Alımlama Estetiği/Kuramı (Reception Theory)
Okuma, anlama ve yorumlamaya dayanır.
Duygusal Etki Kuramı‘na göre, sanatın özü/işlevi arınma, zevk, heyecan gibi psikolojik alandaki etkilerdir.
Alımlama Kuramı ise sanatın tanımıyla uğraşmaz, anlam sorununa eğilir:
Esere anlamı:
- yazar mı yükler?,
- eserdeki sözcükler mi üretir?,
- okur mu verir?
Bir edebi eserin belirleyicisi, okurun alımlama (hazmetme) sürecidir.
Bundan dolayı, bu kuram, Yorumbilim (Hermeneutics) bağlamında öne sürülmüş bir kuramdır.
Bu kurama yol açan iki neden olabilir:
1. Çağdaş edebiyatın okuru edilgen durumdan çıkararak, karakter, olay, zaman ya da mekan ile ilgili birçok noktayı çözmeye davet etmesidir. Çağdaş yazarlar okurun, eseri yorumlama ve anlamlandırma işine katılmasını gerekli gören eserler yazmışlardır.
2. Derrida, Yapısalcılık’ı sorguladı ve metnin nasıl okunacağı konusunda okura önem verdi. Özellikle Göstergebilim, anlam üreten olarak “Okur”a yöneldi. Barthes, metnin birliğinin yazarda değil, okurda oluştuğunu söyledi. “Bir edebiyat eserinin anlamı metnin içinde hazır olarak bulunmaz, metindeki bazı ipuçlarına göre okur tarafından, okuma sürecinde yavaş yavaş kurulur” ilkesi öne çıktı.
Alımlama Estetikçileri temelde eseri, yazarı ve OKUR’u dikkate almaktadır.
Anlam, metinde oluşmuş ve bütünleşmiş bir şekilde yatmaz, gücül halde bulunur ve okurca alımlandığı süreç içinde somutlaşır ve bütünleşir. Bunun iki ucu vardır: Birincisi, yazarın yarattığı sanatsal metin; ikincisi, okurun yaptığı somutlamadır. Bu bir iletişim, metin ile okur arasında bir alışveriştir.
Alımlama Estetiği’ne göre, metinde yazar, her şeyi söyleyemez, belirsizlikleri okura bırakır.
Kurmaca metindeki kişiler, gerçeklik itibaridir, gerçeklikle ilişkisi, metin dışı, tarihsel, toplumsal, kültürel öğelerde aranmalıdır.
Okur, kendi çabasıyla anlamı bütünlemesi ve keşfetmesi sonucunda kendisine bir çeşit estetik zevk sağlar.
Alımlama Estetikçileri, metni ve metnin yazıldığı tarihsel ve kültürel dönemin özelliklerini de dikkate alırlar. Tarihsel, Pozitivist Yöntem’in bulguları, önem taşır. Kurmaca/edebî metinlerde, bazen metnin temel örgüsü, bazen metindeki yaşamın toplumsal ve kültürel akışı, yazarın tarihsel konumu metnin somut anlamına ışık tutar. Edebî metin, yazarca önceden programlanmış bir iletidir. Bu ileti, kurmaca olmasıyla yoruma açık olmakla birlikte, yazarca işlenmiş metiniçi örgüsü nedeniyle her alıcının ona aklına esen anlamı vermesine de izin vermez. Okur, okuma süreci boyunca, kendi kapasitesince metni yorumlar, yeniden yaratır. Ama her yeni yorum, yazarın kurduğu metin örgüsü, bakış açısı ve tasvir ettiği ana çerçeve içinde kalır. Okurun öznel kapasitesi yükseldikçe metnin anlamı daha zengin bir şekilde alımlanır. Bu görüşe göre, edebiyat metninin durağan, kapalı bir yapısı yoktur, Okur tarafından okuma sürecinde üretilir. Okur da, metne sürekli bir şeyler katar. Yorumlar, edebiyat metni üzerine yapılan her söyleşide/okumada metne farklı boyutlar katar.
Alımlama Estetiği’nin doğum tarihi 1960’ların sonu, doğum yeri ise Almanya’dır.
Yararlanılan Kaynaklar
- Edebiyat Kuramları ve Eleştiri, Berna Moran, İletişim Yayınları, 2009.
- Okuma Uğraşı, Akşit Göktürk, YKY, 1980.
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi’nin 15-17 Mayıs 2003 tarihinde ortaklaşa düzenledikleri I.Sosyal Bilimler Eğitimi Kongresi’nde sunulan bildiri.
Leave A Reply