- Edebiyatın hayattan farkı, hayatın sınırsız detaylarla dolu olması ve dikkatimizi nadiren bu detaylara çekmesidir. Edebiyat bize dikkat etmeyi öğretir.
- Edebiyat, hayatı daha iyi fark etmemizi sağlar; hayata ilişkin bize pratik yaptırır. Bu da bizi edebiyattaki detayları ve aynı zamanda hayatı daha iyi okuyan biri haline getirir.
- Büyük Viktoryen gerçekçi George Eliot, “Sanat hayatın kendisi değildir, sanat her zaman için yapmadır, fakat hayata en yakın olan şeydir,” der.
- Kurmaca, bizden felsefi anlamda bir şeylere inanmamızı istemez, artistik anlamda hayal etmemizi ister.
- Liberal eğitimin çekirdeği olarak edebiyatın geleneksel gerekçelerinden biri, karakter gelişimindeki olumlu rolüdür. Edebiyat bir hayat destek sistemidir. Özellikle kurmaca kitapların kişisel yenilenme yaratabileceği düşünülür.
- ABD’li yazar Ursula Le Guin (1929-2018), tekerleği kullanmayan büyük toplumlar oldu, ama hikaye anlatmayan hiçbir toplum olmadı, diye yazar.
- Romanın toplum hakkında bize çok şey anlatabileceği, kolektif kaygılarımızı ve bunların etkilerini dışa vurabileceğimiz bir araç olabileceği düşünülür. Romanların, tüm çağları yeniden yaratabileceği, tüm kültürlerin duygusunu aktarabileceği öne sürülür.
- Yazar ve edebiyat kuramcısı Mikhail Bakhtin, roman için hayatın çoksesliliğine hakkını verme gücüne sahip tek büyük edebi biçimdir, der.
- Fransız romancı François Mauriac ise bildiğimiz şekliyle insan hayatının kararsızlığını gerçekten ifade eden roman diye bir şey yoktur, der.
- Faulkner romanı, insan ruhunun malzemelerinden daha önce var olmayan bir şey yaratmak, diye tanımlar.
- Herman Hesse, bir roman dünya tarihinin en görkemli malzemesini ele alarak değersiz olabilir, öte yandan dünyanın en önemsiz şeyini, kaybolmuş bir iğneyi ya da yanmış bir çorbayı ele alır ve büyük bir edebiyat yapıtı olabilir, der.
- Jean-Paul Sartre, felsefi görüşlerinin çoğunu aktarmak için kurmacayı seçmiştir.
- Metafor, James Wood’a göre, kurmacayla eşanlamlıdır çünkü rakip bir gerçeklik yayar. Shakespeare’i hariç tutarsak, metafor bariz bir biçimde bir karaktere bağlı değildir. Üçüncü şahıs anlatımında ortaya çıkar.
- Fransızca’daki geçmiş zaman kipi, kurmacada geçmiş zamanı anlatmak için kullanılır, konuşma dilinde ise kullanılmaz. Fransız kurmacası kendine özgü, kendine özel bir sanat diline sahiptir.
- Eleştirmen George Steiner, bütün 20. yüzyıl Batı edebiyatının Beckett, Nabokov, Pound gibi sürgünler tarafından ve sürgünler üzerine üretilen ülkeler-ötesi bir edebiyat olduğunu ve mülteci çağını simgelediğini öne sürer.
Yararlanılan Kaynaklar
Kurmaca Nasıl İşler, James Wood, Ayrıntı Yayınları, 2013.
Karşılaştırmalı Edebiyat ve Dünya Edebiyatı, Sandra Bermann, Notos, Aralık 2018-Ocak 2019.
Bizi “Biz” Yapan Hikayeler, William L. Randall, Ayrıntı Yayınları, 2014.
Ayrıntı Yayınları, Beckett, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Bizi “Biz” Yapan Hikayeler, dil, Edebiyat, Faulkner, felsefi görüş, Fransız kurmacası, Fransızca, George Eliot, George Steiner, Herman Hesse, James Wood, Jean-Paul Sartre, Karşılaştırmalı Edebiyat ve Dünya Edebiyatı, kendine özel bir sanat dili, kurmaca, kurmaca kitaplar, Kurmaca Nasıl İşler, Metafor, Mikhail Bakhtin, Nabokov, Notos, Pound, Ramiz, sanat, sanat dili, Sandra Bermann, Shakespeare, Ursula Le Guin, William L. Randall
Leave A Reply