Tang heykel sanatının ve tüm dünyadaki dini imgelerin en etki uyandırıcılarından olan Longmen‘deki devasa, ancak sakin imge, tarihi Buda’nın aksine bir kurtarıcı değildir; felsefi nitelikteki yaratıcı ruh kavramının kişileştirilmiş hali olan Vairocana’yı temsil etmektedir ve günümüzde tahrip olmuş nilüfer tahtında oturmaktadır. Longmen, Tang İmparatorluğu’nun iki başkentinden biri olan Luoyang’ın hemen dışındadır. Burada geliştirilmiş sanat üslupları Dunhuang’a kadar yayılmıştır. Uzaklarda kalan bu çöl vahasında, yontmacılık için uygun taş mevcut olmadığından, figürler tamir ve tekrar boyanmaya ihtiyaç gösteren bir tür stükoyla modellenmiştir. Bu malzeme, Bodhisatva ve Budha’ların yanlarındaki silahlı koruyucular gibi figürlerde daha büyük bir natüralizme olanak tanımıştır.
Fikirsel ihtiyaçlardan çok duyusal ihtiyaçlara cevap veren bir figür olan Merhamet Bodhisatvası, ruhların kılavuzu Guanyin, Hindistan’daki adıyla Avalokiteshvara, Hint kökenlerinden iz taşımayan şekilde betimlenmiştir. Dünyevi bir prenses gibi, canlı renklerle natüralist tarzda resmedilmiş, betimlendiği tüm kompozisyonlara bir sevecenlik havası sinmiştir. Zaman içinde bir kadın figürüne dönüştürülmüştür (1).
Kuzey Çin’de Tang döneminin büyük duvar resmi geleneği Budizm’in özellikle 955’te şiddetli bir zulme uğraması ile birlikte sona erdi ve ancak 13. yüzyıl sonlarında ve 14. yüzyılda yeniden benimsendi. Tang etkisi Güney Tang Krallığı’nın başkenti Nanjing’de (Jinling’de) devam etti (2).
Tang devri porselenleri, uzmanlara göre, henüz porselen olmayıp, Majolica (Çini ürünü), yani hakiki porselen kadar yüksek ısıda pişmedikleri için içleri beyaz olmayan, kurşuni-sarı renkte kaplardır. Fakat sırları çok mükemmeldir. Sır, Han Hanedanı döneminden beri bilinmektedir. Porselen, genellikle yalnız resmi imalathanelerde, saray ve sarayda yaşayan yüksek rütbeliler için yapılıyordu. Günümüze ulaşan Tang devri porselenleri ancak birkaç yüz parçadır ve çok kıymetli antikalardır (3).

Dynamic Yunnan, Chief Artistic Director Choreographer Ms. Yang Liping.
Dans da Çin’de uzun bir geçmişe sahiptir. Arkeolojik kazılarda 5000 yıllık renkli çanak çömlekler üzerinde dans eden insanları gösteren üç resim bulunmuştur. Duvar resimleri ve başka yerlerde tasvir edilen Han Hanedanı dansçıları, dansın bu dönemde daha da geliştiğine tanıklık etmektedir. Tang Hanedanı döneminde dans, diğer sanat dalları gibi, yeni doruklara ulaşmıştır.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Kunming, 2017.

En popüler danslardan biri olan dansçıların uzun elbise kollarını salladıkları Tibet dansı Xianzi Dansı.
Han ve Çin’in öteki 55 etnik grubunun her biri, kendi zengin ve belirgin dans geleneğine sahiptir. Bütün ülkede yaklaşık 1,000 halk dansı yapılmaktadır. İpek Yolu’nda adlı eser, Tang Hanedanı döneminde Çin ipeğinin İpek Yolu boyunca Batı’ya nasıl taşındığının hikayesini anlatırken Çinliler ve yabancılar arasındaki dostluğu dile getirmektedir.
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Dünya Sanat Tarihi, John Fleming, Hugh Honour, Alfa Basım Yayım Dağıtım, 2016. Sayfa 268.
(2) Rönesanslar, Jack Goody, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2017. Sayfa 265.
(3) Çin Tarihi, Wolfram Eberhard, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1995. Sayfa 224.
Leave A Reply