, şehrin havasının, suyunun bıraktığı lekelerden oluştuğu için eserinin, Roma’nın doğal bir parçası olduğunu; 3-4 yıl içinde, doğal bir süreçle yok olacağını belirtiyor. Eserin zaman içinde yok olmasının da projenin bir parçası olduğunu; eserinin de dünyadaki her şey gibi dönüştüğünü ve geçici bir karakter taşıdığını söylüyor.
Kentridge’in halı tasarımları, baskıları, operalar için sahne tasarımı, heykelleri ve animasyon filmleri de var. Filmleri 2004 Cannes Film Festivali’nde gösterilmiş. Kendisi çok yönlü ve başarılı bulunan bir sanatçı.
Fotoğraf:www.purple-home.com
Leave A Reply